ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ölen eşeğine sarılarak hüngür hüngür ağlayan adam
-
dünya bu adamla dalga geçenlerden sistematik olarak temizlense inanın çok daha güzel bir yer olur.
ha yoldaşını kaybetmiş, ha ekmek teknesini, iki durumda da -ki muhtemelen bu iki durum bir aradaydı-, çok sızlattı içimi. siz hiç süt satarak bir aile geçindirmeyi denediniz mi? ben denemedim, lakin bir hayvana, bir bitkiye saygı duymak, onunla gönül bağı kurmak için illa ki etiler'de yaşamak, hayvanın da kedi olması gerekmiyor, bu adamla dalga geçecek kadar haysiyet yoksunu bir yer ve yaşam israfıysanız bile cengiz aytmatov'un elveda gülsarı'sını okuyup insan olmaya bir adım atabilirsiniz.
isp müşterisi tripleri
-
-hata penceresini kapatalım lütfen
-tamam
- efendim su an ne var ekranınızda?
-safranbolu
-hmmm(wallpaper olsa gerek)
hamza hamzaoğlu'nu hamza parantezine almak
-
sonuç 'hamza(1+oğlu)' olur.
ankara şoförü
-
3 ana kuralları var;
-yeşilde geç..
-sarıda geç..
-kırmızıda az biraz dikkatli geç..
kurt seyit ve şura
dibe vurmuş insanlara tavsiyeler
-
günlerden bir gün, köylerden birinde bir çiftçinin eşeği kör kuyuya düşer.
eşek saatlerce acı içinde kıvranır ve bağırır. sesini duyan sahibi gelip baktığında zavallı eşeği kuyunun dibinde görür.
çaresiz çiftçi köylüleri yardıma çağırır. köylüler kör kuyudaki eşeği kurtarmak için ne yapacaklarını düşünürler ama sonuçta onu kurtarmanın imkânsız olduğuna ve bunun için çalışmaya değmeyeceğine karar verirler. tek çare, kuyuyu toprakla örtmektir. herkes ellerine aldığı küreklerle etraftan kuyunun içine toprak atar.
zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları, her seferinde silkerek dibe döker. bir süre sonra ise ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her an biraz daha yükselir ve sonunda yukarıya kadar çıkar. köylüler kuyudan dışarı çıkan eşeğe çok şaşırır. işte hayat da bazen bizim üzerimize yüklenir ve üzerimiz toz toprakla örtülüyormuş gibi olur.
bunlarla baş etmenin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve kurtulmak, aydınlığa adım atmaktır. kör kuyuda olsak bile.
kafelerin dolup taştığı kriz ülkesi
-
tam bir zeka göstergesi cümle. bunu edenlerin zeka seyıyesi debil kıvamındadır.
yahu kafe dediğin kaç tane. toplam masa sayısı nedir? ülkede kaç kişi var. kaçı bu masaları dolduruyor.
ekonomik kriz var deyince millet aç yattığımızı sanıyor sanırım. karı koca çalışıp dışarda yemek yemenin hesabını tutarsan, pahalı bulup vazgeçiyorsan ekonomik kriz var demektir.
insan gibi yaşamak lüks, eğitim almak eşeklik gibi görülen ülkede bu tipler de normal...
ışid'in rte için ölüm fetvası yayınlaması
acun ılıcalı'nın ıtır esen ile aşk yaşaması
-
hem kızına da arkadaş olur
oyun silinmesin diye konsolu 20 yıl açık tutmak
-
"japon bir oyuncunun kayıt dosyası silinmesin diye nintendo oyun konsolunu 20 yıl açık tutma hadisesi. öncelikle cihazı tebrik ediyorum. 20 yıl çalışan her konsolu çipinden öperim. onca yıl elektrikte mi kesilmez? sanırım güç kaynağı kullanılarak desteklenmiş.
evini taşırken kısa bir süreliğine cihazı fişten çekmek zorunda kalmış, kartuşun bataryası durumu idare edebilmiş. yani kapanmamış. işin ilginç tarafı eleman artık bu oyunu oynamıyor. konsolu sürekli açık tutmasının nedeni ise yıllardır emek harcadığı verilerin silinmesine gönlünün razı olmaması.
bence sakladığı şey oyun datası falan değil. hatıralar! japonlar vefa yönünden gelişmiş millettir. yurt dışında okuyan, kazağının kopuk düğmesi yerine japon malı saklama kabından düğme yapan öğrenciyi hatırlayın. bu da aynen öyle işte. adam çocukluğunu yaşam ünitesiyle hayatta tutuyor. çok etkilendim. tebrik ediyorum."
düzeltme: yukarıdaki esprili tespit ve yorumlar teknoseyir editörü sevgili levent pekcan ağabeyimize aittir.
kendisine doğru bakınca dekoltesini düzelten kız
-
doğrusunu yapan kız.
lan ben erkek halimle bi kız bana bakınca; "lan acaba fermuar mı açık kaldı,
amnk acep yüzüme tükenmez kalem mi bulaştı, yoksa pantalonun ortası mı yırtık,
ölüyom mu lan acaba diye şüpheye düşüyom, o kız napsın.
not: tipsizlikten walking dead'de makyajsız oynarım evet.
unutulmaz seslendirme sanatçılarımız
-
kemal ergüvenç
hulusi kentmen'i ve erol taş'ı seslendirmiştir. aynı zamanda hababam sınıfı'nın kemal hocası'dır.