6 entry daha
  • ne kadar geç keşfettim ve fakat nasıl da güzelmiş...

    her ne kadar adı üzerinde "sosyal paylaşım sitesi" dense de hapsolduğumuz şu korkunç coğrafyada sade ve sadece siyaset konuşmaya, birbirimize çemkirmeye, şakşaklamaya ya da hakaret etmeye araç görsek de twitter sayesinde haberdar oldum bugün kendisinden... bir güzel insan paylaştı. dinlemediğim müziklerle yolculuğa çıkmayı pek severim. saçma sapan bir günün ortasında dinlemeye başlamamla beni bammmbaşka bir yere taşıdı taşıdı.okurken bir yandan sizi de taşısın

    serin bir yaz akşamı... dolunayın üzerinde parladığı lacivert bir deniz... denizin karşısında hiç tatmadığın, bu coğrafyanın dört bir yanından mezelerle donatılmış bir şahane içki sofrası... ve etrafında canım güzel insanlar... fonda da onnik dinkjian. sanki zaman durmuş gibi... hani hiç sabah olmayacak, hiç o mecburiyetler omuzlara binmeyecek, kötülükler o güzel insanların yüreklerinden geçen güzelliklerin içerisinde boğulup gidecek... bir kahkaha atılacak sonra sofradan, bir an bastıracak sesini onnik'in ama bileceksin, sadece o an!

    ya da küçücük bir meyhane. karşında sevdiceğin. usulca fonda başlayacak çalmaya onnik. ardından rakının bardağa dolma sesi, yavaş yavaş... acele etmeden. bir yere yetişmeye çalışmadan... sonra ağır ağır kalkacak kadehler. "şerefe"... sağlığa, aşka, hayata... ve yine oracıkta onnik ile duran zamana... bir an dalıp gideceksin sevdiceğinin gözlerine... ve sadece o an susmuş gibi gelecek onnik ama bileceksin, sadece o an!

    sanki öylece çalsa fonda, o sofralara ışınlanacak insan... ve "o an"lar hiç bitmeyecek. bir güzel coğrafyada, bir güzel akşamda, hafif bir serinlikte; kavgalardan, dövüşlerden, nefretlerden, silahlardan, acılardan uzak, ölmemeye çalışarak değil de yaşamak için yaşanacak.
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap