hesabın var mı? giriş yap

  • "yaptığı kazayı, alkol ya da uyuşturucu etkisi altında olduğu için ilk anda üstlenmeyip sonradan çakallık yapmıyorsa ahlaki olarak erdemli bir davranışa imza atmış yazar."

    hangi ahlak?
    hangi erdem?

    arkadaş iyi misiniz? tamam adamı seviyorsunuz filan anladık onu ama 2 insanın ölümüne sebep olmuş ve olay yerinden kaçmış. nasıl erdemden, nasıl ahlaktan bahsedersiniz.

    ayrıca itirafının neresi takdirlik?

    lan adam teslim olmasını bile sosyal medyadan şov haline getirerek yapıyor.

    emrah serbes sosyal medyadan kendini takip edenlere şov yapacağına ölümlerine sebep olduğu insanların sevenlerine hesap versin.

    tekrar ediyorum; ölümlerine sebep olduğu insanları kaza yerinde bırakıp kaçmıştır, bu da yetmemiş bu suçu arkadaşı üstlenmiş ve adaleti yanıltmıştır.

    bir insanı seviyor olabilirsiniz ama savunmak adına gerizekalılık yapmanıza gerek yok, o ölen 2 insan sizin aileniz canınız olabilirdi, biraz empati lütfen.

  • izledikten sonra soğuk lahmacun yemiş kadar mutsuz olduğum gudik performanstır. o nasıl bir gırtlak kullanımı, o nasıl bir ingilizce, bu nasıl sistem, bu nasıl teokrasi...

    vay anasını sayın seyirciler.

    so guu so guu... on dakika ara...

    http://youtu.be/vbx9rue9mwk

  • şimdi sen kendince dün geceden beri bunca insanın mesajlarla, entryilerle senin hayata tutunman için çabalamasını keyifle izledin ya, bir mesaj ve bir entryle bu işe müdahil olan insanlardan biri olarak söyleyebilirim ki; hiç gocunmadım. kendimi aptal yerine konulmuş gibi de hissetmedim.

    tüm o çabayı gösterenlerin her biri, senin şaka yapmış olmanı gönülden diliyorlardı zaten. diledikleri bir şeyle karşılaşmaları neden onları komik kılsın ki, değil mi?

    sana bir sır da vereyim; bunun şaka olduğunu sadece dilemiyorlardı, %99 şaka olduğunu biliyorlardı da zaten. aptal yerine konulmayı da göze alıp, bir hayatın %1' lik ihtimalle bile olsa yokolmasına gönülleri elvermedi sadece. bunca çaba ondandı yavrucuğum.

  • seçimi yapılırken dikkat edilecek hususları sıralayalım:

    1) kesinlikle rektör yardımcısı, dekan, dekan yardımcısı, bölüm başkanı gibi idari görevi olan hocalardan uzak durun. bu idari görevleri bulunan insanlar ne kadar tez yazımı için iyi niyetli de olsalar, vakitsizlik, yoğunluk gibi etkenlerden dolayı verimli çalışmanızı engelleyecek, sizleri doğru düzgün yönlendiremeyecektir.

    2) okulların marka hocalarından uzak durun. bu marka hocalar, vakıf üniversitelerinde, kendi şirketlerinde çalıştıklarından, arada televizyona çıkmaya özen gösterdiklerinden idari görevi bulunan hocalar gibi sizleri yönlendirme konusunda geç kalabilirler.

    3) ilgi duyduğunuz anabilim dalında öğrencilerin seçmediği kişilere gidin. öğrencilerin bu adamları seçmemesi, hocanın kalitesi için ölçüt değildir. kendim için konuşacak olursam, benden başka kimse ilgili anabilim dalını seçmediğinden ben resmiyette 1 tez danışmanı ek olarak 1 doçent, 1 yardımcı doçent desteği alırken, farklı anabilim dalında aynı tez danışmanını seçen 7-8 arkadaşım oldu. tez danışmanları bu sene 8'e bölünüp, onlara nasıl bir destek sağlayacak bilmiyorum ama ben istediğim zaman hocalarımdan destek alabiliyorum.(en azından okula ne zaman uğrasam bu 3 hocadan 1'ni yakalıyorum.)

    4) asistanlarla ilişkileriniz iyi olsun. küçük gelişmeler için tez danışmanı ile görüşmek yerine asistanı ile muhatap olun. hocanın asistanı en az eşi kadar hocayı tanıdığından, hocanın uzmanlık alanını net olarak çıkartabileceği için, sizlere etkili bir şekilde yardımcı olacaktır.

    5) çift tez danışmanı seçimi gibi bir maceraya yüksek lisans aşamasında bulaşmayın. tek tez danışmanın olduğu jüriler genelde hocanızla beraber 3 kişiden oluşur. çift tez danışmanın bulunduğu jüriler ise genelde hocalarınız dahil 5 kişiden oluşur. teziniz ne kadar iyi olursa olsun 5 kişiye bir şeyi beğendirmek zordur. kaldı ki, tez danışmanları bile sunum esnasında birbirleriyle tartışırlar. tartışma sonrasında vereceğiniz cevap kesinlikle tarafların en az birisinin beğenmemesine yol açacaktır.

    6) hoca seçimi yaptınız. internet güzel bir icat. hocanızın cv'sini bulun, daha önce yazdığı makaleleri, kendi tezlerini inceleyerek vakıf olduğu alanda ilerleyin. burada ufak bir risk var o da şudur: hocanızın uzman olduğu alanda tezi hazırlarken, danışmanlığından tam manasıyla yararlanabilirsiniz. ancak hocanın o alanda çok iyi olması, sizden beklentisini artırabilir. buna da hazırlıklı olun.

    tüm bunlar ışığında yüksek lisans tezini yapmak zor değildir. ama sen 30 tane öğrencisi olan bir tez danışmanı seçersen, adamın idari görevi olursa, o tez tabii ki herkesi sıkıntıya sokar. biraz politik taktikler kurgulayarak ilerlemeye çalışın. hocanız sizden bir şey istediğinde karşısına boş kağıt veya içi boş metinlerle çıkmayın. araştırma tekniklerini, literatür tarama kısmını güzelce oturtun.

  • otobüs yolculuğu, gece 4 civarı, iki yaşlı amca yan yana denk gelmiş, kulakları haliyle az işitince tüm konuşmalara otobüs şahitlik edebiliyor.
    - yaş kaç?
    +84. seninki?
    -81
    +sen daha çocuk sayılırsın be...

  • sanırım erkeklerin kabul etmeseler de hoşuna giden hilelerdir. zira timsah gözyaşları dökmeyen, zengin koca bulmak gibi bir amacı olmayan, bebek sesi çıkarmayan ve çözemedikleri durumların üstesinden kendisi gelmeye çalışan, makyaj sevmeyen ve topuklu ayakkabıyı gündelik yaşamda tercih etmeyen kadınların başka başlıklarda "bizim mahmut abiden ne farkı var yaaa ekieki" şeklinde incelendiğini görebilir ve pek revaçta olmadıklarını söyleyebiliriz.

  • 64 ya da 63 yılında doğmuş, ms 21 yılında ölmüş dünyanın ilk coğrafyacılarındandır. amasyalıdır, içindendir. dünyanın pek çok yerini dolaşıp, 57 yaşında benim memleketim dediği amasya'ya geri dönmüş ve ömrünün geri kalan yıllarında 47 kitaptan oluşan tarih ve 17 kitaptan oluşan coğrafya hakkında iki dev eser yazmıştır. bu eserlerden tarihle ilgili olanı tamamen kaybolmuş ancak coğrafyayla ilgili olanının hemen tamamı günümüze ulaşmıştır ve ilk çağ coğrafyası hakkında bugün bilinenlerin temelini oluşturmaktadır. amasya'lılar, şehirlerine kendisinin bir heykelini dikmişlerdir.
    celal şengör, 19 haziran 2004 tarihli cumhuriyet bilim teknik'teki yazısında, amasya'lıların bu heykeli dikerken aslında çok önemli bir şey yaptıklarını, amasya'da, bilim ruhunun, bilimselliğin, dünyaya ve doğaya ilginin canlanacağını, amasya'lı çocukların onun gibi olmaya özeneceğini, dünyayı öğrenmeyi, görmeyi, anlamayı arzulayacaklarını yazmaktadır.