363 entry daha
  • kendisi hayal ürünüdür.
  • bayanların nick olarak kullanmayı en çok sevdiği kelime.
    o kadar çok görüyorum ki artık kusasım geliyor.
  • başta witchcraft olmak üzere birçok okült kaynakta dişil enerjiye dair şu kavramlar birbiriyle sıklıkla karıştırılıyor:
    * dark feminine energy (karanlık dişil enerji)
    * wounded feminine energy (yara almış, yani travma geçirmiş dişil enerji)
    * lilith
    * fahişelik

    şimdi biz bu entry de, yukarıdaki kavramların anlam derinliklerine ineceğiz ve okültizmde tam olarak nelere karşılık geldikleri hakkında konuşacağız. burada bahsedeceğim şeyler ilişki taktikleri(!) veren birtakım ilişki koçları gibi 15 iq düzeyinde gerizekalılık mahsülü bilgiler olmayacak. bunun yerine; eril - dişil enerji dengesi ile ilişki konularının kişinin ruhani yolculuğunu nasıl etkilediğinden bahsedeceğiz. evet, insan tek başına kalarak da ezoterik anlamda verimli bir gelişim elde eder. fakat karşılıklı saf sevgi beslemek, bu gelişimin hem kalitesini hem de birim zamandaki hızını kat kat artırıyor.

    anlam açıklamalarına geçmeden önce, kadın ve erkeği bir örnek üzerinden metaforize edelim. çünkü bu metafor birazdan konuları anlatırken lazım olacak. hatırlarsanız daha önce "marriage of heaven and earth" konusuna değinmiştik, şimdi yine bunun üzerinden gidelim:
    * erkek - çiftçi & gökyüzü
    * kadın - toprak sahibi & yeryüzü
    kavramlarına karşılık gelecektir. burada eril enerji aktif olandır, yani etkendir. dişil enerji ise pasif olandır, yani edilgendir. başka bir deyişle yumurta hücresinin sabit durması ve sperm hücresinin ona doğru hareket etmesi gibidir. tabi burada pasiflik - aktiflik derken yanlış anlaşılmak istemiyorum. "kadın hiçbir şey yapmasın, bütün işler erkeğin üzerine kalsın" gibi bişey kastetmedim. burada vurguladığım şey, enerjilerin karakteristik özelliğidir. kadın - erkek ilişkilerinde olması gereken tabi ki adalet ve dengedir. keza astrolojide de ilişkileri yöneten 7. ev (terazi burcu) bize bunu öğütler, "kavga etmeden karşılıklı diplomasiyle bir orta yolda buluşun" der. burada "pasif - aktif" dememden kastettiğim şey, eril enerjinin dişil enerjiyi "saygısızlık ve haksızlık yapmayacak ölçüde" domine etmesidir. keza verdiğimiz örnekte çiftçi, toprağı domine edendir. toprak çiftçiyi domine etmez.

    evet, metaforumuzu da yazdığımıza göre, şimdi kavram açıklamalarına geçebiliriz.

    * dark feminine energy
    dark feminine energy demek lana del rey triplerine girmek demek değildir. siyah tonlarda makyaj, dişiliğini ön plana çıkartan iddialı dekolteler ve alttan alttan tehdit eder gibi insanın yüzüne sinsice gözlerini dikmek de değildir.
    dark feminine energy aktive edildiğinde kadın, kendini az önce bahsettiğim şekilde kasmaya gerek duymaz, hiçbir şey yapmadan tehlikelidir. evet, tam olarak "pasif halde" tehlikelidir. "bir insan oturduğu yerden nasıl tehlikeli olabiliyor?" diyebilirsiniz. şimdi bu sorunun cevabına bakalım.
    gerçek dark feminine energy, tabiattaki doğal halindeki toprağın davranışlarını sergiler. yani içine almak ister, yutar. ürpertici ve yıkıcıdır. ölen canlılar zamanla toprağa karışır. toprak erozyona uğradığında üzerinde ne varsa toprağın altında kalır. deprem olduğunda toprağın üzerinde ne varsa yıkar geçer. çöl olduğunda çiftçi hasadını yapamaz, aç ve susuz kalır. ve tüm bu felaketler yaşanırken elden gelen hiçbir şey yoktur, sadece çaresizce olan biteni seyrederiz. işte tıpkı bu örneklerdeki gibi, bir kadının dark feminine energy si "gerçekten" aktive olduğunda gözü dönebilir. öyle instagram da "bakın ne kadar seksiyim, sizi istediğim gibi ayartabilirim" temalı pozlar kesmek, vs. bunlar dark feminine energy falan değildir. onun adı teşhircilik oluyor, ikisi farklı şeyler.

    dark feminine energy aktive edildiğinde kadın, hiçbir şey yapmaz. pasif haldedir. oturduğu yerden kişinin enerjisini tüketir, onu içine çeker, boğar, yok eder. karşı tarafın ise elinden hiçbir şey gelmez. karşı taraf maji konusunda becerikliyse kendini koruyabilir ama karşı taraf, o kadının gerçekten hakkına girdiyse; koruma büyüleri, tılsımlar, ıvır zıvırlar, vs. hiçbir işe yaramayacaktır. yattığı her kadını puantaj olarak sayan erkeklerin kendilerini nasıl büyük bir riske attıklarını ve ne kadar gerizekalıca davrandıklarını buradan anlayabilirsiniz. çekirge bir zıplar, iki zıplar hesabı yani.

    her kadında dark feminine energy bulunur. bunu baskılamaya çalışmak, yokmuş gibi davranmak, "çok iyi bir insanım, melek gibiyim ya" triplerine girmek, kendine yalan söylemektir. burada yapılması gereken şey bu enerjiyi kontrol altına almak ve dengeye getirmektir, yani olur olmaz yerde değil, "sadece gerektiğinde" aktive etmektir. tabi bu ruhani disipline girmekle ilgili bir durum.

    bu enerjinin kadının kaç yaşında olduğuyla ilgisi yoktur. dış görünüş olarak ne kadar güzel veya çekici olduğuyla da ilgisi yoktur. bu, her kadının ruhunda doğal haliyle yer alan potansiyel yıkım enerjisidir. bir kadın maji yönünden bilgi ve beceri sahibi ise, yıkım potansiyeli daha da fazla olacaktır.

    * wounded feminine energy
    bu enerji türü, dark feminine energy gibi kadının tabiatında doğal olarak bulunmaz. kadının yaşadığı travmatik olaylar sonucu gelişen bir enerji türüdür. veya kadının ailesindeki travma yaşamış diğer kadınlardan soy bağı sonucu ona aktarılmış olabilir.

    yani toprağa kötü davranılmasıdır. toprağa asit dökülmesi, ekinlerin yakılmasıdır. toprağın bakımsız bırakılmasıdır. gelen geçenin toprağı hor kullanması ve oraya çöpünü bırakıp gitmesidir.

    wounded feminine energy, kadının direkt erkeklerden aldığı darbeler ile oluşur. mesela;
    - baba ilgisi görmemiş kız çocukları
    - başlık parası karşılığı satılmış kız çocukları
    - kadının güvendiği ama güvenini istismar eden her türlü erkek
    - fiziksel veya psikolojik taciz ile tecavüz olayları
    - kadının (kendini öyle göstermediği halde) sadece bedenden ibaret görülmesi, sadece seks itemi olarak görülmesi

    bu durumda kadın şu iki yoldan birine sapar: ya maskülenleşir. kimseye güvenmez. kendini kapatır. savaşçı hale gelir. kadınlığını yaşamanın zayıflık olduğunu düşünür. ya da daha fazla feminenleşir ve herşeyi erkekten bekler hale gelir. asalak yaşam tarzı sürer. kurban psikolojisine girer. hayatında erkek olmasa kesinlikle yaşayamaz gibi hallere girer.

    dolayısıyla buradan çıkaracağımız sonuç şu olur: wounded feminine energy, dark feminine energy gibi kadının doğasına ait olmadığı için, hatta hastalıklı bir enerji türü olduğu için, bu enerjinin şifalandırılması gerekir. herhangi bir dengeleme, kabullenme, kaderine razı olma, vb. yoluna gidilmesi kişiyi sorunların içine daha çok itecektir.

    * lilith
    dark feminine energy nin alt birimidir. erkeğin kadını haddinden fazla domine etmeye çalıştığında ona sergilediği başkaldırıdır. erkek, bir yere kadar domine edilebilir, bir yerden sonrası saygı sınırları ihlaline girecektir. dominasyon ile ne kastediyoruz, buna birkaç örnek verelim.

    mesela, bir erkeğin sokakta bir saldırı esnasında yanındaki sevgilisini / eşini koruması denge iken, erkeğin kadına "benden izinsiz sokağa çıkmayacaksın" şeklinde baskı kurması dengesizliktir. işte bu tür durumlar lilith enerjisini çağırmayı gerektirir. tam tersi durumda, lilith enerjisi gereğinden fazla çalışırsa, keza bu da dengesizliktir. mesela her konuda kadının sözünün geçmesi, erkeğin fino köpeğine dönmesi, vb. gibi hareketlerde lilith enerjisi haddinden fazla çalışıyor demektir. orada da lilith enerjisini dengeye gelecek kadar azaltmak gerekir.

    lilith, yin yang arasındaki dengeyi tesis etme görevi görür. her ne kadar öyle gösterilse de feminizmle, fahişelikle, vs. gibi toksik dişilik kavramlarıyla aslında ilgisi yoktur. lilith e direkt venüs tür de diyemeyiz. belki venüs konularının sadece bir kısmını ilgilendirir diyebiliriz.
    gönül ilişkilerinde sorun yaşayanlar için lilith ile çalışmak idealdir. ilişkiye denge ve adalet gelmesi için rehberlik edecektir.

    kişinin ruhani tekamülünün düzgün biçimde ilerlemesi için, hayatına birini alacaksa, şunlara dikkat etmelidir:

    ilişkilerde olması gereken: karşılıklı güven ve sağlıklı iletişimdir.
    karşımızdaki insanın bunlara sahip olup olmadığını da şuradan anlarız;
    - karşımdaki insan kendine karşı dürüst mü? (bilinçaltının karanlık yönleriyle yüzleşmiş mi?) çünkü kendine yalan söyleyen bana hayli hayli söyler.
    - karşımdaki insan verdiği sözleri tutuyor mu?
    - karşımdaki insan kaderini / zamanını yönetebiliyor mu? yönetemiyorsa, hayatı rüzgarda savrulan kurumuş yaprak gibi yaşıyor demektir. dolayısıyla onunla olan ilişkim de rüzgarda savrulmak gibi olacaktır.

    yani astrolojik karşılıklarıyla ifade edecek olursak, kişinin merkür ü ile satürn ünü nasıl kullandığına bakacağız.
    merkür - özgür iradesini nasıl kullanıyor?
    satürn - özgür iradesinin sonuçlarını nasıl yönetiyor?

    birçok astrolog, konu ilişkiler olunca venüs ile mars a bakar. ama venüs ile mars arasındaki uyum, bize sadece ten uyumu bilgisini verecektir, halbuki ilişkiler sadece yataktan ibaret değil. dolayısıyla "venüs ile mars ınız uyumluymuş, sizden iyi çift olur" şeklinde yorum yapmak yeterli değildir.

    tabi şöyle istisnai bir durum da var: bazı ilişkiler tencere kapak olabiliyor. erkek de kadın da toksik tipler olunca birbirini hak eder duruma gelebiliyor. böyle bir durumda arada karmik dengesizlik olmaz, hatta belki kısa vadede her iki taraf halinden memnun bile olabilir. ama uzun vadede ruhani yolculuğu aksatacaktır.

    iki kişi, birbirine haksızlık yaptığında bu onların arasındaki karmadır ve konu, sadece o ikisini ilgilendirir. fakat bir kadın ve bir erkek, birbirlerinin direkt cinsiyetine saldırıda bulunduğunda, bu artık sadece iki kişi arasındaki alacak - verecek davasından çıkar ve komple kozmosu ilgilendiren bir olay haline gelir. cinsiyete ihanet eden, tüm evrene ihanet etmiş gibidir. çünkü evrendeki herşeyde eril ve dişil enerji mevcuttur.

    zaten bu yüzden, dengeli olmayan ilişkilerden doğan çocuklara bu karma, lanet gibi aktarılır. feminine energy nin dengesiz kullanımı, soy lanetine yol açar. doğan çocuk ruhundaki bu yarayı onarmazsa lanetin soy aktarımı yeni çocuklar doğduğu sürece devam eder. kötü bir çiftçi ile kötü bir toprağın işbirliğinden sağlıklı hasat yapılamaz.
  • efsaneye göre kendisine vuran şeytani varlık samael isimli bir genç şeytandı. bu şeytanın, ne tür bir seks yaptığı ile ilgili en yakın bilgi, devil's advocate isimli filmde şeytan olarak rol alan al pacino'nun, neo'nun o dönemdeki eşi olan mary ann isimli karaktere vuruşundan sonra, kadının delirip kilisede soyunmasından anlaşılabilir.

    mary ann'in sırtı, memeleri, tanınmayacak halde kırbaç izleri ile doluydu.

    bu korkunç bilgiyi verdim çünkü kızlarda hala, iblis gibi erkeklere ilgi mevcut. kötüye olan özlemleri geçmiş değil.

    şeytanlar sert vurur. sırf bu nedenle bile, senelerdir genç kızlardan ricam, iyi kalpli, doğru yolda koşan, büyüklerine saygılı güzel adamlar bulmak için çaba göstermeleri. şeytani bir tip bulursanız, mary ann'in kilise sahnesini izleyip tekrar düşünün. samael kelimesinin, ibranice'de piç anlamına gelmesi boş bir tesadüf değil. kötüden, kötülüklerden uzak hayatlar dilerim herkese. midem bulanıyor bunlardan.
  • en sevdiğim çizgi roman kahramanlarından tex willerin genç yaşta kaybettiği kızılderili aşkı..
hesabın var mı? giriş yap