• sene 1995. evde oturmuş kanal 6'da bir program izliyoruz ailecek. babamın ülser problemi olduğundan akşamları paket süt içerdi. o gün sütü içtikten sonra sütün paketine bakmaya başladı. o gün daha 8 yaşındaydım. daha anlamamıştım. sütün paketini inceledikten sonra eline bir pense aldı ve ucunu piknik tüpüyle ısıtmaya başladı. sonra ısınmış penseyle ters-düz ettiği paketi kıstırdı. ve içindeki alüminyum paketin ısıyla yapıştığını farketti. kıvılcım yanmıştı.

    1 hafta içinde kolonyalı mendillerin paketini istanbul'dan sipariş etmiş ve beyaz alüminyum profillerden, ayakla basıldığında dikdörtgen paketin 3 kısmını yapıştırabilecek ev yapımı bir makine yapmıştı. 3-5 denemeden sonra, ikinci haftanın sonunda mersin selim tantuni'den ilk kolonyalı mendil siparişini almıştı. annem kolonyalı mendilleri teladan katlayıp teyzeme veriyordu. teyzemde kolonyayı çiçek sulamak için kullanılan fısfıslara koyup, 3 tarafı kapanmış paketin içindeki katlanmış tela kağıtlarına sprey gibi sıkıyordu. kolonyayı az koyma fikrini ilk bulduğumuz an, aynı zamanda sıcak rezistansın yanına getirdiğimizde alev almasıydı. teyzem bi ara kolonyayı fazla kaçırdığı için, babam kaşlarını yakmıştı.

    kolonyaya su karıştırmayı akıl etti sonra. hem yanıcı özelliği azalıyor hem de maliyeti düşürüyorduk. selim tantuni, hasan usta ve mezitli yolundaki dürüm-truck'tan sonra en büyük iş olan köksallar turizmin işini de yapmaya başladık. artık annem, ustafa dayım, zehra teyzem, babam, sınıf arkadaşlarımdan para kazanmak isteyenler hepimiz kolonyalı mendil manyağı olmuştuk. evimiz eyüb sabri tuncer kokuyordu. sonra endüstriye yenildik. makinalaşamadık. hepimiz makina gibi çalışmamıza rağmen, maliyeti düşüremiyorduk. ama o işler sayesinde yılbaşında dana jambon yemiştim hayatımda ilk defa.
  • yıl olmuş 2013 hala parfümlü ıslak mendil yerine bundan veren restoranlar görüyorum. diyeceğim odur ki siz hiç bitmeyin olm, hep böyle zamana meydan okuyun. kokusuyla, bıraktığı ferah etkisiyle kolonyalı mendil candır, üstüne tanımam. kimse kusura bakmasın, o yumuşacık havlu bazlı osuruk kokulu ıslak mendiller kağıttan bozma kolonyalı mendillerin yanına bile yaklaşamaz asla. iyi ki varsın kolonyalı mendil*.
  • günün birinde ığdır da bir lokantada bir amcadan istenen ve amcanın bir elinde peçete diğer elinde bi şişe kolonya getirmesi peçetelerin üzerine kolonya dökerek uzatması ile bambaşka bir boyut kazanan mendil cinsi..
  • her zaman ferahlatıcı olmayabilen bir nesnedir. misal;

    baba orko 8 emboli atlatmış, kalp krizinin ucundan dönmüş, yoğun bakımda yatmaktadır. bilinci yarı açıktır. bir yanda anne, diğer yanda orko 8 babanın yanındadır. anne, babanın yüzünü kolonyalı mendille siler ve sorar.

    a: nasıl rahatladın mı, ferahladın mı?
    b: (annenin yüzüne bir süre baktıktan sonra): evet... çok rahatladım... hem de nasıl....

    *
  • ülkemiz lokantalarında bunların sayısındaki en ufak bir eksik, kasadaki paranın eksik çıkmasından bile daha korkunç bir olaydır. garsonun direkt kovulma sebebidir. klasik bir türk lokantası için kolonyalı mendil; müşteriden, hatta anadan babadan değerlidir.
  • eğer alpay erdem olsaydım kolonyalı mendiller hakkında şöyle derdim; kolonyalı mendillerin paketlerinden çıkmasından 2 dakika sonra kuruması var ya, işte bu beni çok hüzünlendiriyor.
  • "kolanyalı mendil" diye telaffuz edildiği sık sık duyulmaktadır.
  • türkiye'de en iyi kolonyalı mendilleri rebul yapmaktadır.
  • yakında, satışı +18'ler için olacaktır muhtemelen. malum, kolonya var içinde.
  • kıymalı pide kokusuyla karışmış kokusunu duyanda cam bardaklarda pembe saman kağıtları hatırlatan..

    - abi bi tane de ayran alayım..
hesabın var mı? giriş yap