• ziyadesiyle ilginc bir surec. universiteyi bitirdikten sonra sigara icmeye baslayan bir maloz olarak, alti yilin sonunda gecen martta nihayet sigarayi birakma karari aldim ve alti ay da icmedim. eylulde okula dondugumde ev arkadasimdan tek tuk icmeye baslayip, sonra paket de almaya baslayinca saglik servisini aradim. gelin dediler goruselim. gorustugum doktor akapunktur ve hipnozun cok etkili oldugunu ve genelde tek seansin yeterli oldugunu soyledi. sonuc olarak dun sigarayi birakmak uzere tek kerelik akapunktur+hipnoz seansi gordum, ki buna kendimi ikna etmem haftalarimi aldi o apayri bir mesele. hani isin icindeyim de ama ben biraz kontrol manyagi biriyim, baskalari hakkinda degil ama, baskalarina sinirsiz ozgurluk, tum zulmu kendine bir insanim. yani psikolog olmama ragmen yardima ihtiyacim olan zamanlarda bile yardim almadigim oldu deyip gecelim kisaca. bazi insanlar yardim alacak tipte olmuyorlar, terapi egitiminde ilk gordugunuz seylerden biridir, benimki de boyle bir mallik. ancak zaman gectikce anliyorum ki bu biraz anne yuzunden de boyle. dunya sekeri bir tonti$ olsa da kendisi, bu aci yok rocky halleri mine'cigimden gelen bir huy esasen, "ne hipnozu, nee?? ya bir daha uyanmazsan, aaa!!" ve turevi tepkiler veriyor son bir haftadir.

    gelelim ne yapildigi kismina, adam anlatti iste 25-30 dakika alacak, her seyi cok net hatirlayacaksiniz bu is zannedildigi gibi kendinden gecme degil diye (ki iyi kotu biliyordum o kadar) neyse, once her iki elimde isaret ve bas parmagimin arasina birer, her kulagima da be$er akapunktur ignesi batirdi (ki igne demeye bin sahit, hissetmiyorsunuz bile) birer tane diz kapagimin hemen altina, ve bir de tam basimin tepesine. igneler takilirken hicbir sey hissetmiyorsunuz ancak birkac dakika icinde ozellikle kulaklar alev alev yanmaya basliyor diyebilirim. neyse, o pozisyonda yatiyorum (kendi kiyafetlerimle, coraplarimi cikartip pantolonumu dizime kadar kivirttirdi) meger adam huseyin uzmez degil miymis? "biz inananlari rahat birakin" diye bagiriyorum olur olmadik yerde dunden beri tevekkeli. ahahahaha. komik degil bu yaptigim.

    sonucta iste yok bir merdivenden cikiyorsun gittikce ayaklarin agirlasiyor, alt bacagin, derken ust bacagin, govden boynun basin, nasil tatli bir agirlik vs, sonra merdivenin tepesinde cok rahat bir koltuk goruyorsun filan anlatiyor. bu esnada benim gozler kapali, en basta goz kapaklarin agirlasiyor kismini da yaptik. merdivenin tepesindeki koltuga oturuyorsun rahatliyorsun dedi, ben rahat hissediyorum ama oturmadim koltuga (nasil bir manyagim ben de bilmiyorum) baska seylere odaklandim oturmadim. mallik. neyse, sonra kumsala gectik, iste ayaklarinla kumla oynuyorsun, gunes sirtinda ve boynunda, soyle mutlusun boyle rahatsin vs, bu arada surekli soyledigi sey "kendini cok iyi hissediyorsun". sonra basladi sigarayla ilgili konusmaya, iste kokusundan tadindan her seyinden nefret ediyorsun, eline bile almak istemiyorsun, bunun yerine yemek de yemiyorsun ama, sana doganin hediyesi olan bir seye, suya yoneliyorsun dedi. sonra ona kadar geri saydi, altida sen artik sigara icmeyen birisin dedi bir kere, bu arada ben gayet kendimdeyim hatta biraz komik buluyorum olup biteni.

    akapunktur ignelerini cikardi, bu arada ben kalktim muayenehane yataginda oturuyorum, tam karsima gecti, "artik sen sigara icmeyen birisin, aklinin ve vucudunun kontrolu senin elinde, artik sigara icmeyeceksin" dedi. adamda da nasil cakmak cakmak mavi gozler var, anlatmak mumkun degil; susam sokagindaki kurabiye canavari gibi daginik ve beyaz saclar, biyiklar, enfes bir karakter. keh keh modundayim da, dunden beri kendimi durduramayarak galon galon su icmeme ve daha bir kere bile sigara icmek istemememe ne demeli? bayaa ilginc bir durum. farkli bilinc durumlarina dair bildigim kadariyla zaten ve ozellikle davranisi degistirmeye hazirsan, bu davranissal degisime yonelik bir yol izliyorsun zaten, ama simdilik henuz bir gun olmus olsa da etkili olmasi ilginc geliyor bana bile. doganin bana hediyesi olan suyun yine doganin bana hediyesi olan idrar yollariyla birleserek bana hazirladigi bu muhtesem paketten, yani kisaca ci$ten bikip usandigim noktada "yemisim akapunkturu da hipnozu da" diyerek nikotini damardan almaya baslarim saniyorum. kafada sigarayi suyla degistirdigime cani gonulden inaniyorum ama. biz inananlari rahat birakin beybiler.

    2020 editi: 2002-2020 arasının on yılı içmedim, 8 yılında içtim, herhangi bir halde de toplam 3 yıldan fazla duramadım. konuyu şöyle bağladım: yaz içicisiyim, balkon, bahçe vs görünce direkt alıp başlıyor, hava 15 derecenin altına düşünce direkt bırakıyorum. bu kadar rahat bırakıp, başlayınca da aynı tutkuyla içme kapasiteme değinmiyorum bile bakın.
  • şuna belirli bir süre bakılırsa oluşan durum.
  • kucukken abimin bana yaptigi sacmalık derecesi hayli yuksek olan uyutma teknigiydi.
    a - uyuuuu uyuuuuuu...
    k- anneeeaa abim gene uzerimde deney yapıyoo.
  • bi de su var ki hipnoz altinda insan herseyi yapmaz, herseyi hatirlamaz. hipnoz bellege direk erisim demek degildir, yanlis seyler hatirlanabilir, hatta hipnoz edilen sahis yalan bile soyleyebilir, cogu zaman olayi hatirlamak istedigi veya algiladigi sekliyle aktaracaktir. bu bakimdan bir insani hipnotize edip bundan onceki hayatini anlatmasini istemekle uyanikken "senin baska bi hayatin olsaydi nasi olurdu" diye sormakla hemen hemen esdegerdir. (bkz: genel kultur coplugu insan)
  • zeki insanların daha çabuk uyuduğunu öğrendiğimden kelli benim için artık bir teselliye dönüşen trans, geçiş hali. yani umarım bu yaptığım mallık değil bir zekilik örneğidir. hatta umarım dahiyimdir ben. yani umarım hipnozdan dönen arkadaşı, hipnozun nasıl bir şey olduğunu anlatıp psikolloğun telkinlerinden, nasıl uyuttuğundan, beyaz balonlardan, merdiven inip çıkmalardan, rahat yataklardan, uykulardan bahsederken içi geçen tek angut ben değilimdir. ölüyorum sandım lan, bildiğin içim geçmiş. az daha uyuyup da uyunamayacağıdım. öle mal gibi acile götürürlerdi artık beni "kitledik biz bunu" diye.

    hipnozu üçüncü kişiden dinlerken hipnotize olan süper zeki insanım ben.
  • beynin boyle bir backdoor u olmasi cok kotu, root sifresini bilmeden her turlu maymunlugu yaptirabiliyorsun.. cok fena
  • hipnoz hakkında bilinmesi gerekenler

    hipnoz nedir?
    hipnoz, bakışla, sözle veya bazı yardımcı nesneler kullanılarak, telkin ile oluşturulan özel bir bilinç hâlidir. bir başka deyişle bir trans hâlidir. bu trans sırasında, kişi çevreden gelen tüm (ses, ışık, koku vb.) uyaranlara kendini kapatır veya aldırmazken, hipnoz yapan kişinin telkinlerini artmış bir dikkatle dinler, anlar ve gönüllü katılımla uygular.

    hipnoterapi nedir?
    hipnoz aracılığı ile (hipnoz sırasında) uygulanan tedavilere verilen genel isimdir.

    hipnoz bir uyku mudur?
    hipnoz kesinlikle bir uyku hâli değildir. dışarıdan bakıldığında, hipnozdaki kişi sanki derin ve huzurlu bir uykudaymış gibi görünür. aynı yanlış gözlemi yapan iskoç doktor james braid 1840 yılında bu trans hâline, eski yunan’daki uyku tanrısı hypnosis’ten esinlenerek hipnoz adını vermiştir. çok kısa bir süre sonra bizzat dr. braid bu trans hâlinin uyku olmadığını fark etmiş ve hipnoz adının uygun olmadığını açıklamış olmasına karşın, bu yerleşmiş olduğu için hipnoz adının kullanımı devam edegelmiştir.

    bir kişi, isteği dışında zorla ya da farkında olmaksızın hipnoza sokulabilir mi?
    hayır! bu mümkün değildir. hipnoz kişinin gönüllü isteği ve katılımıyla gerçekleştirilen bir trans hâlidir. hipnoz yapan kişi, hipnoza girmeyi gönüllü olarak kabul eden kişiye hipnoza girmesini sağlayacak bazı telkinler verir. kişi bu telkinleri uygulayarak hipnoza girer. hipnoza girmek istemeyen bir kişi kendisine söylenen telkinleri gerçekleştirmeyi reddedeceği için hipnoza girmez.

    hipnozdaki kişi hipnoz yapanın tüm söylediklerini olduğu gibi kabul eder ve aynen uygular mı?
    hayır!hipnoz sırasında kişinin bilinçli kontrolü ortadan kalkmaz. hipnoz yapan kişinin söylediği her şeyi duyar, anlar, hatta yargılar. yapması istenilen şey kişinin sosyal ve ahlâki değerlerine uygun değil ise kabul etmez, uygulamaz. ısrar edilirse kişi hipnozdan çıkar.

    hipnoza giren bir kişi istemediği hâlde sırlarını açıklar mı?
    hipnozdaki kişinin bilinçli kontrolü ortadan kalkmadığı için istemediği sürece hiçbir sırrını söylemez, özel bilgileri vermez. hipnozdaki kişi ancak, söyleyeceği şeylerin kendisi için (örneğin hastalığının tedavisinde işe yarayacağı şeklinde) yararlı olacağına inanır ve hipnoz yapan kişiye güvenirse sorulan sorulara yanıtlar verir.

    hipnozdan “uyanamamak” mümkün müdür?
    hipnoz bir uyku olmadığı için, uyanamamak diye bir şey olamaz. hipnoz yapan hekim, terapi sonunda kişiye hipnozdan çıkacağı telkinini verdiği zaman kişi hipnozdan çıkarak gözlerini açar.

    hipnoz nasıl oluşur? hipnoza girmenin temel koşulları nelerdir?
    hipnozun oluşmasında üç temel unsur vardır: gönüllülük, konsantrasyon ve hayal gücü. hipnoza başlanırken, kişi önce hipnoza girme konusunda gönüllü ve istekli olmalıdır. gönüllü ve istekli olan kişi, hekimin kendisine söylediği (hipnoza giriş için verdiği) telkin cümlesine tüm dikkatini verir, yoğunlaşır. sonra da söylenen telkinin içeriğini hayal ederek gerçekleştirir. buradan da anlaşılabileceği gibi bir kişinin hipnoza girebilmesi için gönüllü olması, konsantrasyonunun ve hayal gücünün yeterli olması zorunludur. veya bir başka deyişle isteksiz, gönülsüz olanlar ya da konsantrasyonu ve hayal gücü yetersiz olanlar hipnoza giremezler.

    hipnoza yatkınlık (hipnotizabilite) ne demektir? herkes hipnoza girebilir mi?
    hipnoza girebilme yetisine hipnotizabilite (hipnoza yatkınlık) adı verilmiştir. herkesin hipnoza yatkınlığı (hipnotizabilite) farklıdır. bu nedenle herkes hipnoza giremez. çocuklar hipnoza son derece yatkındırlar. yapılan araştırma sonuçları, hipnoza yatkınlığın en fazla olduğu dönemin 6-10 yaş arası olduğunu göstermiştir. yaş ilerledikçe hipnoza yatkınlık giderek azalır. genel olarak toplumun %10-15’inde hipnoza yatkınlık yoktur. bu kesim kesinlikle hipnoza giremez. toplumun %70-80’inde orta düzeyde bir hipnoza yatkınlık, %10-15’inde ise yüksek düzeyde hipnoza yatkınlık vardır. yani toplumun büyük bir çoğunluğu hipnoza girebilmektedir.

    hipnoza yatkınlığı etkileyen etkenler nelerdir?
    hipnoza yatkınlık yetisi, kişilik yapılarına ve içinde bulunulan ruhsal rahatsızlığa bağlı olarak değişmektedir. örneğin, kuşkucu, kimseye güvenmeyen, her şeyi kontrol etmeye çalışan ya da kendisini herkesten çok üstün ve değerli gören kişilik yapılarına sahip olan kişiler kolay kolay hipnoza giremezler. aynı şekilde obsesif-kompulsif bozukluk, şizofreni, ağır depresyon, paranoid bozukluk ve demans (bunama) hastalarının hipnoza yatkınlıkları sağlıklı insanlara göre daha düşüktür.

    kimler hipnoz yapabilir?
    çoğu ülkede, hipnoz “tıbbî bir girişim” olarak kabul edildiği için, gösteri amaçlı sahne hipnozu yasaklanmıştır. hipnoz yapma yetkisi, sadece tedavi amacıyla, hipnoz ve hipnoterapi eğitimi almış hekimler, diş hekimleri ve klinik psikologlara tanınmıştır. bu son derecede yerinde bir uygulamadır. çünkü hipnoz yapmak çok kolay bir uygulama olmakla birlikte hipnoz aracılığı ile hastalıkların tedavisini yapmak yani hipnoterapi uygulamak, hipnoz bilgisinin yanı sıra söz konusu hastalıklar ve tedavileri hakkındaki özel mesleki bilgileri de ayrıntılı bilmeyi ve bu konuda yetkili olmayı gerektirir.

    hekimler, hipnoterapiyi eğitimini aldıkları kendi uzmanlık alanlarında uygulamalıdırlar. çünkü hem eğitimleri hem de yasal yetkileri kendi uzmanlık alanlarıyla sınırlıdır. örneğin astım hastalığı konusunda göğüs hastalıkları uzmanı, ağrısız doğumda kadın-doğum uzmanı, cilt hastalıkları konusunda dermatolog, ruhsal hastalıklarda psikiyatri uzmanı, diş çekimi ve diş eti hastalıklarında dişhekimleri hem bilgi ve yeterlilik hem de yasal olarak yetkilidirler. çünkü söz konusu hastalıkları hipnoterapi ile tedavi ederlerken kendi uzmanlık bilgilerini hipnoz içinde uygulayacaklardır.

    hipnoz yapmayı bilmek diş hekimine panik bozukluğu’nu tedavi etme veya psikiyatri uzmanına ağrısız doğum yaptırma, radyoloji uzmanına cinsel işlev bozukluklarını tedavi konusunda yetki vermemektedir. her uzman hipnoterapiyi kendi uzmanlık sınırları içinde uyguladığı takdirde başarılı olacaktır.

    çoğu ülkede, hekim olmadıkları hâlde psikolojik sorunlarda hipnoterapi yapma yetkisi, ruhsal sorunlar ve hastalıklar konusunda lisansüstü eğitim almış klinik psikologlara da tanınmıştır. ancak ülkemizdeki sağlık yasalarına göre psikologlara bu hak tanınmamıştır. bazı az sayıda ülkede hipnoterapi yapma yetkisi hekim kontrolü altında ve sadece bazı kısıtlı alanlarda olmak koşulu ile yukarıda yazılanların dışında hemşire, sosyal hizmet uzmanı gibi mesleklere de tanınmıştır.

    hipnozla geçmiş hayatlara veya geleceğe gitmek mümkün müdür?
    kesinlikle hayır! maâlesef en çok kötüye kullanılan sahalardan biri de budur. belki kişinin kendi hayatındaki bazı bilinçdışına bastırılmış rahatsızlık verici hatıraları ortaya çıkarmakta kullanılabilirse de, bu çok özel ve kesinlikle uzmanlarca uygulanabilecek bir tekniktir. önceki hayatlara ve hele geleceğe gitmek mümkün olsaydı, herkes toto, loto, altılı ganyan ve aklınıza gelebilecek her şeyi görüp zamanın akışını değiştirirdi! böyle vaatlerle yaklaşan birin kesinlikle şarlatan veya kendisi psikiyatrik hasta olan birisi olduğunu düşünebilirsiniz.

    hipnoz nerelerde / hangi hastalıklarda kullanılabilir?
    genel tıpda: ağrıyı ortadan kaldırmak için (migren ve gerilim tipi baş ağrıları, kronik fiziksel ağrılı hastalıklar, trigeminal nevralji, ağrısız doğum, kanser ağrılarında), hipnoanestezi ile cerrahi girişimlerde (ameliyatlar, diş çekimi ve diş eti rezeksiyonlarında), psikosomatik hastalıklarda (astım, esansiyel hipertansiyon, psöriazis, ülser, ülseratif kolit, irritabl kolon, siğil tedavisinde),

    psikiyatride: tik, kekemelik, enüresis noktürna (gece işemeleri), trikotilomani, yeme bozuklukları, obezite, psikojenik ağrı bozukluğu, konversiyon bozukluğu, cinsel işlev bozuklukları, sigara bağımlılığı, dissosiyatif bozukluklar, fobiler, panik bozukluğu, agorafobi, sosyal fobi, sınav kaygısı, travma sonrası stres bozukluğu…

    hipnoterapistlik bir uzmanlık mıdır?
    “hipnoterapistlik” adı verilmiş olan akademik bir uzmanlık alanı veya unvanı yoktur. hipnoz yapmayı bilmek veya uygulamak bir kişiye hipnoterapist unvanını kazandırmaz. asıl olan, hipnoz yapan hekimin tıp fakültesini bitirdikten sonra ihtisas eğitimini alarak hak kazandığı (kadın-doğum, cilt hastalıkları, iç hastalıkları, psikiyatri gibi) uzmanlıktır. hipnoz ise, bu kişilerin kendi uzmanlık alanı içindeki hastalıkları tedavi etmek için gerekli olduğu zamanlarda kullandıkları bir “tedavi aracı” ve bir tekniktir.

    hipnoz ve hipnoterapinin ülkemizdeki yasal konumu nedir?
    ülkemizde hipnoz ve hipnoterapi uygulaması için henüz yasal bir düzenleme yoktur. bu nedenle kimler tarafından hangi durumlarda hipnoz uygulanabileceği, kimlerin eğitim verebileceği belirsizdir. 2000’li yıllara değin, hekimlerin yanı sıra, psikologlar ve sosyal hizmet uzmanları başta olmak üzere kendilerine astrolog, medyum, yaşam koçu vb. adı veren hemen herkes, hipnoz uyguladığını, hastalıkları tedavi ettiğini söylemekte internet ortamında bunu ilan etmekteydiler. televizyon kanallarında hipnoz uygulamaları sergilenmekteydi.

    hulya avşar show programında norveç’li bir kişi tarafından seri hâlinde hipnoz uygulamaları yapılması nedeniyle türkiye psikiyatri derneği ve tıbbî hipnoz derneğinin o dönemdeki yöneticilerinin yoğun kampanyası sonuç vermiştir. haziran 2000’de istanbul cumhuriyet savcılığı tarafından hülya avşar hakkında “yetkili mercilerin genel sağlığın korunması için verdiği emre uymamak” suçunu düzenleyen tck’nın 526. maddesi gereğince 3 ay ilâ 6 ay arasında hafif hapis cezasına çarptırılması istemiyle dava açılmış, sonuçta hipnoz programları yayından kaldırılmıştır.

    hipnoz ve hipnoterapi konusunda yasal düzenleme gerekliliğini sürekli savunan ve bakanlığa birçok kez başvuran türkiye psikiyatri derneği’nin çabaları sonucunda sağlık bakanlığı tarafından “hipnoz ve hipnoterapi uygulanması hakkında yönetmelik taslağı” hazırlanarak 17.02.2004 tarihinde tartışılması amacıyla bakanlık web sitesine konulmuştur. ancak günümüze değin hâlâ bu taslağa resmiyet kazandırılmamıştır.

    bu alandaki son gelişme, sağlık bakanlığının tedavi hizmetleri genel müdürlüğünün 19/10/2008 tarih ve 44103 sayılı yazısı ile “fertlerin ve toplumun sağlığını korumak amacıyla ülkemizde hipnoz ve hipnoterapin bilimsel yöntemlerle yapılmasını, uygulama alanlarını, amaçlarını, kimler tarafından ve hangi sağlık kuruluşlarında uygulanabileceğine ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla “hipnoz ve hipnoterapi uygulaması hakkında yönetmelik taslağı” üzerinde çalışmalar devam etmekte olduğundan bakanlıkça bir değerlendirme yapılıncaya kadar “muayenehanelerde ve diğer sağlık kuruluşlarında hipnoz uygulaması yapıldığının tabela, kartvizit ile basılı ve elektronik ortam materyellerinde tanıtımın yapılmasının uygun olmadığı”duyurulmuştur.

    hipnoz etik kuralları nelerdir?
    (tpd hipnoz ve hipnoterapi uygulama etik kuralları)
    tpd hipnoz ve hipnoterapi bilimsel çalışma bilimsel çalışma birimi tarafından hazırlanan taslaktan alınmıştır. henüz resmiyet kazanmamıştır.

    hipnoz, üniversiteler ve eğitim hastanelerinde kurulacak “hipnoterapi eğitim ve araştırma merkezleri”nde kendi uzmanlık alanlarıyla ilgili yeterli süre teorik ve pratik “hipnoz ve hipnoterapi sertifika eğitimi” almak koşulu ile ya da yurt dışından bu konuda sertifikası olanların sertifikalarının geçerliliği sağlık bakanlığınca onaylanması hâlinde; sadece hekim, diş hekimi ve klinik psikologlar tarafından ve sadece tedavi amacıyla yapılabilir.
    uygulayıcılar hipnozu sadece kendi uzmanlık alanlarının sınırları içinde uygulayabilirler.
    hipnoz bir eğlence aracı değildir ve kesinlikle gösteri amacıyla kullanılamaz.
    televizyonda, sahnede veya topluluklar önünde bireysel veya toplu hipnoz uygulamaları yapılamaz.
    kitle iletişim araçlarında, web sitelerinde, çeşitli amaçlarla hazırlanmış broşür veya kitaplarda, haber, tanıtım veya eğlence programı vb. hiçbir şekilde hipnoz uygulamalarına ait görüntü ya da fotoğraf yer alamaz.
    hipnozu ya da hipnoz uygulayanları tanıtmak, hastalıkların tedavisindeki yeri ve önemini göstermek amacıyla bile olsa, hipnoz uygulamaları izleyici önünde yapılamaz.
    hipnoz uygulayıcıları, reklam ve tanıtım yapamazlar. yaptıkları uygulamaları tabelalarda belirtemezler.
    hipnoz uygulayıcıları, kendilerini “hipnoterapist” olarak tanıtamaz, “hipnoterapist” sözcüğünü tabelada, kartvizitte, antetli kağıtta veya imzalarında kullanamazlar.
    uygulayıcılar, hastanın başka bir uygulayıcının telkinlerini kabul etmeyeceği, başka bir uygulayıcının telkinlerinden yarar görmeyeceği şeklinde posthipnotik telkinler veremezler.
    hipnoz uygulayıcıları, hastalarına kendi ekonomik, sosyal yarar veya çıkarları doğrultusunda telkinler veremezler.

    cengiz güneş

    bağlantı adresi
  • olay sudur ki, insan hiçbir zaman kendi rizasi disinda, zorla hipnoz edilemez; üstelik yaptiklarinin çogunu da hipnoz edeni memnun etmek amaciyla yapar. hipnoz altinda telkine müthis açiktir ve çok yaraticidir. ama geçmis yasamini hatirlamasi filan diye bir seyin bilimsel gerçekligi yok diyorlar kesinlikle. mesela adam -varsayalim- napoleon'dum diyor, ama örnegin "hangi yildi, hangi para birimini kullaniyordunuz" gibi sorulara cevap veremiyor. ya da mesela "5 yasima geri döndüm" diyor, ama anlattiklari o yastaki bir çocugun zihinsel-bilissel becerilerini (bkz: piaget) asiyor filan..
  • nedense hep turki cumhuriyetlerden gelen, şişman olan ve hiç beklemediğimiz bir anda herhangi bir televizyon kanalında karşımıza çıkan kişilerin komik turkceleriyle uguladıkları telkin yöntemi. hipnotize edecekleri kişiye hipnotize olabilmek için çok zeki olmak gerektiğini söylemeyi hiç ihmal etmezler ki hipnotize olunmasa bile gerzek damgası yememek için mishgibi davranılsın.
  • ben bi kere hipnoz olmustum.uyuttular cok fena. beni uyutmak marifet diil.ama uyuttular.sonra butun universitenin onunde dans ettirdiler rapciler gibi.ne alaka simdi.eet malesef bilincaltimda bole zimbik seyler varmish.uyandiktan sonra yediremedim kendime.ozum nasi bole boktan bishi olur diye bozdum kafayi.kisilik bunalimi yasadim gunlerce.kisilk bolunmesi bozulmasi her turlu bilmemnesi oldu.sonra kafama kocaman bi top geldi basketbol oynarken ve hafizami kaybettim.ve sonra yepyeni bi insan oldum.simdi mutluyum.ailem de var.
hesabın var mı? giriş yap