ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
nefret edilen küçük ve önemsiz şeyler
-
tuvalet kağıdının yukardan değil de alttan çekilerek koparılacak şekilde ters asılması.
türk kızı
-
çok samimi bi arkadaşının arkadaşıysa numarası ona sorulmadan alınıp mesaj atılabilen, tuvaletlerin duvarına numarası yazılıp kenarına ben okşan ara beni yala beni diye not düşülebilen terso yaparsa sözlükte kezban olarak tanımlanabilen kızdır.
bi insanın (bak insan diyorum farkettiysen) numarası fb maili twitiri zırtı pırtı o insanın kendisinden istenir. çok samimi bi arkadaşınızın çok samimi bi arkadaşı sizin çok samimi bi arkadaşınız olmayabilir aq diyim de erkek olduğum belli olsun.
havaalanı çıkışı mars'tan gelmiş gibi kasılan tip
-
havaş'a binerken gevşer.
edit: bir boktan başlık daha başıma
rosalinda izleyerek büyümüş efsane nesil
-
sonraki sezonlarda maria mercedes'i izlemiş nesildir.
edit : belki de marimar.tam bilemedim.
bi daha edit : wagner love uyardı;
önce maria mercedes,sonra o bitince rosalinda,sonra o da bitince marimar.
editler durulmuyor : bi de maria la del barrio çıktı,sıralama yine değişti :
maria mercedes, marimar, maria la del barrio, rosalinda.
skerim son edit : yine değişikmiş ama yazmiycam.
aydın yılmaz
-
kırılan ayağı, biten bir kariyerin habercisi olabilir. severdim kendisini, yeteneklerini kullanmayı bilmiyor olsa da. fakat değinmek istediğim konu bu değil.
kendisi sakatlanmadı, resmen kurban gitti. o zeminlerde top oynanırsa daha çok ayak kırılır bence. tekrar izleyen olursa dikkat etsin, aydın'ın o müdahalesinde yerde kayması lazım, fakat yerden sekiyor. yer beton gibi, çim dediğin yumuşak olur, kayar, öyle sektirmez insanı.
kimse sakın çıkıp bana "iç anadolu, hava şartları" bıdıbıdısı yapmasın. ingiltere'nin en soğuk yerinde nasıl öyle zeminler görüyoruz? rusya'da bile nasıl sahalar var...
bir futbolcu eksik alacaksın arkadaş. süper lig takımısın hele, bir tanesine milyon eurolar vermeyecek, o parayı zemine saklayacaksın. en iyi bakımı yapacaksın. bu işin şakası yok, insan sağlığından bahsediyoruz.
özetle böyle lige de, sahaya da, zemine de sokayım. elazığlılar derneği seri şekilde kötülesin isterse. mersinliyim, mersin idman yurdu sahası olsa yine yazardım bunları. elazığspor yönetimine, yetkililerine lafım. alınmayın üzerinize, atmayın ters mesajlar diye söylüyorum.
unutmadan, türkiye kupasına da sokayım, sana bir şey olmasın aydın. acil şifalar, umarım düşündüğümüz kadar kötü değildir.
mesut özil
-
werder bremen, almanya milli takımı, real madrid, güzel kadınlar derken adam bir anda umut sarıkaya karikatürlerine döndü.
gülben ergen'in trt'den ayda 500 bin tl istemesi
-
ağa bi kişi de çıkıp demiyor ki "hangi becerin, yeteneğin, hangi üstün yönün dolasıyla verelim sana ayda 500 bin lira?".
sabahın 6.15de kalkıp, 8 aylık süt bebemi bırakıp, 35 km yol geliyorum.
ihaleler, satın almalar, doğrudan teminler, rotatifler, firmalar derken akşamın 5'ine kadar kafa patlatıyorum. eve döndüğümde iligilenmem gereken bi bebem, yapmam gereken işlerim var. yardımcım hatta yardımcılarım yok. bebeme bakan sertifikalı 3-5 dil bilen bi bakıcım da yok. 3+1 sıradan bi evde yaşamımı idame ettiriyorum.
inan bana gülben; gün içinde senden daha fazla çalışıyor, daha fazla efor sarfediyor, daha fazla yetenek gösteriyorum. aldığım maaş senin istediğinin yanında çerez bile değil sadece o tabaktan bi fındık fıstık parası.
ve inan bana o maaşla geçinebilmek gibi bi beceri de gösteriyorum.
hıh. sen büyük sanatçı, milyarder, para anası, evler, arabalar sahibi gülben hanım. sen mi büyüksün? hayır ben büyüğüm, ben, nuko usta. sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun? bir hiç.
gözümde pul kadar bile değerin yok.
prestij kaybeden meslekler
-
kesinlikle açık ara farkla (bkz: avukatlık). maalesef ülkemizde avukatlık yapacaksan okuduğun okulun, cv'nin, ortalamanın, yüksek lisansın hiçbir önemi yok. eğer esnaf mentalitesiyle iş yapıp, çevreniz de varsa para kazanırsınız. formül bu kadar basit.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
- abi sen kız mısın? niye küpe takıyorsun?
+ çok ayıp, ben kızım... şimdi o kadar çirkin miyim yani?
- ee... şey... ama sakalın da var
+ hastalığım var o tüyler ondan. çok kırdın beni ufaklık
- abla çok özür dilerim ya böhüüeee
süresiz nafakanın 5 yıl ile sınırlandırılması
-
her şeyi daha da berbat edecek düzenlemedir.
bir defa nafaka kalkmıyor, eşin sorumluluğu 5 yılla sınırlanıyor. bu 5 yıldan sonrasını ise devlet ödeyecekmiş.
elin iki tane ergen kezosu evlenecek, anlaşamayıp boşanacaklar, 5 yıl nafaka ödeyecekler, ondan sonra hop devlet devam edecek nafaka ödemeye. bu nasıl bir mantık anlayabilmiş değilim.
salak evlilikleriyle kendilerini yakanlar, artık sadece kendilerini değil bütün vergi mükelleflerini yakacaklar.
lise hocalarına yıllar sonra söylemek istenenler
-
gözlerim bozuk olduğu halde en arka sırada oturup tahtada yazan bir kelimeyi görmeden bitirdim liseyi ama hanginiz farkına vardı bunun.
ayrıca sonradan renk körü olduğumu farkettim, o koyu yeşil tahtaya pembe ince tebeşirle yazılanları hiç görmedim. en önemli kısımlar onlarmış ama olsun.
edit: farkında olmadan içini cızlattığım insanlar olmuş. merak etmeyin çok iyi konumdayım hayatta