• bu konuda finans ustadi dave ramsey'in guzel bir lafi vardir: "if you are married and have separate savings account with your spouse, you don't need a financial adviser, you need a marriage counselor"

    yani diyor ki evliyseniz ve ayri birikim hesabiniz varsa finansal danismana degil, evlilik danismanina ihtiyaciniz vardir, bana gelmeyin...

    edit: begeniler icin tesekkurler. biraz daha acayim konuyu ki okumayanlar da faydalanir belki. bu adamin "total money makeover" denen bir kitabi var, eger borctaysaniz ve para biriktirme konusunda iyi degilseniz kesin tavsiye ederim. bir kismi amerika ile alakali ama geneli her yere uygulanabilir, o yuzden dunyanin her yerinden takip edeni var...

    oncelikle adamin bebek adimlari denen bir ogretisi var. bunu uygulamaya gecmeden once butce yapmayi ogrenmeniz ve ona uymaniz lazim. "four walls" dedigi 4 ana gideri kagida yazin (kira, yemek, faturalar, ulasim) bunun disinda kalan kisimlar icin aylik butce olusturun. her ayin butcesi ayri olmali zira her ayin gideri ayri. her dolara bir adres verin (give every dolar a name) diyor ve butcenizin son rakami sifir olmali diyor. (yani gelirler toplami giderler toplamina esit olmali - zero based budgeting). eger butce yapmayi bilmiyorsaniz burnunuz boktan cikmaz, hemen ogrenin diyor. tavsiye ettigi diger bir yontem de zarf yontemi: 3-5 tane zarf alin, ister ayi 4 haftaya bolun haftalik olarak uzerlerine yazin (1. hafta, 2. hafta...), isterseniz alisveris kalemi olarak yazin (mutfak, disarida yeme icme, giyim...) ama o zarftaki paraniz bittiyse ayin sonuna kadar o masraf kalemini artik yapamayacaksiniz...

    bunu yapmayi ogrenince 7 tane bebek adimini takip edebilirsiniz:

    adim 1: kenara 1.000 dolar acil durum parasi koyun (emergency fund) bizde belki 1.000 tl olabilir. bu para sadece acil durumlar icin, doktor'dur araba bozulmus yolda kalmistir felan fistik ... bu parayi biriktirene kadar herseyi unutun diyor. bu para nakit olmali ve kolay ulasilabilir olmamali, yani cuzdanda tasima, eve koy ya da ayri bir hsaba koy diyor. bu para hayatla senin arana mesafe koyuyor diyor. mesela ben bu adami takip edene kadar "acil durumda benim kredi kartlarim var" diye dusunuyordum hep, o yuzden 20 sene kredi karti borcuyla ugrastim*.

    yine bu asamada adamin plastisektomi dedigi bir operasyonu yapmaniz lazim. bu adamin ogretisinde kredi karti kullanmak yok, hatta adam onlara resmen dusman. "onlar sana bonus felan vermiyor kat be katini senden aliyorlar" diyor. platisektomi dedigimiz de kredi kartlarini bildiginiz makasla kesmeniz. boylece bir daha borc almamaya alisacaksiniz ve "kenarda param var benim" mantigi ile kartlara gucvenmekten kurtulacaksiniz. daha etkili olmasi icin eger 5-6 yasindan buyuk cocuklariniz varsa onlarla birlikte bir toren gibi yapin ki onlarin da aklina kazinsiz diyor. ayni seyi warren buffett da soyluyodu; "siradan bir insanin yapabilecegi en buyuk aptallik kredi karti almaktir" demisti bir konusmasinda... hatta yine waren amca demisti ki bir adam size yillik neredeyse %50 ile borc vermeye kalksa hadi lan ordan dersiniz, ancak bunu siz farketmeden ufak ufak aylik yapinca kuzu kuzu aliyorsunuz bu borcu demisti... sonucta unutmayin, kredi kartindan para kullanirsaniz geleceginizden, daha kazanmamis oldugunuz paradan borc aliyorsunuz. ve bunu farketmeden ufak ufak yaptiginiz icin onlar cig gibi buyuyor zamanla. bir de adamin super bir lafi var "eger birseyi nakit alamiyorsaniz ona paraniz yetmiyor demektir. sadece aylik taksidini odeyebiliyor olmaniz sizin onu alabileceginizi gostermez" diyor...

    adim 2: ev kredisi haric haric butun borclarini ode. debt snowball dedigi sistemi tavsiye ediyor, butun borclarini yaz, faizlerine bakmaksizin hepsinin minimumunu odedikten sonra kalan tum parani en kucuk borca yatir. o bitince bir sonrakine gec diyor. "matematiksel olarak yuksek faizliyi once odemek gerekmez mi abi?" diye soranlara "eger matematigin o kadar iyi olsaydi burda beni dinlemezdin degil mi?" diyerek cevap veriyor. faize bakmamanin sebebi psikolojik olarak insan sonuc gormezse birakir, o yuzden kucuklerde hemen birkac zafer kazanmak lazim, adamin mantigi bu. bunu biraz sert girisilen diyetler gibi dusunun, "gunde sadece bir avakado yiyecegim abi" diye diyete baslarsan 3. gun birakirsin zira kazanc gormuorsun ama acsin... ama toplamda gunde 300 kalori keserek baslarsan kilo veririsin, zira bu surdurulebilir olur. snow ball demesinin nedeni iuse (cig diye cevrilir herhalde bize) kucukleri kapatip buyuklere gectikce odeme gucun daha da artacak, bu sayede buyukleri kapatacak enerjin olacak. bir de o zamana kadar butcene gore yasamayi ogreneceksin...

    adim 3: borclar bitince acil durum parani 3-6 aylik harcman seviyesine tamamala. nedeni basit, issizlik vs. durumunda seni 6 ay idare etmeli diyor. burada onemli olan 3-6 aylik maasin degil, 3-6 aylik harcaman. borcsuz ve butcesine gore yasayan birisi icin arada daglar kadar fark var...

    adim 4: maasinin %15'ini kenara emeklilik icin birikim olarak koy. her es ay basinda aldigi parayi kensara koyup bu toplam paranin %15'ini birikime aktaracak diyor. yani sen 5000 aldin esin 5000 aldi, direk 1500 birikime gitmeli diyor. kira da %25i gecmemeli diyor, o yuzden 2.500 de oraya vs. derken, paranin ortak kullanilmasi sonucu kalan sey zaten aylik harcayabileceginiz ortak tutar... yine warren eniste bu konuda birikim ay sonunda elinize kalan degil, ay basinda siz gormeden giden olmali demisti. o yuzden yatirim "olursa olur canim" diyebileceginiz bir luks degil bir gereklilik, ozellikle devlet memuru degilseniz...

    bu arada tabiki "ben 25.000 aldim esim 2.000 aldi o 300 tl koyabildigi icin ben de 300 koyuyorum" gibi salakca birsey dusunmediginizi farzediyoruz (dave ve ben)... aile geliri ne ise, (evet ailesininiz, tebrikler) mesela bu ornekte 27.000, %15ini ayriman lazim, zira esin ev hanimi da olabilirdi, o zaman hic para gelmezdi... bu konuda da dave der ki "papaz "su andan sonra artik birsiniz" derken paranizi da kasdediyor"... (evet adam koyu hristiyan bu arada)

    adim 5: cocuklarin universite parasini kenara ayir diyor, yani %15'i kenara koyduktan sonra harcamlari da yaptin, artan olursa cocuklarin okulu icin kenara bir miktar koy diyor.

    adim 6: mortgage'in felan varsa onu kapamaya calis, ama %15'i kenara koyup cocuklarin okul parasini da ayirdiktan sonra... adam mortgage'i buyuk problem olarak gormuyor zira cok sikisirsan satar daha kucuk bir eve gecebilirsin her zamana diyor...

    adim 7: paranin dibine vur ama yardim icin de para vermeyi unutma diyor.

    bize maalesef para harcamak ogretilmiyor okullarda, adam da zaten onu vurguluyor. ozellikle adamin "keeping up with the joneses" (ahmetlerle sidik yaristirma diye cevireyim) dedigi bir kavram var, yani millete gosteris yapacagim diye harcamak. bunu yapma diyor. amerika'daki milyonerlerin %99.99'unu yaninda gorsen tanimazsin, seninle ucuzluk reyonlarinda alisveris yaparlar diyor. siradan bir amerikan milyoneri 5 yasindan buyuk ikinci el araba kullanirmis mesela. (sonradan gormeleri saymazsak)

    adamin dedigi iki seybeni cok sasirtti:

    1- net wealth (varliginiz) kazandiginiz para degil mal varliginiz ne kadar oldugudur diyor. buna cok kafa yormuyoruz ama aslinda cok temel birsey. malvarligi hesabi ise basit, kenardaki butun birikimin arti evlerin arabalarin vs. eksi butun borclarin (ev araba kredisi dahil). mesela ayda 4.000 dolar kazanip kenarda 50.000 dolari olan aileler de biliyorum, yilda 250.000 dolar kazanip jaguar'a binip toplamda 2 milyon dolar borcu olan avukat da diyor... birinci aile aslinda avukat'a gore cok daha zengin durumda, ama oburu sadece daha fazla hava atiyor, hem de ici bos bir hava, diyor... sonucta bu avukatin butun artistligi konumu geregi bankalardan aldigi borclarla, o para aslinda onun degil. dave de 28 yasinda iflas etmis ki 10 milyon dolarlik ev yatirimi varken. banka birdenbire butun kredileri geri cagirmis ve butun evlerin el koyup zararina sattirmis, adam da mecburen iflas etmis. o yuzden bankalara dusman. "borrower is slave to the lender" diyor, yani borc alan borc verenin kolesidir. banka birgun fikir degistirirse ne yapacaginizi dusunun bir an; evinizi arabanizi hepsini geri istemesine aslinda kontratsal herhangi bir engeli yok... boyle bir durumda yukaridaki ornekteki ilk aile aylarca hayatta kalabilirken 2 milyon dolarlik avukat 1 ay sonra intihar eder... bankalar dusmandir kesinlikle demiyorum ancak eger borcunuz mal varliginizdan cok ise her zaman topun agzindasiniz....

    2- amerika'daki bosanmalarin buyuk cogunlugu finansal nedenliymis. amerika'da universite borcu cok buyuk problem, siradan bir mezun 25.000 ile 150.000 dolar arasi bir borc ile mezun oluyor. bunun bir cift oldugunu dusunurseniz bu adamlarin bunu odemesi baya zor oluyor ve zamanla harcmalarin da artmasiyla evlilikler catirdiyor. finansal olarak anlasan ciftler yani paralarini ortak yoneten ve ortak harcama aliskanliklari olan ciftler hem borclarini oderler hem de daha mutlu olurlar diyor...

    bir de ya ciftlerden biri savurgansa ya da huyunu bir turlu degistir(e)mezse ya da cok daha kotusu ya adam karisina para vermezse diyenler olmus ki maalesef cok haklilar. ilki (yani ciftlerden birinin savurganligi) amerikada da yaygin ama ikincisi daha az. bu durumalarda adam yine de evlilik danismani, pastor ve psikolaga basvurmalarini devamli tavsiye ediyor. ozellikle pastor (dini lider diyelim, orada herkesin dahil olabildigi bir mahalle kilisesi var, oradaki yetikili kisi) amerikada cok yaygin ve bedava. eger ciftlerden biri iflah olmaz derecede savurgansa ve kendini degitiremiyorsa (ya da ugrasmiyorsa) olayin nereye gidecegi belli zaten. bu adamin programini takip edenlerin cok buyuk bir kismi single mom dedikleri bosanmis anneler. cok az bir gelir alarak bu adamin programini uygulayarak borca girmemeyi beceriyorlar. belki milyoner olamiyorlar ama kendi standartlarinda 65 yasinda emekli olmayi beceriyorlar. bu cok buyuk bir basari zira amerikada 55 yas ustunun 35%'inin kenarda 10.000 dolari yok emeklilik icin... 50 yas ustunde universite borcu olan adam sayisi 30 yasindakileri gecmis... burada en onemli sey ozellikle kadinlarin birlikte oldugu esi secerken dikkatli davranmalari. eger bu konulari konsumuyorsaniz, eger adamdan ya da kadindan gelen yanlis sinyalleri alamiyorsaniz, maalesef sonradan basinzin agrima ihtimali var. amerikada kadinlar biraz daha sansli zira toplum baskisi cok yok, baktilar is ters gidiyor, bosanabiliyorlar ve mallar paylasiliyor. bizde ise cevre/aile baskisi faktoru maalsef cok fazla, kadin bosanmaya bile cekiniyor bazi durumlarda. bir de adamin ogretisine gore evlenmeden paralari birlestirmek kesinlikle yasak, en azindan emniyet subabi olarak o var... ciftler biribirlerinin borc durumlarini mutlaka bilecekler, ve evlendikten sonra adamin borcu kadinin borcu diye birsey yok, beraber saldirilacak o borca... zaten eger parayi onde tutup hayat arkadasini geliri ya da borcu ile seciyorsan sonucta yaptigin biraz oksimoron, zira sana ek para getirsin diye yol arkadasi secmiyor olman lazim....

    son olarak adamin dedigi guzel birsey var, cevirince anlmini yitirebilir belki ama yine de deneyecegim; pekcok cevresine zengin gorunmeye calisan kisi aslinda bu yolda fakirlesiyor, pekcok gercek zengin ise fakir gibi gorunerek zenginlesiyor...

    daha fazla bilgi icn: kaynak ama ingilicce

    bu da adamin sitesi, ingilzice bilenler icin super podcastleri var dave ramsey

    edit: asagidaki yorumlari okuyunca biraz da sahsi fikrimi ekleyeyim dedim. yatirim tavsiyesi degildir tabiki. dave amcanin guzel bir lafi var: "bir fikir ona odediginiz para kadar degerlidir, ve ben de bedava fikir veriyorum"

    bence "ya bosanirsak", "ya birsey olursa" mantigi ile evlilige yaklasiyorsaniz sonucta ya karsinizdakine guvenmiyorsunuz, ya da okudugunuz ya da gordugunuz bazi ornekler sizin gozunuzu korkutmus demektir. yani bu sizden ya da esinizden kaynaklaniyor. eger sorun esinizde ise cozumu biraz acili ama kolay, 2-3 hafta uzulursun sonra devam edersin. ama senden kaynaklaniyorsa ya sen degiseceksin, ya da istemiyorsan hic evlenme, kimse seni zorlamiyor ki... ancak finansal anlamda basarili bir evlilik istiyorsaniz, bunu asmak gerekir bence. siz artik hayata karsi yol arkadasi oluyorsunuz, daha en materyal olan sey olan parayi bile ayiriyorsan, bir hastalik ya da gelir kaybi durumunda hayat arkadasinin sana bakacagina inaniyor musun? "bu arkadas calisamiyor, ben para kazaniyorum, ihtiyacim var mi buna?" sorusu gelecek mi esinin aklina?

    simdilik "faturalari oduyoruz sonra kalanlar kendimizin" mantigi ile idare edenlerin birinci ve hatta ikinci cocuktan sonra durmu baya karmasik bir hale gelebilir, hele de ciftlerden birisi az kazaniyorsa. ortak havuz buyumek zorunda ve az kazananin elinde para kalmayabilir... hele de hanimlarin bazen hamilelik yuzunden kariyere ara verdikleri ve eslerinden aslinda bir anlamda dezavantajli olduklari dusunulurse. bu durumda cocuklarin gelecegi ve emeklilik icin ortak hayaller olmayinca ikiniz de 70'ine gelince hayat nasil olacak bir dusunsene? peki ya ciftlerden birisi az kazandigi icin cok birikim yapamadiysa? sen her yil bir kere tatile giderken, kaplicalarda kemiklerini dinlendirirken onu evde mi birakacaksin? "yok canim yapmam oyle birsey" diyorsan e simdi niye paylasmiyorsun aga? ortak hedefe yurumek daha kolay ve mantikli degil mi? hem de birbirini dizginleyip birikim saglayip mutlu bir emeklilik gecirme imkani varken... o yuzden evleneceginiz kisi ile konusun, parasal konulara yaklasimina bakin, size uyuyorsa evlenin derim... ilerde birseyler ters giderse o zaman bakarsiniz, simdiden korkulu ruya gormeyin...

    bir de hayat arkadasiniz gercekten kotu niyetliyse, bosanirsaniz kenardaki paraniza da sarkabilir eger bir evlilik sozlesmeniz yok ise. zira kazanilan para ortak, nerede sakladiginin bir onemi yok. dolar alip annene babana bile versen mahkeme "senin paran nerede yigidim?" diyecek sana zira gelirin belli, anne babaninki de... evlilik sozlesmesi imzalatiyorsan da sen kar-zarar hesabi olan bir is anlasmasina girmissin bana gore, tebrikler... kisaca bu yol herzaman cetrefilli ve sikinti dolu gibi geliyor bana.
  • kağıt üzerinde evli bile gözükseler, mental açıdan fuck buddy'nin ötesine geçememiş olmalarını kanıtlar.

    edit : bu arada eşlerin ikisinin de tek çocuk olma ihtimali çok yüksektir.
  • aha. mantık evliliği görünümlü pinti evliliği.
  • maaşlarınızı ayrı hesaplarda tutarsanız, ayrı harcamalar yaparsınız. maaşlarınızı tek hesapta toplayıp, harcamaları o hesaptan yapın. ihtiyaçlarınızı birbirinize haber vererek satın alın veya yapın ki ay sonunda hesabınızda para biriksin. birikim yapabilin.
  • "birliktelik" kavramını idrak edememiş evlilerin yaptığı uygulama. yanlıştır ve zamanla daha fazla ayrılığa yol açacaktır.
  • her ne kadar kadın tarafının kendi finansal özgürlüğünün bir göstergesi olarak kabul edilse de asıl bu işin ekmeğini yiyen erkektir. erkek, baazı özel harcamalarını rahatlıkla kimseye hesap vermeden yapabilir.
  • olmamış bu evlilik boşansınlar.
  • öyle yapıyoruz gayet de güzel oluyor
    hem ikimizde özgürüz harcamalarımızda
    hem de ortak giderler için aynı noktada birleşebiliyoruz
  • ne şimdi ayrı hesabımız varsa boşanak mı?
  • çok mantıklı olandır. eve gelirken kola falan alsam içirmem. alsın kendi kolasını bana ne.
hesabın var mı? giriş yap