1746 entry daha
  • tabii, hakkında yazmak zor. ama ekşi sözlük ile alakalı olarak, mal senin ister üstüne binersin ister kırbaç vurursun haklı bir davranış şekli değil.

    geçen yıl hararetli tartışmalar olmuştu sözlüğün gelirinin yazarlara dağıtılması hakkında "işte youtube da böyle siz yazdıklarınızı paylaşıyorsunuz, reklam geliri bizim" fındık fıstık diye. bu mentalite ile ilgili tartışmaya açık (ve de tartışılmış) bir çok nokta olsa da benim bahsetmek istediğim mülkiyet, bu durumun tanımı ve bunun lanse ediliş tarzı ile alakalı.

    neticede bir fabrika sahibi, kazandığının bir kısmını işçilerle paylaşmalı diyoruz, çünkü işi işçi yapıyor diye. tabii tam tersini savunmak da mümkün. üzerinden haksız kazanç kazandıkları için atlas shrugged'da orren boyle demir fabrikalarını yakıp kapılarına kilit koymuştu. fabrika onundu ve kapital sahibi olarak bunu yapmaya hakkı vardı.

    eksisozluk ssg'nin. onun. bu tartışmaya açık değil, ama;

    eksi sozluğun "kutsal bilgi kaynağı" olarak kredibilite görmesi ssg'nin programlarda bahsettiği 25000 kişiden çok önceydi. hatta ard arda olan sabırtaşı, miğferdibi, 10. doğumgünü vs. yazar alımları genel kaliteyi (tabii tartışmaya açık) en azından yukarı çekmedi denebilir. eskiden nesillere göre dağılım istatistikleri vardı. ardtık yok sanırsam ama görünen o ki ssg, eksi sözlüğü, içerik ve popülerite yanında bir de rakamsal kitle olarak ifade etmek istiyor.

    demek istediğim (misal vereceğim çünkü istatistikler artık yok.) belki 3 sene önce "biz 5000 kişiyiz ve..." diye başlanacak bir cümle artık bunun çok daha fazlası ile ifade ediliyor. neticede ben de o yenilerdenim ve de kaliteyi arttırma iddiam yok. ama sadece bir intellectual property olarak eksisozluk sadece ssg demek değil. çünkü 1- bunu akıl edip uygulamaya geçiren insan olarak, 2- maddi geliri olmayan ancak maddi olarak ekşi sözlüğü yapan insanlar var. bu insanların yazar olması dışında herhangi bir ortak özelliklerinden bahsetmek güç.

    ayrıca bu kadar kullanıcı bağımlı olan sitelerden wikipedia bir stö, urban dictionary, you tube gibi para kazanan siteler ise kullanıcı almında ya da kullanım esnasında kısıtlamaları babında eksi sozluk kadar ne katı ne seçici. inacım şöyle ki entellektüel üretim olarak, her yazar ekşi sözlüğün bir kısmına sahip ve eğer konu ticari mal sahibi değilse söz sahibi (teknik olarak ssg olsa da) pratikte öyle olmamalı. çünkü yazarların sözlüğe katkısı, işçilerin fabrikada çalışmalarından daha fazla çünkü ortada bir emek -ve- yaratıcılık var.

    varmak istediğim nokta şu, ekşi sözlük bir davanın konusu olduğunda sözlüğün herhangi bir sorumluluk almayacağını öyleyse "götümüze girebilir"in kollektif bir tanımdan çok yazarın kendi götü olduğunu söyleyebiliriz. ancak reklam gelirlerinden kar etmeyen yazarlara "başına birşey gelirse tanımayız." düstürü ile yaklaşılıyor. dahası ben ve malum 25000 kişi "evlenmek ister misin?" "18 - 23 yaş arası kızlar burada" gibi sikimsonik reklamlara maruz kalmak zorunda.

    michel faucault, deliliğin tarihinin 2. baskısına önsöz yazılması istendiğinde, "ben bu kitabın ikinci kere basılmasını istemiyorum, tek istediğim söylediklerimin yeni bir tartışma başlatması ve sonra bu kitabın bir önemi kalmamasıydı" der. ssg'nin eksi sözlük ve gidişatı hakkında mal sahibi kimliğini bir yana bırakırsak takınması gereken en seçkin davranış bu bence.

    sonuç:
    - ssg eksi sözlüğün mal sahibidir ve sözcüsü değildir. öyle davranması, buna hakkı olması ve kendini öyle hissetmesi onu haklı kılmaz.
    - yeri gelince sözlük yazarları gıyabında biz 100000 kişiyiz ayağı yapmak, yeri gelince kurallar bu beğenmeyen gider demek iki yüzlü bir davranıştır.
    - sözlük'te yazarlar pratikte hak sahibi olmasa da aslında mülkiyet sahibidir. bu mülkiyet para olarak ödenemese bile sözlük tarafından tanınmalı, olası gge'lerde sözlük sorumluluk alabilmeli ve hukuki masraflarda sorumluluk sahibi olmalıdır. sözlüğün şu anki politikası anti-demokratik ve de ahlaksızdır.

    öneriler:
    - yazarlar reklamlardan muaf olmalı.
    - frank zappa'dan ingilizce alıntı yapmak bazı kontekstlerde yavşakça kabul edilebilir.

    referans:
    götüm
5279 entry daha
hesabın var mı? giriş yap