hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • bir gün netten tanıştığım bir arkadaşımla istanbul film festivali'ne gitmek için plan yaptık. messenger üzerinden telefonlarımızı aldık. film günü için sözleştik.

    ertesi gün taksimde buluşmadan bir saat önce son durum nedir diye aradım, telefonu meşguldü. herhalde işi vardır dedim, yola çıktım. taksim'e gelirken yine aradım yine meşgul, ardından üç dört defa daha ard arda aradım hep meşgul. 5-6 aramadan sonra ekildiğime kanaat getirdim. içimden de ertesi gün msn'de atacağım nutuku planlamaya başladım. sorumluluktan girdim, insana saygıdan çıktım, aklıma geldikçe sinirlendim, sinirlendikçe tasarladığım cümleler sertleşti.

    bir yandan da sinema salonuna yürüyorum. o arada tanımadığım bir numara aradı, "naber napıyorsun ben geldim sinemaya" diye. bir anda dumur oldum kafamdaki tüm kurgu iptal oldu. sonra aradığım numarayı tekrar kontrol ettim. meğer msn'de görüp kaydettiğim numara kendi numarammış.

    bazen böyle mallıklar yapıp üstüne sinirlenebiliyorum kusuruma bakmayın :/

  • milletin bir anda kahramanı olmuş, kızların hayatları boyunca bekledikleri prens, teyzelerin bir anda evlatlarıyla mukayese ettiği yiğit, amcaların ise bahçe işlerinde koşturmak istedikleri bir ırgat. artık o sade bir vatandaş değildir. üstündeki bayağılık gitmiş yerine pelerin, briyantili saçlar gelerek parıldayan bir kişilik gelmiştir.

  • turk kuluplerinin geldigi son noktayi acikcasi halimizi gosteren futbolcudur. oncelikle fenerbahce'nin bu adama ne ihtiyaci var ben anlamadim hemen bakalim;

    -emre
    -meireles
    -salih
    -mehmet topuz
    -mehmet topal
    -cristian (gidecek diyolla)

    hic hiz kaybetmeden gidelim galatasaray'a bakalim;

    -selcuk
    -melo (alinmayacak diyolla)
    -yekta
    -sneijder

    gs'nin alper'e daha cok ihtiyaci var ama fener'in neredeyse hic yok. salih oynasin lan iste.

    heh simdi gelelim bize..

    -veli (yerine at koysak daha iyi)
    -oguzhan (cikine gurban)
    -fernandes (gidecek diyolla)
    -necip (v for kalas)

    gelin kabul edelim en cok bizim ihtiyacimiz var lan alper'e. verin iste bize ibneler :/ holosko + bir miktar para veririz size..

    gerekirse kupasini isteyen sadri basgan'a baglarim. verin olm bize alper'i :/

    samet hoca olsa alper'i taraftarlar yuzunden alamadik der amk..

  • bugün öğleden sonra işyerime bir amca geldi. tip alenen ihsan yüce. (çöpçüler kralı filminde hacer'in babasını oynayan üstad)

    buyrun amca, ne istemiştiniz? dedim... oğlum dedi, bana iş gerek.

    amcam dedim, personel aramıyorum? oğul dedi bu kez, ben bu yaşta boynumu eğip kapı kapı iş arıyorsam var elbet bir sebebi. sesi, yahu o da ihsan yüce!

    hele sen anlat amca derdini, ne iş yaptın, ne yaparsın, nerelisin, nerede oturuyorsun falan, gel bir çay içelim önce dedim. geçtik masalardan birine, başladık sohbete... derdini, ihtiyacını, ailesini... neler neler anlattı... ne iş olsa yaparım, ben çalışmaktan gocunmam ya, sen bu ihtiyarı yanına alır mısın, buraları sosyete yeri gocunur musun bilemedim dedi...

    o nasıl laf, ne gocunması?! düşündüm. mutfak desem olmaz. garson/servis elemanı desem olmaz. vale yapsak olmaz... değnekçi yapsak, yakışmaz. amca dedim, bak hemen şuraya bir masa koyalım, gelen misafirlerin araçlarını valeler çekiyor, sen de anahtarları alır sahip çıkar, emanet alırsın, valeleri hal yoluna sokarsın. şu kadar haftalık veririm, sigortanı da yaparız hemen, aldığın bahşişin hepsi senin, hem senin derdin çözülsün, hem de ağabeylik yaparsın çocuklara? olur mu?

    - olur!

    yarın öğleden sonra gel, başla.

    el sıkıştık, şef garsonla tanıştırdım ve sair. uğurladık... 2 saat oldu olmadı, baktım birisi, elinde de teneke içinde büyükçe bir gül, çevirmiş şefi, darladıkça darlıyor. meğer amca gelmiş, dediğim yere koymak için masa soruyormuş, hemen işe başlayacak! *

    cemal amca dedim, ne acelen vardı, yarın gelsen olurdu? olur mu oğul dedi, işi bulmuşken paçasını bırakmayacaksın! hem işin yarını mı olur?! bu elindeki ne? şu girişte dedi, orası bir şey istiyor, pek bir boş! bu çiçek güzel durur dedim, benim evin bahçesinde duruyordu, taşıdım getirdim...

    peki...

    oğlunun lise ceketi belli ki, birazdan biraz fazla dar gelmiş, dirsekler meşinli, kolları uzatırsa manşetler kısa kalıyor. ilk geldiğinden daha iyi halde ama yine de epey eskice, ancak güzelce ütülü bir pantolon giymiş. ayakkabıları yeni boyamış, besbelli. ceketin yaka cebinde de beyaz mendili... özenmiş. gücü yettiği kadar... masasını bir çabuk hazırladık. rahat bir de sandalye ayarladık. garsonlara söyledim, cemal abinizi gözetin, "bu adamda bir şey var"...

    ardından içeri girdim, işin telaşına düştüm. müşteriler ağır ağır gelmeye başladı, göz ucuyla bakıyorum arada. cemal amca müşteri daha arabadan inmeden ayağa kalkıyor, ceketini ilikliyor. dikkat etmemiştim, ya ceketin düğmesi yok, ya da dar olduğu için önü kapanmıyor, eli hep ceketin önünde, ceketi tutuyor... tek tek hal hatır soruyor, gülümseyerek bahçeye kadar buyur ediyor... el hep cekette...

    akşam boyunca, arada masalara uğruyorum; birkaç masada aynı muhabbeti duydum "kapıdaki... ay ne tatlı adam!" cemal amca... gönlüne girmiş insanların. bu adamda bir şey var dediğim, doğruymuş.

    birazdan istanbul'a doğru yola çıkacağım. çıkmadan şefe tembih ettim, yarın gidin güzel bir üst baş halledin cemal amcaya. ama gönlünü, gururunu kırmayın. ilk hafta haftalığını da yarından verin. şefim yol yordam bilir, halleder... akşamları da dolmuş otobüs uğraştırmayın, araçlardan biri eve giderken onu da bıraksın.

    gülünü de dediği yere diktirdim. yalan yok, çok da güzel oldu, meğer gerçekten boşmuş orası, cemal amcanın gülü doldurdu. yalnız dedi, çiçeğin yanından eserekli geçmeyin! nazlı koymuş gülün adını, küsermiş çiçek. peki... o civardan değil koşturarak geçmek, civarında negatif şeylerin muhabbetini dahi etmek yok. kural koyduk ilk akşamdan.

    akşamdan beri yüzümde garip bir gülümseme. var bu adamda bir şey! hızır mıdır nedir?

    edit: 02/08/2023 günü cemal amcayı kalp krizi sebebiyle kaybettik. bir hafta önce, 26 temmuzda çok sevdiği eşini kaybetmiştik. "yokluğu zor" demişti, kavuştu. herkese böyle sevmek, sevilmek nasip olsun. sadece bu entry'i okuyup mesajlar atan, kendisiyle tanışmak isteyen, halini hatırını, durumunu soran herkese çok teşekkür ederim. bu dünyadan ve en önemlisi benim dünyamdan bir cemal amca geçti. 1 sene geçirebildim kendisiyle, abilik öğrendim, kıymet vermeyi öğrendim, çaba ne demek öğrendim, sayesinde inanılmaz biriyle tanışmak kısmet oldu. adalet abla ile birlikte nurlar içinde uyusun...

  • babam diyor.

    bunun neresi itici? 60 küsür yaşındaki adam, 50 küsür yaşındaki karısına "hanım" diyor. sanki anasına avradına küfrediyor da iticiymiş. dayak atan adamlar çekici çünkü.

  • “kesin tutar olm!” fikridir.

    1. netflix'e özenip onun onda biri kalitede yapımlar çıkartarak

    2. youtuberları toplayıp youtube kalitesinde yapımlara insanların para vermesini bekleyerek

    3. reklamlı izlemeyi kabul edenlerden para da isteyerek

    ...

    bu iş olmaz.