• compton'lıdır, allah'ın adamıdır. bir de vince carter hakkında çıkan "adam 8 yaşındayken smaç basıyomuş abi" söylentileri bu adam için "6. sınıftayken çift el koyuyomuş abi" şeklinde çıkmıştır. ayrıca raptors'ın kendisini iyi yerden kaptığını düşünüyorum, tutturdu millet bi rubio mınakoim, zenci kardeşlerimiz zulüm gördü.
  • ulan carter ve bosh'un takımdan ayrılma şekilleri belli. t-mac desen, toronto'da kaç sezon oynadı da kulüp tarihinin en en iyi oyuncusu olsun.

    kaan kural efendiye göre oyunu çok demode olan bu adam her sene üzerine koyarak geldi bu günlere. orta mesafe oyununu kusursuza getirdi, üçlük atamıyordu ortalama seviyeye çıkardı, ribaund ve asist rakamlarını her sezon arttırdı.

    karşılaştırıldığı diğer adamlar kendisinden daha iyi oyuncu olsalar bile derozan, istatistikleriyle, devamlılığıyla ve sadakatiyle raptors tarihinin tartışmasız en iyi oyuncusudur.
  • toronto raptors'dan bahsediyoruz. hani 95'de lige katılan takımdan. derozan değilse kim bunların en büyük ismi?

    hadi cahiller koyun önümüze tercihinizi de foyanız ortaya çıksın.

    raptors ile 6 yılda sadece 2 kere playoff görebilen, onda da ilk ve ikinci turda elenen vince carter mı? iverson'dan ibaret bir takımı geçemeyen carter mı? yoksa gene iki kere ilk turda elenen chris bosh mu? sonraki iki sezonunda playoffu bile göremeyince miami'ye kaçan bosh mu?

    yada şöyle anlatayım: bosh ve carter'ın raptors formasıyla oynadığı playoff maçlarını toplayın, elde edilen toplamı 2 ile çarpın, derozan'ın raptors ile oynadığı playoff maçlarına anca erişiyorsunuz.

    raptors 2004'de carter'ı takasla nets'e yolladığında takım 8-17 galibiyet-mağlubiyet derecesi ile doğunun dibindeydi. ne raptors onu istiyordu ne de carter raptors'u.
  • 90'lardaki nba'i ozleyenler icin ilac gibi gelen adam. ucluk cok az atar, muthis orta mesafe atar, temastan kacmaz, ucup kacip milletin ustunden smac vurur adam tam bir 90'lar skoreri baba.
  • ilk nba maçında rakip, clevland cavaliers idi. demar erkenden sahaya çıktı, rakip oyuncular sırayla yanına yaklaşıyordu. sıra shaquille o'neal'e geldi. o'neal maç öncesi selamlaşma babına elini demar'a uzattı. selamlaşma faslından sonra demar'ı sahada görenler; toronto'ya bak avrupalılar yetmemiş pazarlama stratejisi için çinli getirmiş diyebilirdi. rengi sararmıştı, nasıl sararmasın? on sene önce küçük bir çocukken televizyon başında finallerde izlediği adamın rakibi olmuştu. çocukluk rüyasının gerçek olup olmadığına emin olamıyordu. sonra maç başladı. demar ilk çeyrek oynanırken birine blok yaptı. blok yaptığı oyuncu; shaquille o'neal'di. aynı sahada shaq ile beraber oynuyor muydu? yoksa rüya mı görüyordu? çimdik niyetine bloğa zıpladı ve bam. shaquille o'neal çaylağı farkedememişti. sahanın dışında bir yerden içine girmiş gibiydi. o andan sonra demar derozan bir nba oyuncusu olduğuna kendine inandırdı. sen inanırsan herkes inanır. oyuncu; yarın bi gün, on sene sonra nba kariyeri sorulduğu zaman ilk anlatacağı hikaye bu olacak.
  • yıllardır playofflar'da istenilen katkıyı verememiş olsa bile takaslamak bu kadar basit olmamalıydı. bu adam toronto'ya çok şey verdi ve raptors franchise tarihinin en çok maça çıkan ve en çok sayı atan oyuncusu oldu. böyle bir oyuncu bu şekilde gönderilmemeliydi. bir benzerini ise geçen yıl celtics yaptı, isaiah thomas'ı fikrini dahi almadan takasladılar, ki o adam kız kardeşi öldüğü gün maça çıkmıştı celtics için. takımların oyuncularına karşı yaptıkları sadakatsizliği görünce durant, cousins gibilerine de hak vermiyor değilim
  • toronto raptors tarihinin gelmiş geçmiş en başarılı oyuncusu. takıma doğu finalleri oynatan kadronun yıldızı oldu, bir all-star olarak kontrat zamanı geldiğinde toronto'da kalmayı kabul etti ve kendine toronto'da bir kariyer inşa etmeyi kabul eden ilk yıldız oldu. toronto artık oyuna dair doğal sınırlarına ulaştığında daha fazlasını aramak zorundaydı, ilk olarak koç değişti ama koç oyuna dair son 1-2 basamağı atlamada hatalar yapsa da sorunların ana kaynağı değildi. mental olarak güçsüz olan demar derozan zirveye çıkmak için çok test çözdü çok çalıştı ama test dışında açık uçlu sorularla doğaçlama yapması gerektiğinde devreler yandı ve kilitlenip kaldı. o da bu değişim rüzgarında spurs'e postalandı. kawhi leonard'ı alma şansım olsa ben de onu gönderirdim. gönderildi de...

    yine de popovich ile spurs'de mental bir eşiği aşacağını umuyorum. en azından bunun olma ihtimali olan belki de tek takım spurs. o da bu açıdan şanslı. çelikten bir yıldız olma şansı varsa bu popvich'le olabilirdi. en azından artık deneme şansı var.
  • playofflarda lebron'a yenilme serisine batı konferansında devam edecektir.
  • derozan ın gördüğü ilk baba coach demiş adam.millet tersinden anlayıp saldırıyor.

    tanım:popovichin elinde bambaşka bir seviyeye çıkabilecek potansiyeli olan oyuncu
  • toronto'da sadece ilk 3 senesini çaylak kontratıyla benchten gelerek oynayıp sonra ilk fırsatta orlando'ya kaçıp yıldızlaşan genç tracy mcgrady'nin büyük bir toronto oyuncusu zanneden yaşlı bunakların beyin erimesi yüzünden tanıyamayacağı toronto tarihinin en büyük oyuncusu.

    derozon gelene kadar ne 50 galibiyeti ne de konferans finalini göremiyordu toronto. nba'i takip etmeyi 1998'de kesince böyle mallaşıyor insan işte.
hesabın var mı? giriş yap