29 entry daha
  • sahnede bir garipmis megerse lou amca. boyle cool durmaya kasiyormus gibi gozukup de bir yandan hakikaten cool olmak, suratta siklemezlikle garip bir ciddiyet arasinda surekli gidip gelen bir ifade, "arkadaslarla garajda takiliyoruz" tadinda bir lakaytlik. sarki aralarinda gitar teknisyeni geliyor, tac takma toreni gibi lou'nun gitari cikarip yenisini takiyor, lou giymesi icin paltosu tutulan hurmetli buyuk tadinda hafiften boynunu egip kolunu kaldiriyor falan. en cok bilinen sarkilari (sweet jane, perfect day, vs.) isteksiz soylemeler, ustunkoru gecivermeler. perfect day'in nakaratini olayin tum kitsch'liginin uzerine gider bir farkindalikla "just a perfect night, i am glad i spent it with you" diye soyluyor seyircileri gostererek, tamamen ciddi suratta belli belirsiz bir siritis. bazen sarki esnasinda hakkaten spontan olup olmadigi anlasilamayan direktifler veriyor el kol yordamiyla, "klavyeci sen sunu cal", "davulcu evladim hadi sen bi solo at simdi" tarzi. kisacik bir konser, guc bela bise cikiliyor. en sonunda da "it's been a truly remarkable night" tadinda bisiler soyluyor lou, suratta yine o perfect day ifadesi. selam verip gidiyorlar, tek bis, 12 sarki, bitti.

    yalniz asil ilginc olan su ki, tum bu irrasyonel vaziyetlere ragmen konser guzel. tum kirik dokuklugu icinde kendini anlamlandiran acayip bir performans. lou reed aleminden yeniden dunyaya donuluyor konser bittiginde. eve gitmek icin arabaya biniliyor, cd calar calistiriliyor, ve lou konser oncesinde kaldigi yerden "take a walk on the wild side" diye sakimaya devam ediyor.
128 entry daha
hesabın var mı? giriş yap