ölüm
-
yakın cevresinden birinin basina gelmeyen hic bir insanin anlayamayacagina inandigim yük. gidenler için huzur verici bir olgu olduğuna inanmak istiyorum (tabi şekline de bağlı) ancak kalanlar için hem kabullenmesi hem yaşanması hem de alışması tahammül sınırlarını zorlayan bir hadise.
-
yahya kemal beyatlının "geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece" diyerek tarif ettiği hal ve durum.
-
-
ölümü istemek güzel değildir. ölüme hazırlıklı olmak güzeldir. (mehmet feyiz efendi)
üç şey ölümün ardından kabre gider: ailesi, malı ve ameli. bunlardan ikisi döner, birisi kalır. dönenler: ailesi ve malı, kalan da: amelidir. (hadis-i şerif)
ölümün bizi nerede beklediği belli değil, iyisi mi biz onu her yerde bekleyelim. (montaigne)
ayakta ölmek, dizüstü yaşamaktan iyidir. (tactius)
ölüm, bazen ceza, bazen bir armağan, çoğu zaman da bir lütuftur. (seneca)
ölülere kötü söylemeyin. zira bu sebeple hayattaki yakınlarını incitmiş olursunuz. (hadis-i şerif)
ölenin kıyameti kopmuştur. (hadis-i şerif)
sana nasihat edici olarak ölüm yeter. (hadis-i şerif)
insanlar uykudadır, öldikleri vakit uyanırlar. (hadis-i şerif)
ölüm eski bir şeydir, amma her insana yeni görünür. (turgenyev) -
hayata başlandığı anda belirlenen ve kesinlikle başarıyla ulaşılabilecek tek amac. bu yüzden hayatın tek amacı da denebilir. bir ömür boyu beklenen şey. her erteleme, bu tek amacın unutulması. her nefes alış bu amaca yönelik bir çaba. en kesin amaç ölümse, ve kesinlikle varsa, ne amaçlardan vazgeçilebilir ne de ölümden. oyleyse, ve yaşayacaksak böyle, ve hayat buna rağmen güzel olabiliyorsa bazen, neymiş, amaçlar ve beklentiler önemli değilmiş.
-
-
hayatla olan mücadelede tek başınıza kalmanıza* sebeb olan, kaybettiğiniz kişiyle beraber zaman geçirdiğiniz ortamlarda insana daha çok acı veren olay...
(bkz: hayatın tek amacı ölmektir) -
soğuk nefesli hırsız
kuşların ele avuca sığmaz cıvıltılarına
hüzün ekleyebilen
asası buzdan sihirbaz
göz kıyılarında
kocaman göller gizleyen
yumuşacık ruhlarımızı
demir eldivenli elleriyle sıkıştıran demir şovalye
hiç görülmeden
hiç duyulmadan
hiç koklanmadan
hayatın en beklenmeyen yerlerinde biten siyah gül
-doyduk mu? / erken mi henüz? / geç mi kaldık?-
sorulara cevap bırakmayan
ve ne de zaman
yürekten sıcak parçalar koparan
nefesini hayatın ensesinden ayırmayan
ölüm
soğuk nefesli hırsız...
03.07.2003
parthenon -
... bahanesi olmayan tek gercek.
-
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap