• para kazanmak
  • fifa yada pes atmak üstüne tanımam acayip bir kafa boşaltma acayip bir terapi ..
  • rakı masasında muhtelif konular konuşmaktır.
  • kağıt/okey oynamak olsa gerek.

    adamlar kendinden geçiyor oynarken. yancılar dahil.
  • maksimum; bir bardak su içmek. iki erkek bir araya gelince yapılacak zevkli şeyler minimuma düşüyor.
  • - maç izlemek
    - halı saha maçı yapmak
    - tavla oynamak
    - pes oynamak
  • bira içerken dedikodu yapmak
  • diablo 4 *
  • 3. bir kişi yokken, ya da başkaları.. kısaca baş başa oturup gitar çalmak.
  • eyleme gitmek.

    üniversitede hızlı zamanlar... yök (yükseköğretim kurulu) protestosundayız. mutat olduğu üzere kampüste yürüyüşümüzü yaptıktan sonra eğitim fakültesi'nin önünde de basın açıklaması yapacağız. elbette kim siker bizim basın açıklamamızı da yine de yapıyoruz işte.

    neyse efenim, yürüyüşümüzü yapıp eğitim fakültesi'nin önüne geldik. yürüyüş bayağı kalabalıktı ama basın açıklamasına gelene kadar pek kimse kalmadı. çoğu, yürüyüş biter bitmez yemekhaneye yollandı. kalan 50-60 kişiyiz, çoğu da kadın.

    tam basın açıklaması yapacağımız sırada bağırış sesleri duyduk. elleri sopalı en az 100 kişilik kalabalık bir ülkücü grubu slogan ata ata gelip yaklaşık 50 metre ilerimizde karşımızda durdu. okulda bu kadar ülkücü yok, olanlar da silik tipler. bunlar sakallı bıyıklı, izbandut koca adamlar. dışarıdan getirilip kampüse alınmışlar yani. karşımızda bize baka baka bağırıyorlar.
    prostesto yök protestosu, size giren çıkan ne amk, değil mi?

    neyse bizde adrenalin tavan. ülkücü grup bize saldırsa hepimizi darmaduman eder. serde solculuk var kaçmıyoruz da. biz en fazla 15-20 erkek, geri kalan da kadın. en azından onların yarısı falan sayıda erkek olsak bir mukavemet gücümüz olacak ama nerde.
    kadınlara "siz gidin, kavgada zarar görürsünüz" diyoruz ama hiçbiri gitmiyor.
    sanki biz zarar görmeyeceğiz amk.

    biz erkekler en önde sıra olmuşuz azgın güruhun saldırısını bekliyoruz. grubumuzdaki kadınlar da sigaralarını yakmışlar, üfleye üfleye ülkücü gruba karşı slogan atıyorlar. kadın yoldaşlarımıza "allah belanızı vermesin, kız sussanıza!" da diyemiyoruz. belki saldırmayıp gidecekler, sizin yüzünüzden iyice kızıp hepimize dalacaklar.

    tam braveheart filmindeki savaş sahnesi gibi ortam. geniş bir çayırlık alan, biri kalabalık ve donanımlı, diğeri az kişi ve silahsız karşılıklı iki grup birbirlerine bileniyorlar. dakikalar geçtikten sonra karşı grup tam bize doğru bir hamle yaptı ki o sırada polisin alana geldiğini gördük. yarım otobüsten inen polis gücü iki grubun arasına dizildi. o an yaşadığımız rahatlamayı size kelimelerle anlatamam. aralanan bulutların arasından yere bir ışık hüzmesi indi. biraz önce "polis dışarı, bilim içeri!" diye slogan atan biz, bıraksalar gidip polisin boynuna sarılacaktık.

    polis gelince ülkücü kalabalık grup bağıra bağıra alandan ayrıldı. onlar kampüsten çıktıktan sonra biz de bölümlerimize dağıldık. o sırada bizim kızlar bitmek üzere olan sigaralarının ateşiyle yeni sigaralarını yakıyorlardı. (bir gün "solcu kızlarda sigara içiminin psikososyopolitik altyapısı" isimli bir makale yazacağım.)
hesabın var mı? giriş yap