• university of south florida'nın paylaştığı ücretsiz çocuk kitapları, sesli kitaplar, kitap özetleri:

    [https://etc.usf.edu/lit2go/books/ https://etc.usf.edu/lit2go/books/]
  • atmosferin ağırlığı altında neden ezilmiyoruz?

    bilim insanlarına göre atmosferin ağırlığı altında ezilmememizin sebebi, dışımızdaki hava içe doğru basınç uygularken vücudumuzda akciğer gibi hava dolu olan organlarımızın yanı sıra kan basıncının da dışa doğru bir basınç uygulaması.

    hava” kelimesini duyduğumuzda aklımıza ne gelir? yağmur, kar, dolu gibi hava olayları mı yoksa mevsimsel sıcaklıklar mı? aklımıza ne gelirse gelsin çoğumuz havayı soyut bir kavram gibi düşünürüz. fakat havanın da bir kütlesi var.

    atmosferi oluşturan gazların yani havanın %78’i azot, %21’i oksijendir. geriye kalan %1’lik kısım ise argon, hidrojen, helyum, neon, metan, kripton, ksenon, karbondioksit ve ozon gibi gazlardan oluşur. tüm bu gazların toplam kütlesi yaklaşık 5,1 katrilyon tondur (5,1x1018 kilogram). bu da ortalama 5.100 kilogramlık 1.000.000.000.000.000 tane yetişkin hint filinin kütlesi kadardır.

    dünya bu kadar ağırlığı nasıl taşıyor?

    atmosferin ağırlığı yeryüzüne eşit olarak dağılır. birim alana etki eden kuvveti ifade etmek için basınç terimi kullanılır. deniz seviyesinde 0 °c sıcaklık altındaki açık hava basıncı “1 atmosfer” olarak tanımlanır.

    hava basıncı sebebiyle yeryüzündeki her bir 6,5 cm2lik alana etki eden kuvvet yaklaşık olarak 6,8 kilogram kütleli bir bovling topunun ağırlığına eşittir. yani omzunuzda sadece 6,5 cm2lik bir alanda 6,8 kg’lık bir bovling topunun durduğunu hayal edebilirsiniz. eğer hava sadece başımızın üzerinde olsaydı hiç kuşkusuz bu ağırlığın altında ezilirdik.

    kaynakça

    wonderopolis

    science world
  • ben bu aşağıda linkini verdiğim videoyu izleyince birçok bilmediğim şeyi öğrenmiştim. ufkum da bayağı açıldı açıkçası :d

    örnek olarak vücudumuzdaki en steril sıvı göz içindeki sıvıymış ve alkol kanda bulunmadığı zaman birde oradaki sıvıya bakarlarmış. ayrıca otopsi yapıldıktan sonra beyin karın boşluğuna konulup dikiliyormuş :o neyse izleyin bence çok şey öğreneceksiniz…

    https://youtu.be/p_lmdeglnli?si=50pmnif88nbrqmyp
  • hayvanlarda mastürbasyon

    hayvanlarda mastürbasyon farklı yaşam aşamalarında görülebilir. genç hayvanlar, vücutlarını keşfederken ve cinsel uyarımları keşfederken genital manipülasyonla ilgilenebilir. yetişkinlik dönemine kadar devam edebilir ve yaş, hormonal değişiklikler ve sosyal dinamikler gibi faktörlere bağlı olarak frekansta farklılık gösterebilir.

    hayvanlarda mastürbasyon bazen oyun davranışıyla ilişkilendirilebilir. özellikle primatlar, oyun seanslarında akranlarıyla birlikte genital manipülasyonla meşgul olabilir. bu davranış, sosyal bağlanma ve keşif amacı taşır.

    hayvanlarda mastürbasyon stres veya hayal kırıklığına yanıt olarak gözlemlenebilir. doğal davranışlar olan eşleşme veya sosyal etkileşimlere katılamadıkları durumlarda bir başa çıkma mekanizması olarak hizmet eder. mastürbasyon geçici bir rahatlama sağlayabilir ve gerilimi hafifletebilir.

    farklı hayvan türleri kendilerini uyarlamak için çeşitli teknikler kullanır. örneğin, primatlar ellerini veya nesneleri genital bölgelerini uyarmak için kullanabilir. yunuslar su altı nesnelerine karşı genital bölgelerini sürtme davranışı sergilerken, filler bazen bu amaçla hortumlarını kullanır.

    mastürbasyon davranışı bir tür içinde kültürel farklılıklar da gösterebilir. bazı hayvan popülasyonları diğerlerine göre daha sık mastürbasyon yapabilir veya farklı teknikler sergileyebilir. bu kültürel farklılıklar, sosyal öğrenme ve yerel çevresel etkiler nedeniyle ortaya çıkabilir.

    hormonal dalgalanmalar, hayvanlarda mastürbasyonun sıklığını ve yoğunluğunu etkileyebilir. örneğin, çiftleşme mevsimlerinde veya artan cinsel aktivite dönemlerinde bireyler, üreme davranışlarının bir parçası olarak daha sık mastürbasyon yapabilir.

    hayvanlarda mastürbasyon genellikle normal bir davranış olarak kabul edilir ve olumsuz sağlık etkileriyle ilişkilendirilmez. hayvanlar için doğal bir şekilde zevk yaşamanın ve vücutlarını keşfetmenin doğal bir yoludur. ancak, tutsak hayvanlarda aşırı veya takıntılı mastürbasyon, stres, hayal kırıklığı veya altta yatan sağlık sorunlarının bir işareti olabilir ve dikkat gerektirebilir.

    mastürbasyon, şempanzeler, bonobolar ve makaklar gibi primatlarda yoğun bir şekilde gözlemlenmiştir. bu türler genellikle bireysel olarak ve grup ortamlarında genital uyarımla meşgul olurlar. mastürbasyon, cinsel gerilimi giderme, sosyal bağları kurma ve egemenlik veya boyun eğme ifade etme gibi çeşitli amaçlara hizmet edebilir.

    hayvanlarda mastürbasyonun potansiyel faydaları olabilir. genital hijyenin desteklenmesine ve üreme sistem enfeksiyonu riskinin azaltılmasına katkıda bulunabilir. ayrıca, bazı türlerde, örneğin domuzlarda ve ineklerde, kendi kendine uyarılma ve orgazm, spermin üreme sistemi içinde hareketini kolaylaştırarak üreme başarısını artırma konusunda önerilmiştir.

    hayvanlarda mastürbasyon çeşitli sosyal tepkilere neden olabilir. bazı durumlarda, bireyler birbirlerinin cinsel organlarını uyararak karşılıklı mastürbasyon yapabilir. bu davranış, hem aynı cinsiyet hem de farklı cinsiyetten bireyler arasında gerçekleşebilir ve grup içindeki gerilimi azaltma ve sosyal bağları güçlendirme amaçlı olduğuna inanılır.
  • günümüzde kitapların büyük çoğunluğunun dikdörtgen olmasının sebebinin arkasında insanın uzun yıllar boyunca sürdürdüğü alışkanlığını bırakamaması var. bugün bildiğimiz ve kullandığımız kağıttan önce yazılarımızı önce papirüslere daha sonra ise parşomenlere yazmışız.

    papirüsler istisna noktasında bulunsa da parşomenler hayvan derisinden yapılıyor ve hayvan derisini gerilip fazlalıkları kesildiğinde elimizde dikdörtgen bir şekil kalıyor. parşomenden sonra çok daha kolay bir şekil verebileceğimiz kağıtlar hayatımıza girse de parşomenlerden kalan alışkanlık devam ediyor ve bugün de dikdörtgen şekilli kitaplar basılıyor.
  • roma imparatorluğunda insanlara faizle borç verme ve para transferleri, takas vb. işlemlerin belirli banklarda yapılması, banka isminin buradan gelmesi.

    (bkz: banco)
  • sámiler iskandinavya'nın yerlileridir. şamancıl pratikleri vardı ve ren geyiği çobanlığı onların temel geçim kaynağıydı. iskandinavlar ve sámiler birbirlerini çok uzun zamandır bilmelerine sámiler kuzeyde, iskandinavlar güneyde yaşadığı için yoğun bir temas olmadı.

    ancak özellikle 19. yüzyıl sonrasında iskandinavlar onların yaşam alanlarına doğru genişlediği için aradaki ilişki gerginleşti. 20. yüzyıl'da norveç'in isveç'ten ayrılarak bağımsızlığını ilan etmesi ve iki ülkenin milliyetçi politikaları asimilasyon çabasını getirdi.

    hem norveç'te hem isveç'te sámi çocuklar yatılı okullara alındı ve kendi dillerini konuşmaları yasaklandı. ancak bu eğitim sonucunda iskandinavlarla aynı konuma gelmeleri söz konusu değildi. antropometrinin revaçta olduğu o günlerde sámilerin kafatası ölçüleri alınıyordu.

    sámiler bize norveç/isveçlilerden pek farklı gözükmeseler de iskandinavlar onları yüz hatlarından ve vücut yapılarından ayırt edebilir.
  • fizikteki çoğu kanunun salınımlı hareketten (bkz: oscillating motion) çıkarılabilmesi. açıkçası bu kadar büyük evreni ufak bir hareketten çıkarmak bence çok etkileyici.
  • bazen sadece durup düşündüğümüzde, yaşamamızı sorguladığımızda da ufkumuz açılabilir. örneğin:

    bundan yıllar yıllar önce kitleleri uyutmak/beyinlerini uyuşturmak için uyuşturucu maddeler kullanılıyorken günümüzde sosyal medyanın en temel haliyle bunu karşıladığını söyleyebiliriz. kitleleri uyutmak, siyasetten, ekonomiden, gündemden uzak tutmanız için onları bir şeylere bağımlı hale getirmelisiniz. öyle ki kitleler sadece tüketmeli, bağımlı olduğu için daha da fazlasını istemeli. sosyal medyada sürekli değişen akımlar, hızlı tüketilen videolar, içerikler... sabah uyandığınızda elinizin ilk gittiği şey, en kısa vaktinizde boşluğu onunla doldurma ihtiyacınız, yan yana olduğunuz insanlarlayken dahi gözünüzün onu araması... modern zamanın uyuşturucusu. ve bu uyuşturucu sadece zamanınızı tüketmeye değil, içerisindeki reklamlar ile de paranızı tüketmeye teşvik ediyor... günde on saat kölelik yaptığınız yetmiyormuş gibi kölelikten kazancınızı da uyuşturucu etkisindeyken daha fazla tüketmeye, bir şeyler satın almaya itiyor sosyal medya sizi. daha pahalı bir kıyafet, daha yeni bir ayakkabı, daha teknolojik bir telefon, sizdeki rujun farklı bir rengi... her zaman dahası, her zaman daha iyisi. ve tüketip mutlu olan insanların reklam kokan videoları... sadece ürün pazarladığı ve tüketmeye teşvik ettiği için milyonlar tarafından takip edilenler... ve böylece lüks bir hayat sürenler, popüler olanlar, kendi *sürüsünü yaratanlar...

    modern zamanın köleleri olan bizler aynı zamanda uyuşturucu bağımlılarıyız.

    durup düşünmüyoruz. çünkü tüketmeden duramıyoruz. her şeyi bir akım altında yapma girişimleri... slow living, mindfulness... telefonumuza indirdiğimiz verimlilik uygulamaları... onları da tüketerek onlara sahip olmaya çalışıyoruz.

    günümüzü iş yerlerimizde köleklikle öldürüp boş vaktimizi sosyal medyada değerlendiriyor, üstüne kazancımızla daha fazla tüketmeye çabalıyoruz.

    lütfen artık durun. hayır, aydınlanmak için 10 video izleyip (tüketip) kitaplar bitirmeye gerek yok. içinize dönün. sessizlikte bir saat oturun. sadece dışarısını izleyerek vakit geçirip düşüncelere dalın. yeterli.
  • ilk çikolatanin yaklaşık 800 sene önce meksika'da aztekler tarafından bulunduğunu, ilk olarak süt vb şeyler karıştırmadan su ile karıştırılıp sadece içecek olarak kullanıldığını, ispanyollarin bu kıtayı ele geçirmesi ile avrupa ya geldiğini ve çikolataya kıvam verildiğini, ispanyadan da dünyaya yayıldığıni biliyor muydunuz??
hesabın var mı? giriş yap