• "mühendis olamıyorum bari bilgisayar öğretmenliği okuyayım" diyen arkadaşların kesinlikle uzak durması gereken bölüm.
    boğaziçi üniversitesi olursa istisna.
  • bölümde kimsenin kendini geliştiremediği ve sırf kredi tamamlamak için afet kültürü gibi alakasız derslerin verildiği bölüm.
  • kısaltması bile uzun olan bölüm bilgisayar ve öğretim teknolojileri eğitimi. mezun olduktan sonra 2 yıl birşey yapılmazsa tüm bilgilerin güncellenmesi gereken bölümdür.
  • (bkz: bote giren semsiye acilmaz)

    anlam kaymasi
  • eğitim ve öğrenme adına hem teknik hem de (bkz: pedagojik) eğitim alan, alanının uzmanı olan fakat her zamanki gibi ülkemizde kıymeti olmayan bir bölümdür.

    teknolojiyi hep konuşuruz , iyi taklit ederiz zaten bizim eğitim sistemimizde teknoloji konu alan uzmanına gerek yok. konu çocukların eğitimine geldiğinde ise (bkz: meb'in) zihniyetine göre herkes böteci.
  • ben dahil mezunlarının öğretmenlik yerine farklı meslekler yaptığı eğitim fakültesi bölümü
  • son yerleştirme sonuçlarına göre 2644 kontenjanından sadece 525'ine yerleştirme yapılan bölümdür. boğaziçi, ytü ve odtü dışındaki hiç bir üniversite (marmara, ege, hacettepe vb. dahil) kontenjanını dolduramamış. halihazırda atama bekleyen 30 bin'e yakın mezun ve git gide azalan atama sayıları 10 yıl öncesinin gözde bölümüne olan ilgiyi neredeyse sıfırlamış gibi, ygs1'den öğrenci alırken mf puan türüne kaydırılması da özellikle meslek liselerinden gelen adayları tırpanlamış olacak ki sonuç böylesine hüsran olmuş.
  • yeni yayınlanan programında hala bilgisayar ve bilişim kavramlarının karıştırıldığı lisans programı.
  • son sınıfa gelmiş birçok sınıf arkadaşımın bilgisayardan bihaber olması beni çok üzüyor. öğretmen olmalarını düşünmek bile istemiyorum. acilen kapatılması gereken bir bölüm.
  • her şeyden azar azar öğreten ve bu yüzden kendilerini her konuda bilgi sahibi sanan insanlar yetiştiren bölüm.

    mezun olduktan sonra kendi uzmanlığını seçip yoluna devam etmiş düzgün insanlar illaki var. belki alınacaklar ama onların da benimle hemfikir olacağına eminim. buradan mezun olanların yüzde 90'ı böyle:

    "bilgisayar mı? ustasıyım. bölümünü okumuşum."

    "tasarım mı? 'tabiki' biliyorum (powerpoint'te resim falan yerleştirdim işte)."

    "türkçe imla kuralları mı? benden sorulur (ama "tabii ki" nasıl yazılıyor bilmiyorum)."

    "bağlaçları falan siktir et, senaryo yazıyorum."

    "ingilizce mi? amına koymuşum. kelimenin tam anlamıyla hemde (bak bu da bitişik). i am yerine i did yazıyorum çünkü"

    "animasyon mu? e heralde amına koyayım adobe flash'ta ödev yaptım ben (top sektirdim ama ivme vermedim)."

    "ne flash bitti mi? adı animate mi oldu? siktir et ben goanimate kullanıyorum, güzel animasyonlar yapıyorum."

    "adobe premiere pro mu? yahu camtasia varken ne gerek var? yapıyorum oluyor mis gibi."

    bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz. genel olarak az bilgiyi yüksek özgüvenle iteleme sendromuna sahipler. işin gerçek uzmanlarına rezil olduklarının farkında değiller.

    ben elektrikçiye gidip "abicim ben fizik dersi gördüm, bu kablolar falan akım yüklü. çarpar hee." demiyorum mesela.

    birkaç yıldır olmasa da zamanında birinci bölüm puanıyla öğrenci alıyordu sanıyorum. bölüm de kaliteli insanlar tarafından az tercih edilince, kontenjanlar düşük profilli öğrencilerle doldurulmuş oldu. bu durumu buna yoruyorum.

    bölümü okumak isteyen veya hali hazırda okuyor olan arkadaşlara da tavsiyem şudur:

    muhtemelen öğretmen olarak atanamayacak, kurumsal bir şirketin eğitim departmanında görev alacaksınız.

    bir yandan kendinizi müdürünüze göstermek için çabalarken, bir yandan okulda öğrenmiş olduğunuz konulardan bir veya birkaçının üstüne giderek kendinizi geliştirin. hepsinde uzman olamayacağınızı bilin.

    yazılım yapma fırsatınız varsa bunun üstüne gidin.
hesabın var mı? giriş yap