ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kuşadasılı mı kuşadalı mı sorunsalı
-
dilimizde var olan ancak tdk kanunu*'nda hükme bağlanmayan ikiliklerden biridir.
dilde sürekli bir değişim söz konusudur ki bu değişim sadece söz varlığında değil, eklerde de meydana gelir. bu nedenle günümüz türkçesinde biçimce karşıt iki yerleşik örneği bulunan yapılarda mantıklı olan, konuya sözcük özelinde yaklaşmak.
bana göre estetik, en az çaba yasasına uygunluk, yaygın kullanım gibi özellikleri taşıdığı için "kuşadası" sözcüğü özelinde makul kullanım "kuşadalı" şeklinde.
konunun teorik kısmıyla ilgilenenler için bulabildiğim en net ve detaylı açıklama aşağıda yer alıyor.
--- spoiler ---
bilindiği gibi isim tamlamalarında tamlanan unsurda iyelik eki bulunur. bu isim tamlamaları isimden isim yapan +li eki aldıklarında tamlanan unsurdaki iyelik eki düşer:
asker şapkası + lı -> asker şapkasılı değil asker şapkalı
türk bayrağı + lı -> türk bayrağılı değil türk bayraklı
kaldırım taşı + lı -> kaldırım taşılı değil kaldırım taşlı
bartın üniversitesi + li -> bartın üniversitesi+li değil bartın üniversiteli
üstünova*, bu düşmeyi hem iyelik ekinin hem de +ili +ıu ekinin belirtme işlevi taşımasına bağlar (üstünova, 2008, 100). türkçede yapım ekinin çekim ekinden sonra gelememesi de bu düşmede etkilidir. ancak iyelik ekinin düşmediği ve -li ekini rahatlıkla aldığı durumlar vardır:
buzdolabı + lı -> buzdolaplı (ev) --> iyelik eki düşmüş
ayakkabı + lı -> ayakkabılı (çocuk) --> iyelik eki düşmemiş
kuşbaşı + lı -> kuşbaşılı (pide) --> iyelik eki düşmemiş
görüldüğü gibi ayakkabı ve kuşbaşı kelimesindeki iyelik eki, kendisinden sonra +li ekini rahatlıkla alabilmektedir ama buzdolabı kelimesine -li eklenince iyelik eki düşmüştür. iyelik ekinin bu durumu, bazı yer adlarında ikili bir kullanıma neden olmaktadır:
kuşadasılıyım mı doğru yoksa kuşadalıyım mı?
nurdağılıyım mı doğru yoksa nurdağlıyım mı?
suşehriliyim mi doğru yoksa suşehirliyim mi?
derepazarılıyım mı doğru yoksa derepazarlıyım mı?
kadıhanılıyım mı doğru yoksa kadıhanlıyım mı?
aslında bu yapılar için "şu kullanım doğrudur" demek, uygun değildir. bazı yer isimlerinde ikili kullanım devam edecektir ve zaman geçtikçe bu yapılardan biri kalıcı olacaktır. dil, doğal olarak iyelik ekini düşürme eğilimindedir ama iyelik eki düşünce yer isminin - yani özel ismin - yapısı bozulduğu için (kuşada, nurdağ, suşehir) iyelik ekini düşürme konusunda bir direnme söz konusudur. zaten birçok yer adında iyelik eki düşmemektedir: gölbaşılı, kırklarelili, pınarbaşılı, kocaelili...
iyelik ekinden sonra +sız ve +ki ekleri gelirse de iyelik eki düşer:
asker şapkası + sız -> asker şapkasız (adam)
çamaşır makinesi + siz -> çamaşır makinesiz (ev)
pazar günü + ki -> pazar günkü (toplantı)
kaynak: balyemez*, s. (2016). dil bilgisi üzerine açıklamalar. ankara: pegem akademi
--- spoiler ---
hasankeyf'in içler acısı sonu
-
şu tweette görülebilecek olan haldir.
düşünün 12 bin yıllık bir tarihi esersiniz, emevilerden tutun osmanlıya kadar birçok devlet görmüşsünüz, yüzlerce savaşa tanıklık etmişsiniz hiçbiri yıkamamış sizi binlerce yıldır hâlâ ayaktasınız. 2010’lu yıllarda badem bıyıklının biri çıkıp ben burayı yıkıp baraj yapıyorum diyor ve dinamitlerle patlatılıp koca medeniyet olarak sular altında bırakılıyorsunuz.
binlerce yıllık tarih nasıl yok edilir işte böyle yok edilir.
doğaya, tarihi eserlere nasıl bu kadar düşman oluyorlar aklım almıyor. ülkenin en güzel ormanları kesiliyor maden firmalarına peşkeş çekiliyor. ülkenin en güzel vadileri 40-50 yıl sonra atıl olup beton çöplüğüne dönüşecek barajlara teslim ediliyor. ülkenin en güzel sahilleri birkaç otel sahibine veriliyor. ülkenin en güzel yayları buraya duble yol yapacağız denilerek katlediliyor. şehirdeki nefes alınacak ender yerler ranta açılıyor...
bir medeniyet yok oldu onu görebilenler ne şanslı
debe editi: neden başlık taşındı ki ? * *
4 ağustos 2022 kpss'nin iptal edilmesi
-
gerçekleşmiştir.
zaten mülakatlarda kendi adamlarınızı alıyordunuz.
seçime yakın “bak nasıl da dürüstüm” pozları vermenin ve tribünlere oynamanın siyasal islam örneklerinden biridir.
eminönü'ndeki baklava izdihamı
-
kullanılması gereken izdiham.
at ışidın üstüne helikopterle 1 ton baklava, aç sınır kapısını, sal bu görgüsüzleri üstlerine.
bak nasıl yok oluyor ışid
özlem yıldız'ın çok ciddi birlikteliği
-
para için tipsiz tipsiz adamlara yapışan agresif kaşlı hanımın über ilişkisi. eski kocası da tuvalet fırçasına benziyordu.
semt pazarında son sıradaki tezgah
-
pazara o taraftan girenler için ilk tezgahtır. bilemezsin.
anneanne evindeki 30 kiloluk beton yorgan
-
özlenen yorgandır. ne anneanne kalmıştır ne de yorgan.
sen kadınsın yerini bil fıtratını zorlama
-
geldi yine fıtratını yediğim. 13 yıllık akp iktidarında en nefret edilen kelimeler sırlamasında ilk üçe girer sanırım bu iğrenç kelime.
"cumhurbaşkanı tayyip erdoğan’ın ‘kadın erkek eşitliği fıtrata ters’ sözlerinin ardından bir türkçe öğretmeni kadınlara hakaret içeren şiirini okul dergisinde yayımladı."
hay fıtratınızı önden arkadan.
şiiri okurken kusabilirsiniz dikkat edin:
haber
sevgiliyle tartıştıktan sonra gelen banka mesajı
-
insanı karmaşık duygulara sürükleyen mesajdır.
hayal kırıklığı yaratırken bir yandan da 'hayat devam ediyor' alt metnini içinde barındırır.
başlarda tiksinip silersin ama ilişki bittikten sonra da seni hiç bırakmaz banka mesajı, hep avantajlar sunar. sonunda onunla yaşamayı öğrenirsin.
playstation herkesin alabileceği bir şey değil
-
hahaha ulan azıcık normal bir ülkede şu açıklamayı yapan adamın hali ne olur çok merak ediyorum.
samsung tablet kutusundan hıyar çıkan çocuk
-
kendi eğlenmek için bir video çeken çocuktur. yalnız aşırı sevimsiz geldi hareketleri. bu çocuğa yavrum diye sarılan seven bir anne baba var. o anne baba ne güzel anne babadır. şüphesiz ki cennet onların ayaklarının altındadır.
yaran olaylar
-
hikayemizde evli bir çift, bu evli çift ile aynı evde yaşayan adamın annesi ve daisy isimli bir de köpek var. bu çiftimizin yurt dışına çıkması gerekir ve valide hanım da yaşlı olduğu ve köpeği gezdiremeyeceği için, kaldıkları lojmanın bekçisinden rica ederler: bekçi, her gün daisy’i dışarı çıkartıp gezdirecektir.
olay, üç gün sonra adamın “her şey yolunda mı?” diye annesini aramasıyla ortaya çıkar.
-anneciğim nasılsınız, her şey yolunda mı?
-ayyy oğlum değil, hiç sorma, burada bir manyak var, “dışarı çıkma zamanın geldi teyze” deyip beni her gün zorla bahçede gezdiriyor!”
meğersem bizim bekçi daisy’i teyze olarak anlamış ve teyzeyi üç gün boyunca zorla kolundan tutup bahçede gezdirmiştir. zavallı köpek ise üç gün boyunca s.çamadığı ile kalıp balon gibi şişmiştir.