375 entry daha
  • sedat ağa* 2000 yılında açmış kürt böreği başlığını. çocukluğumuzdan bu yana bildiğimiz/kullandığımız ismi budur.

    anlatalım hikayesini...
    bu börek doğu, güneydoğu mutfağında geçmez. istanbul’da özellikle tarihi yarımada dolaylarını evvelce tarihten bu yana arşınlayanlar çokça duymuştur.

    70’li yıllarda arnavut böreği olarak bilinen bu böreğe çok benzeyen börek türleri nuru osmaniye’de yapılırmış ve insanlar bu böreği arnavut böreği olarak bilirmiş. börekçiler maliyeti düşük, tadı güzel börek yapmak istemişler. küçük mustafa paşa börekçisi o dönemin şartlarını göz önünde bulundurarak maliyeti düşük, fiyatı uygun ve aynı zamanda lezzetli bir börek yapmak için kolları sıvamış.

    ilk etapta seyyar satıcılar tarafından satılmaya başlanmış. bahsettiğimiz börek fırını da o dönemlerde seyyar satıcılara toptan börek veren bir fırın. böreğe ilgi günden güne artmış. o dönem ilk ve tek üretim yeri bu fırın olduğu için seyyar satıcılar sabahları fırının önünde kuyruklar oluşturmuş. bir süre sonra istanbul’un en kalabalık semtlerinde yoğun bir şekilde satılır hale gelmiş. bu seyyar satıcılar börekleri o dönem istanbul’un en hareketli bölgeleri ve ticaret merkezleri olan kapalı çarşı, mahmutpaşa, haliç, eminönü ve sirkeci’de insanlara ulaştırmışlar.

    böreğin ucuz ve lezzetli olması ilgiyi artırmış. bu bölgede doğu ve güneydoğu illerimizden gelen, ekmeğini taştan çıkaran emekçi insanımız çoktur. en çok tüketen kürtler olduğu için kürt böreği ismi o dönemlerde telaffuz edilmeye başlanmış ve günümüze kadar gelmiş.

    kimi pudralı sever, kimi pudrasız.
    güzeldir vesselam.
239 entry daha
hesabın var mı? giriş yap