• isveç aftonbladet gazetesi yazarı wolfgang hansson'un ilginç bir yazısı var.
    ''seçim paradoksu: erdoğan'ın kazanması isveç'in nato şansını artırıyor'' başlıklı yazısında erdoğan seçilirse isveç'in natoya daha kolay girebileceğini yazmış. bugüne kadar herkes tam tersini düşünürdü. kılıçdaroğlu'nun isveç'in nato başvurusunu onaylayacağı söylenmişti ama bunun için meclis çoğunluğunu kazanıp onayı gerekiyordu. erdoğan ikinci tur seçimleri kazanırsa neler olabileceğini yazmış:

    ''erdoğan ikinci tur seçimleri kazanırsa parlamentoyu kontrol edecek.
    yeniden seçim, erdoğan'a beş yıl daha iktidar verir. o zaman artık abd'ye ve batı'ya karşı koyma cesaretini kendi seçmenine gösterme ihtiyacı duymuyor. nato meselesi erdoğan için önemini biraz kaybediyor.

    kararsız türkiye cumhurbaşkanı, önemli konularda utanmadan pozisyon değiştirebileceğini geçmişte birçok kez gösterdi.artık onun da güçlü nedenleri var.

    erdoğan, isveç'in nato'ya girmesini onaylarsa, karşılığında çok rağbet gören amerikan f-16 uçaklarını satın alma şansı yüksek. türkiye'nin halihazırda sahip olduğu f-16 filosunun modernizasyonu anlamına da gelen bir anlaşma.

    ülkenin güvenliği için pkk'lı olduğu iddia edilen bazı teröristlerin isveç'ten sınır dışı edilmesinden çok daha önemli bir şey.''

    ve son paragrafta eklemiş:

    '' türkiye'deki neredeyse tüm önemli medyanın kontrolünü ele geçirdi. bu, erdoğan'ın seçim kampanyası sırasında çok daha fazla ilgi gördüğü anlamına geliyor.

    ayrıca kendisine meydan okuyanları hapse atarak veya mahkemeler aracılığıyla kaçmalarını engelleyerek ortadan kaldırdı.

    haber yaparken, batı medyası türkiye seçimlerini bir avrupa ülkesindeki normal bir demokratik seçimmış gibi ele alma eğiliminde.

    muhtemelen oylama süreci makul ölçüde demokratiktir, ancak erdoğan'ın en başından itibaren normal bir demokraside asla kabul edilemeyecek çok büyük avantajları vardır.

    bu nedenle kılıçdaroğlu'nun ikinci tur seçim şansı çok düşük. isveç'in nato üyeliği için muhtemelen iyi ama türkiye için çok kötü.

    - - - - -
    yazının tamamı için:

    https://www.aftonbladet.se/…okratiskt-val-som-andra
    ---------
    tanım : kuzey avrupadaki iskandinavya yarımadasında bulunan ülke.
    edit: yukarıdaki yazı tüm isveç medyasının görüşünü paylaşmıyor. diger gazeteler ise nato üyeliği onaylanmasının şimdi daha zor oldugunu belirtmişler.
  • haber linki

    boşuna sweden yes, swedistan falan demiyorlar, görsel1, görsel 2.

    isveç'te 5 tane arap göçmen akşam vakti balık tutan bir ukraynalı mülteciyi suya itti ve gülerek eğlendiler.dördü, 2007 ile 2014 yılları arasında isveç'e gelen ve şu anda isveç vatandaşlığına sahip olan ırak uyruklu. beşincisi 2014'te suriye'den isveç'e geldi ve 2016'da isveç vatandaşlığı aldı. adam iki senede vatandaş olmuş.

    dünyanın en medeni ülkelerine de gitseler asla medeniyetten nasibini alamayacak olan insanları eğitebileceğini zanneden insanları görünce sinirleniyorum. bakın bu kültürle falan açıklanabilecek bir şey değil, bu genetik, kan çekiyor, adamların kanında var. ne demiş atalarımız?

    "katranı kaynatsan olmaz ki şeker, cinsi cinsine çeker."

    bu adamların hangi partilere oy atacakları belli ; sosyal demokratlar, solcu partiler, komünistler, yeşiller vs. sol'un bu kadar medeniyet düşmanı olması ve buna rağmen kendilerini medeniyetin bekçisi olarak, ahlaki açıdan üstün olduklarını, "tarihin doğru tarafında olduklarını" lanse etmeleri nasıl bir küstahlık bilemiyorum. dünyada ne kadar yaşanabilir ülke varsa bu göçmen politikalarıyla oraların içine sıçmak (ve tabii ki oy aracılığıyla güç devşirmek) gibi bir misyonları var.
  • tecavüz suçlarının yüzde 60'ının göçmenler tarafından işlendiği ülke. link

    --- spoiler ---

    isveç'te tecavüz suçlarının %60'ını göçmenler işliyor. malmö'de ise %76'sını göçmenler işliyor.

    işin ilginç yanı (aslında pek ilginç değil) isveç'te göçmenler nüfusun yalnızca %14'ünü oluşturuyor.
    --- spoiler ---
  • isveç hakkında türkiye'den yapılan yorumları okuduğumda zihniyet farkı konusunda açılan uçurumun git gide büyüdüğünü görebiliyorum. iki toplumun ortalamasının olgulara yaklaşma ve kavrama şekli birbirinden o kadar uzak ki; birinde olanları diğerine izah edebilme olanağının artık pek kalmadığını düşünüyorum. iki ayrı tür, iki ayrı galaksiye dönüşmüş bir hali var türkiye ile isveç'in. biz, isveç'i evi ve yurdu olarak gören ve değer yargılarını benimsemiş insanlar olarak, zaman zaman buradan türkiye'deki olayları anlamakta oldukça güçlük çekiyoruz. aynı şekilde türkiye'de yaşayanların da burayı anlamaktan çok uzak olduğunu görüyorum. aradaki fark buraya taşındığım 2010 yılında bu derece büyük değildi.

    neymiş iranlı biri hakim, savcı yahut türk biri polis olduğu için isveç swedistan olmuşmuş. isveç'in göçmenler konusunda ciddi sorunları var, bundan kimsenin şüphesi yok; lakin bu konuda kötü diye verilen örnek aslında işin başarılı olan tarafı. isveç'te bir mesleği icra edebilmenin şartı ırk ya da milli kökene değil, liyakata bağlıdır.
    ayrıcalık sahibi olmayan bir göçmenin sosyal statü sahibi bir meslek edinmesi isveç'in göç politikalarının iyi olan tarafına örnek verilebilir ancak.
  • yanlış göç politikaları ve aptal politik doğruculuk yüzünden asla danimarka olamayacak ülke. bunları eleştirenlere ‘ırkçı’ diyerek (tanıdık geldiyse) ülkelerine dinamit döşemişler. üstteki yazarın dediği kağıt üstünde ‘hoş’ gözükebilir ama gerçek hayattaki yansımaları sorunlu olacaktır.
  • yukarıda imkanı olsa türkiyeden topuğu götünde kaçacak bazı hoşgörüsüzlere batan ülke. siz avrupanın diğer yerlerini de gezin bakalım holllandayı fransayı belçikayı almanyayı. aynı şeyi göreceksiniz. bu ülkeler bir şeyleri başarmış farklı kültürleri aynı hamurda çatışmaları minimum seviyede tutarak barındıran ülkeler. sizin ne farkınız var da insanları eleştiriyorsunuz amk orta doğuluları?
  • içerisinde yaşamamıza rağmen, yaşamayanlarca daha çok itin uzvuna batırılan ülke. aynen hocu swedistan. gettolar, yabancı kökenli polisler hakimler falan aynen. isveç bitmiş mk yea.
  • zülfü livaneli'nin bir kedi bir adam bir ölüm romanında çok güzel tasvir edilen ülke, meraklısına duyurulur, roman 70'ler sonu veya 80'ler başları bir dönemde geçse dahi isveçlilerin mülteci ve göçmenlere bakışı, ülkenin ekonomik gelişmişliğinin yanında kasveti çok güzel anlatılmış.
  • diğer avrupa ülkelerine nazaran kılıçdaroğlu'nun, erdoğan'dan 6 puan fazla oy alarak önde olduğu ülkelerden biri. fakat erdoğan'a neredeyse %47 oy çıkmış. ne bok yemeye isveç'te yaşıyorsunuz lan siz? adam her seçimi alıyor işte gitsenize türkiye'ye.
  • çok mu kibirliler, çok mu aptallar soru işareti.

    dış işleri bakanları isveç'in natoya katılımıyla ilgili bir tweet atmış ki gel beni veto et diyor resmen.

    acaba diyorum ingilizcesi mi kötü. ya da bu kuzeylilerde böyle biraz dangalaklık vardır. "racon" mu bilmiyorlar.

    ya da bu nato tarafından yeni seçilen erdoğan a net bir mesaj mı gerçekten. yani baya baya "sıkıyorsa alma" yı bu lindeböfe mi söyletiyorlar. kendileri söylese hiç olmaz çünkü.
hesabın var mı? giriş yap