ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gibi (dizi)
türkiye'ye gelmiş en efendi yabancı futbolcu
-
(bkz: fernando muslera)
çocuğuna banyo yaptıran anne gaddarlığı
-
bir kere inkara gerek yok. bir dönem hepimizi annemiz banyo yaptırıyordu. zaten inkar edene gülünür. neyse. günlerden pazardır. (bkz: pazar gunu ailecek banyo yapma gelenegi) banyo sırası için kardeşlerle yapılan kavgadan sora sıra bize gelmiştir. anne meşgul bir kuaför gibi banyoda sıradaki müşterisini beklemektedir. önceki banyo seansının pisliklerini temizlemektedir. banyoya girilir ve soyunulur. tek başına banyo yapmaya geçiş sürecinde pek acı veren bir soyunmadır bu. yavaş yavaş davranılır. ama annenin daha işi var. çamaşırıdır, ütüsüdür. onun vakit kaybına tahammülü yok. ağırdan alan çocuğun soyunmasını hızlandırır ve tabureye oturtur. banyo taburesine oturmadan önce sıcak su dökmekten bihaberdir bu gaddar anneler. küçük bir titreme olur. iyice kamburlaşılır.
bu sırada anne suyu ayarlamaktadır. ve nedense bu su hep kaynama noktasına yakın olur. ilk kafadan dökülen su kamburlaşan bedeni sarsar. dimdik olunur. "sıcaaaaaak" diye bağırılır ama anne o suyun sıcak olmadığını düşünmektedir. ikinci sudan sonra da "sıcaaak" inlemeleri devam ederse biraz soğuk su ilave eder anne suya.
sonra sabun faslı. sanki kafayı değil de kirli donu çitiler gibi sabunlar anne kafayı. bir oraya bir öbür tarafa gider kafa. sonra gözlerin kapanması talimatı gelir ve tekrardan su dökme işine geçilir.
sabunlanma işi de bitince işin en acı verici kısmına gelinmiştir. kese. sanırsın işkembe temizliyor anne. elinin altındaki incecik çocuk kolları değil de cansız bir nesne. hele o boğaz altının keselenmesi yok mu? gıdıklandığına mı yanarsın, acıdığına mı?
kese de bitince sıra lifle vücudu sabunlamaya gelir. anne deminki yaptığı güreşten yorulduğu için sabunladığı lifi elimize verip kendi kendimize sabunlanmamızı isteyebilir.
tüm bu işlemlerden sonra kafadan aşağıya son bir iki su dökülür ve o kaçınılmaz hareket gelir. aynen sac yikayan berberin saclari siyirttirma hareketi gibi bir hareket. ama hareket suratadır. anne, elini kafanın üstünden çeneye doğru bastıra bastıra sürter. burun ağrır, surat ekşir.
hayatın ne kadar ibne olduğunun anlaşıldığı anlar
-
cok afedersiniz ama kendinize fitil tatbik ettiginiz an.
lutfen yanlis anlamayin dostlarim, aha gotume fitil sokuyorum ibne oldum falan gibi bir sey dedigimi sanmayin; zira tip alaninda ayip olmaz. hayir dostlarim hayir, bu basur nerden gelip beni buldu da demiyorum. dogarken garanti belgesiyle dogmuyoruz ki, elbet hastaliklar olacak. benim sorunum fazla empati kurmak. ayiptir soylemesi gofret yerken etiketini, tuvaletteyken deterjan kutularini okurum. bu huyumun da hangi gofret e 323 maddesi iceriyor, hangi kirlilik seviyesindeki camasira kac olcek deterjan konur gibi konulara hakim olmak disinda bir getirisini gormedim ama huy dedigin birakilmiyor. neyse, demin bahsettigim fitil tatbiki aninda da ilacin kutusunu okuyordum ve boylece fitilin yuzde 3 oraninda kopek baligi karacigeri yagi icerdigi bilgisine haiz oldum. simdi dostlarim kendinizi kopekbaliginin yerine koyun. o kadar muthis bir dizayniniz var ki 30 milyon yildir evrim gecirmenize gerek bile kalmamis, sozlukte insanlar adiniza basliklar acip dogru bilinenler yanilgilar diye birbirini yiyiyor, besin piramidinin tepesindesiniz ve okyanuslarin hakimisiniz. bu arada anti parantez dunyanin yuzolcumunun %70'inin suyla kapli oldugunuda belirtmek istiyorum, yani bir nevi dunyanin kralisiniz. ve sonunuz yaginizin cikarilip maymundan evrilmis bir lavugun gotune girmek oluyor. insanlar size basur devasi gozuyle bakiyor. olacak sey mi bu? adaletin bu mu dunya?
ilber ortaylı'dan 32 klasik müzik albümü
-
ilber ortaylı'nın “bir ömür nasıl yaşanır / hayatta doğru seçimler” kitabının yedinci bölümünde tavsiye ettiği klasik müzik albümleridir:
1. wagner, der ring des nibelungen - vienna philharmonic orchestra, vienna state opera chorus, solti. [wagner’i eski şeflerin hepsinden ama özellikle fürtwangler ve georg solti’den dinlemeli; fürtwangler için bayreuth kayıtları aranmalı, çağdaşlardan da daniel barenboim'ı tavsiye ederim.]
2. beethoven: symphonies nos 5&7 - vienna philharmonic, carlos kleiber [bunu da büyük isimlerin hepsinden dinlemeli ama yine asıl wilhelm furtwangler'in icrasını değerlendirmek gerekir.]
3. bach: goldberg variations - glenn gould
4. schubert: the piano sonatas - wilhelm kempff
5. haydn: the 'sturm und drang' symphonies - the english concert/trevor pincock
6. bach: brandenburg concertos (farklı kayıtlar)
7. puccini: tosca (farklı kayıtlar)
8. beethoven: late spring quartets (farklı kayıtlar)
9. beethoven: complete piano sonatas (farklı kayıtlar)
10. beethoven: symphonies 2&4 - wilhelm furtwangler
11. guisseppe verdi collection (farklı kayıtlar)
12. romantic callas - maria callas
13. mozart, beethoven, schubert, tchaikovsky, wagner, rossini, mendelssohn,bartholdy - wilhelm furtwangler
14. violin concertos - david oistrakh
15. the great violin concertos - yehudi menuhin
16. great pianists - vladimir ashkenazy
17. mozart: complete piano concertos - daniel barenboim
18. the piano masters - arthur rubinstein
19. paganini - complete chamber music (farklı kayıtlar)
20. mozart: violin sonatas - itzhak perlmann, daniel baremboim
21. mozart: die zauberflöte (farklı kayıtlar)
22. chopin: piano works - vladimir ashkenazy
23. rachmaninov: piano concerto no:3 - vladimir ashkenazy, london symphony orchestra
24. tchaikovsky: the nutcracker - berlin philarmonic, simon rattle
25. tchaikovsky: swan lake - montreal symphony orchestra, charls dutoit
26. rimsky-korsakov: scheherazade - royal philarmonic, sir thomas beecham
27. brahms: hungarian dances - vienna philarmonic orchestra
28. chopin: nocturnes - fazıl say
29. say plays say - fazıl say
30. 20th century piano edition - idil biret
31. arşiv serisi - ayla erduran
32. ottoman court music (osmanlı saray müziği) - vedat koşal, henschel quartet
film ve kitap tavsiyeleri:
(bkz: ilber ortaylı'nın tavsiye ettiği 25 kitap)
(bkz: ilber ortaylı'nın tavsiye ettiği 26 yabancı film)
next level alışveriş merkezi
-
içindeki ofislerin 2-3 milyonlara satıldığı acayip yer.
üstelik 500 metre kare falan dedikleri bi ofise gittim geçen. sahipleri de 500 metre kare diye bayılmış 2 milyonu.
bi girdim içeri lazer metre ile ölçtük. 200 den az içerisi. brüt hesap 500 diye almışlar. ofisleri kabadan teslim ettikleri için ince işini alırken tabi adam senden 400-500 metrelik istekte bulunuyor ama içerisi 200.
yaran çeviriler
-
alcatel telefonlarda vardı "call again ?" di sanırım "aramak mı ?" diye çevirmişler türkçeye ...
- aramak mı ? neler saçmalıyorsun sen o aşağılık adam aranır mı bir daha
30 ekim 2021 bim migros ve şok market açıklamaları
-
bak güzel kardeşim. baharat işi yapan bir firmada çalışıyorum. perşembe günü işe gitmedim. cuma günü b2b listesinde fiyat güncellemesi yaptım ve 1. sınıf saf karabiberin kg fiyatını 68 lira olarak güncelledim. çünkü çarşamba günü gelen güncelleme o yöndeydi. b2b üzerinden deli gibi karabiber siparişi gelince uyandım zira kg fiyatı 75 tl olmuş. pazartesi fiyat 65 liraydı. işe gitmediğim tek bir günde yaşanan fiyat artışı bu. şimdi toptancısından bu fiyatlara ürün alan marketi / esnafı suçlayamazsın(söz konusu zincir marketlerin çoğuna doğrudan ya da dolaylı olarak mal veriyoruz). salça fiyatlarını günlük değiştiriyoruz. her sabah ilk işimiz fabrikadan günce fiyat almak. bazen gün içerisinde 3 defa değiştiği oluyor.
ekonomiyi bok ettiniz suçlayacak yer arıyorsunuz ama boşa çabalıyorsunuz.
edit: he yavrum esnafa verdiğiniz fiyatla zincir markete verdiğiniz fiyat aynı zaten diye akşamdan beri mesaj atan, ve gün içerisinde atacak sığırlar için;
zincir markete ürün verirken kâr marjını kısarsın. yani bir ürünü esnafa %20 kârla veriyorsan büyük alıcıda bu marj %10'dur. ancak ürünün maliyetinde %10'luk bir artış olmuşsa o artış esnafa da zincir markete de aynı oranda yansır. dur bim'in maliyet artışını %7 tutayım demezsin. en spesifik örnek olan karabiber örneğini verim zira bu ürün için ocak ayında oluşturduğum listede kg fiyatı 26 lira idi. şimdi güzel kardeşim ocak ayından bu güne ürün 49 lira zamlanmışken ben bunu sırf zincir market diye bim'e yansıtmayacak mıyım? ya da pazartesi 65 liradan aldığım ürün perşembe 75 tl olmuşsa bu artış yansımayacak mı? nasreddin hoca misali 75'e alıp 65'e mi satacağım. tamam sığırsınız da bu kadar sığır olmayın. hükümet yalayıcısısınız da bu kadar mal olmayın. verdiğim örnek açık. ben alırken 10 lira pahalıya almışsam kâr marjımı sabit tutup satarken de 10lira pahalıya satarım ki zarar etmeyeyim. ki şu an onu yapınca bile zarar ediyoruz.
edit2: bitmiyor memleketin sığırı bitmiyor. bakkal zincir marketten ucuza nasıl mal satarmış. gel sana anlatayım hileyi güzel kardeşim. örneğini verdiğim karabiberden yol çıkalım. 50 kg ince çekilmiş irmiği al, üzerine 5 kg kadar 3. sınıf karabiber koy, yaklaşık 50 mg kadar karabiber aroması koy. oldu mu sana mis gibi 55 kg karabiber? oldu. şimdi paketle onu sat bakkala. mesela pul biber. biberin bir özü vardır paprika diye geçer sektörde. o özü endüstriyel kullanımlar için alırlar ve geriye biber tadı ve kokusu olmayan ama biber formunda posa kalır. onu alır öğütürsün biraz iyi pul biberle karıştırırsın ve elinde ucuz yollu pul biber olur. paketler ucuz ucuz satarsın. mesela sumak limon tuzu fiyatları artana kadar hilesi en çok yapılan baharattı. al 3. kalite sumağı, yukarıda belirttiğim posa ile karıştır, bas limon tuzunu ve onu mümkün mertebe ince öğüt. hayırlı olsun artık ucuz sumağın var. paketle ucuz ucuz sat.
edit 3: bak kardeşim ben sana sermayeyi savunmuyorum. tek kelime ile beter olsunlar. sucuk diye sattıkları saçmalıkları, zeytin yağı diye sattıkları saçmalıkları, bunların ifşa oluşlarını unutmadık. kesinlikle masum değiller. bu iktidarla türediler. bu iktidarın küçük esnafı bitirme projesinin baş aktörü oldular. şimdi de ters düştüler yesinler birbirlerini. ama tüm bunlar oldu diye hükümetin topu taca çıkarma abasına da sessiz kalamam. ekonomiyi bok ettiniz. fiyatlar artıyorsa suçlusu sizsiniz. bu kadar basit.
internette hastalık arama sendromu
-
bunu yaparak yorulmanıza hiç gerek yok, buradan bakabilirsiniz:
- öksürük: akciğer kanseri
- karın ağrısı: ülser
- boğaz ağrısı: reflü
- sol kolda ağrı: kalp krizi
- baş ağrısı: yüksek tansiyon
- baş dönmesi: iç kanama
- deride leke: cilt kanseri
- gözün seğirdi: multipl skleroz
- bacağın uyuştu: als
- bayıldın: öl amk.
çocukların istediği akıl almaz şeyler
-
trafikte giderken "şu arabaya çarp" demesi
gülen'e hala hocaefendi diyenlerin akıl sağlığı
-
eskiden de diyenlerin akıl sağlığıyla arasında fark yoktur. *