• her neyseler, sonunda birine ihtiyaç duymamak için hasta olmamayı; hatta paylaşmasan olmaz bir mutluluk yaşamamayı bile umuyor olursunuz.
  • tamahkar insanlar.
  • dış ağrısıdır. insanın gözü bi şey görmüyor. duygu muydu kalmıyor. şu an öyle acı çekiyorum ki elimde kırbaç olsa önüme gelene savururdum.
  • içine doğduğumuz çarpık, kokuşmuş, hayatın "normal" hali sandığımız bu düzen.
  • aci.

    öldürmeyen aci duygusuzlastiriyor bebeyimler.
  • zar zor nefes alan akciger kanserli bi kadinin paskalyanin ilk gununde ameliyata alinmasi, kadini kestiklerinde cigerlerinden sicak buhari cikmasi o an elini akcigere atan cerrahin tumoru bulamadim profesoru cagir demesi profesorun kadinin cigerlerini lackaya dondurmesi negatif basincin yokolmasi sacma sapan bi parcayi alip biyopsiye gondermek. kadini masadan kaldirdiktan sonra ertesi gun goremeyecek olman. guzel bi bayram hediyesi. hayat iste..
  • aşık olduğun adamın size aşık olduğunu düşündüğünüz zamanlarda ortak yakın arkadaşınızla çıktığını öğreniyor ve 4 yıldır sürekli onu görmek zorunda kalıyorsanız feci şekilde duygusuzlaştırıyor haberiniz olsun
  • düzensiz hayat
  • hiçbir şey insanı duygusuzlaştıramaz, her eylem her düşünce bir duygu içerir.
  • bütünüyle bir ülkedir bazen. o ülkenin insanlarının çoğunun birbirine kin dolu bakışlarıdır, nefretidir. solunun sol olmaması, sağının feriştahlığa doğru koşmasıdır. istiklal'de en az on adet omuz yemektir bir turda bazen, arkadaşınızın haysiyetinizle oynamak için facebook duvarına karalamalarıdır. tanpınar'ın dediği gibi bir toplumdaki realite terbiyesinin kattiyetle olmamasıdır belki de. saçmalıklar üst üste gelince, tin diye ses çıkar beyinden ve bir gün kalktığınızda umutla birlikte kalbi daha bir güzel çarptıran her bir şey gaz ve toz bulutuna dönüşür. herkesten her şeyi beklemeye başlarsınız, işin ilginci bu durum üzmez, iletişim hiçbir şey yokmuşçasına devam eder.
hesabın var mı? giriş yap