hesabın var mı? giriş yap

  • bünyesinde çalışanlarına ad.soyad@kocbank.com.tr biçiminde e-mail adresi vermek yerine (adının ilk üç harfi)(soyadının ilk iki harfi)@kocbank.com.tr biçiminde e-mail adresi dağıtan kuruluş.. çalışanların mail adreslerini oldukça merak etmekteyim, zira şu tip mail adresleri görmek oldukça mümkün görünüyor:

    tahir tantan --> tahta@kocbank.com.tr
    deniz yöntem --> denyo@kocbank.com.tr
    salih akgündüz --> salak@kocbank.com.tr
    hande zorlu --> hanzo@kocbank.com.tr
    ahmet akça --> ahmak@kocbank.com.tr

  • efsanevi roma tradisyonuna göre truva'dan kaçan aeneas'ın oğlu ascanius, italya'nın latium bölgesinde yer alan alba longa'yı kurduktan nesiller sonra alba longa kralı numitor'un kardeşi amulius abisini devirerek kral olur ve abisinin kızı rhea silvia'yı vesta rahibesi yapar ve böylece kendisini garanti altına aldığını düşünür.

    ancak rhea silvia, savaş tanrısı mars'tan remus ve romulus isimli ikizlere hamile kalır. daha sonra amulius, ikizleri tiber nehrine bırakır ancak ikizler kıyıya varırlar ve bir dişi kurt tarafından emzirilirler.

    romulus ve remus büyüdükten sonra alba longa'ya döner ve amulius'u devirirler. daha sonra alba longa'dan ayrılıp bir şehir kurmaya karar verirler. şehri kurduktan sonra kimin ismini alacağından doğan bir tartışmadan sonra romulus, remus'u öldürür ve şehrin adı roma olur. şehrin ilk kralı da romulus olur. kuruluş tarihi olarak da m.ö. 21 nisan 753 kabul edilir.

    tradisyona göre cumhuriyete kadar 7 kral gelip geçer ve bunların son 3'ü etrüsk kökenlidir. krallar sırasıyla; romulus, numa pompilius, tullus hostilius, ancus marcius, lucius tarquinius priscus, servius tullius ve lucius tarquinius superbus'tur.

    yine tradisyona göre ilk kral romulus, sabinlerle savaştıktan sonra bir anlaşma yapar ve krallığı ortak yönetirler. ikinci kral numa pompilius da sabin kökenlidir. tradisyona göre romulus ve etrüsk kralları hariç, krallar seçimle başa gelmişlerdir.

    bugün bilinenlerle tradisyonu tümden reddetmek doğru sayılmaz. her ne kadar savaş tanrısından hamile kalan bir kadın, kurt tarafından emzirilen çocuklar gibi ögeler içerse de, bazı kısımları hakiki özlere dayanmaktadır.

    örneğin roma'nın, alba longa şehrinden gelen kolonistlerce kurulmuş olabileceği, roma köylerinde sabinlerle latinlerin beraber yaşadığı gibi.. nitekim roma'nın yedi tepesinden birinde sabinlerin bir köy kurduğu bugün biliniyor.

    ancak efsanevi diye bahsedilen kralların bir nevi kabile şefleri olabileceği belirtiliyor. çünkü henüz o tarihlerde roma, tepelerinde kurulu köylerden oluşan, şehirleşmenin görülmediği bir yer.

    roma'yı roma şehri yapanın etrüskler olduğu yine bugün biliniyor. şehrin kanalizasyon sistemi, yolları, su kemeri, şehir kapısı gibi yapıları bu dönemde yapılıyor. hatta köylerin ortasında bir bölgede henüz o zamana kadar kurutulmamış bir bataklık bulunuyor, bunu da etrüskler kurutuyor. şehri zirai ve iktisadi açıdan kalkındırıyorlar.

    tradisyonda etrüsk kralların gelişi, ancus marcius'un tarquinius priscus'u çocukları için vasi olarak görevlendirmesi şeklinde aktarılıyor. çocukların küçük olmasından ötürü kral olan priscus daha sonra bu şekilde devam edip yerini damadına bırakıyor, o da ilk etrüsk kralın torunu olan tarquinius superbus'a.

    gerçekte ise o sıralarda zaten güçlü olan bir etrüsk şehrinin, alelade bir köy federasyonu olan roma'yı ele geçirmesi şeklinde yorumlanabilir.

    tradisyonda ilk iki etrüsk kralı kötü anlatılmaz ama son etrüsk kralı, aynı zamanda son roma kralı da olan tarquinius superbus oldukça zalim biri olarak aktarılır. en son kralın oğlu bir romalının karısına sarktıktan* sonra başlatılan isyanla şehirden kaçmak zorunda bırakılır.

    sonuçta bazı etrüsk aristokratlarıyla da birleşerek kralı kovan romalı aristokratlar* cumhuriyeti ilan ederler. bunun da tarihi m.ö. 508/7 olarak kabul edilir.

    krallık devrinde roma bir köy federasyonundan şehre dönüşmüş, zirai ve iktisadi atılımlar yaşamış, kendi aristokratlarını ortaya çıkarmış, patrici ve pleb şeklinde iki farklı sınıflı bir toplum oluşturmuştur.

  • reşat ekrem koçu'nun osmanlı arşivlerinde bulunan 69 numaralı mühimme defterini kaynak göstererek naklettiği köpeklerini insan eti ile besleyen haydut başlıklı kısa yazısı, bir entry ile buraya taşınmaya değer niteliktedir.

    bolu sancak beyi behram'ın üçüncü murat'a gönderdiği bir şikayet mektubu, haymana tayfasından bali oğlu hamza arkadaşı pîrî ile beraber yollar kesmiş, evler soymuş, haymana emini osman'ı evini basarak öldürmüş, devlete ait yük akçesini yağmalamış, taraftarlarının sayısını arttırarak ankara ve çevresi için etkin bir tehdit unsuru haline gelmiştir.

    bir gün eşkiya hamza, istanbul'a kadar gider ve kendisini devlete şikayet eden üç adamını pusuya düşürerek öldürür. cesetlerini evine getirip, kocaman bir kazana koyup pişirdikten sonra köpeklerine yedirir. ayrıca bu zalim eşkiyanın köpeklerini yıllarca insan etiyle beslediği de tespit edilmiştir. mesela sipahilerden veliyi yaralayarak yakalamış, onu da köpeklere yedirmek üzereyken ankara sancak beyi, kaymakamı sinan çavuştan yardım istemiştir. bir müfreze ile yola çıkan sinan çavuş, eşkiyaya yenilerek hamzanın eline düşmüştür.

    üçüncü murat, 6 muharrem 1001/13 ekim 1592 tarihinde ankara sancak beyine ve kadısına gönderdiği emirle köpeklerini insan etiyle besleyen hamza'nın ve yoldaşlarının haklarından gelinmesini emretmiştir.
    kaynak