bloody

• cok ingiliz bi kelime...
• ex-es bbs sysop'u, avionic uzmani, web canavari. ass'in kurucusu. total annihilation hastasi. genel olarak iyi olan her$eyin fanatigi.
• favori ingiliz sözüdür. fucking gibi bir şey.
• özellikle ingiliz ingilizcesinde pekiştirici olarak kullanılan sıfatımsı bir kelime.
  
  örnek:
  - it's bloody cold.
  - you're bloody right.
  - he's driving bloody fast.
  
  aslen "by our lady" imiş. sonra "by'r lady" ve "bloody" olmuş.
  
  http://en.wikipedia.org/wiki/bloody
• bir çe$it ingiliz fuckı. elin amerikalısının fuckı varsa, bizim de bloodymiz var olayı kısaca.
  
  lost dizisinde charlie [dominic monaghan]nin ağzından dü$mez efendim bir de bu kelime, hayranı olduğum ingiliz aksanıyla birle$tiğinde tüyleri diken diken eden bir etkiye sahip olur.
• desmond david hume tarafından süper telaffuzu vardır.dis bıladiy aylınd bıradaa
• bilgisayarımdaki bir durumu çözmek için kendisine gönderdiğim "kdmjdbnkbjdklbncmv kjbdb" şeklindeki mesajı "kademeli jandarma bölüğü" olarak okumuş ve çözmüş mit ajanı.
• şu an yayında çılgın atmakta, attırmakta. fakat bu kadar aranın sonrasında yayın yapmasına serzenişte bulunmamak elde değil, ayıp yani.
• an itibarı ile güzel şarklarıyla gecemizi çekilir kılan gececi dj... şerefine kardeşim.
• hayatımda yaptığım en zevkli pes maçlarının ilk 5'ine girecek bir maç yaptım bu insanla en son eskişehir ziyaretimde ;
  
  manchester united - barcelona maçı ...
  
  manchester kısa paslarla kalabalık hücum yapmaya çalışırken, barca manchester'ın savunmasını çizgi halinde yakalayıp samuel etoo'yu kaleciyle karşı karşıya bırakmak amacındaydı. işte böyle bir atakta daha birinci dakikada kaleci van der sar ile karşı karşıya kalan etoo'yu van der sar, ceza sahası içinde indirirerek kırmızı kart görüp, manchester'ı 10 kişi bırakıp bir de penaltıya sebebiyet verip maçın gidişatını değiştirmiştir. penaltıyı gole çeviren ronaldinho takımının maça 1-0 önde başlamasını sağlamıştır. çabuk dağılan manchester savunmasına karşı ikinci golün gelmesi gecikmemiştir. fakat bu golden sonra toparlanan manchester oyunda dengeyi kurarak, devreyi başka gol yemeden 2-0 mağlup kapatmıştır.
  
  ikinci yarıda dengeyi kendi lehine bozmayı amaçlayan manchester barca'nın presli oyunuyla şaşkına dönüp devrenin hemen başında bir gol daha yiyerek 3-0 yenik duruma düşmüştür. arkamızda maçı izlemekte olan düşman gil efendinin ağzından akan salyalar tarafımdan bir kovaya toplanmaya başlamıştır o dakikadan sonra. zira geri dönüş sonrası surata çarpılacaktır o kovanın içindekiler.
  
  bu dakikadan sonra oyuna yüreğini koyan manchester yağmur gibi yağmıştır barca kalesine. arka arkaya gelen goller ve gözlerden akan yaşlarla maçın skoru 3-3'e getirilmiştir. fakat maç böyle biter derken barca'nın 4'üncü golü gelmiştir 87. dakika civarı ...
  
  manchester'ın ortaya konan yüreği daha o ortadan alınmamıştır. 89. dakikada gelen 4. gol ile taraftarların gözlerinden akan yaşlar şelaleye dönüşürken ağızlardan akan salyaların kaynağı kuruyup kalmıştır. bir de 90. dakikada rooney'in direği yalayarak çıkan topu vardır ki tuzu biberi olmuştur bu maçın. o direği yalayan top sonrası gelen son düdük ile sonuçlanan maç şu bünyeye kazınmıştır bayağı büyük harflerle.
  
  maçın ödülü olarak nefis fıstık kaynağıyla lezzet katmıştır aynı akşama bu uzun top insanı. öyle bir pes tutkunudur işte bu adam. bu abi.