• --- spoiler ---

    şevket çoruh harikaydı, cem yılmazın türk telekom reklamlarındaki bitirim tipine benzer bir roldeydi tip ve karakter olarak. filmin sonuna kadar o adamın arka sokaklardaki adam olduğunun farkına varmamıştım, daha da varmazdım da arkadaş söyledi. yarıldığım sahnelerden birisi akşam vakti şehir merkezinde eşleriyle dolaşırken şevket çoruhun coşup "bu iş bir olsun paraaanın a..."* deyip şiişşt diyilerek*susturulma sahnesiydi.
    şevket çoruh oğluyla pikapla giderken arabanın dışından yapılmış çekimler güzeldi.
    emre karayel'in rolü eğreti duruyordu, şimdiye kadar hep düzgün rollerde gördüğümüzden şerefsiz bir adam rolünü ben pek yakıştıramadım heralde.
    detaylara da çok önem veren bir film. aklımda kalan iki sahnenin birisine değinilmiş; köprüde usta eşiyle ayrıldıktan sonra karşıdan gelen hanzoların eşine bakmasıyla ustanın da onlara tip tip bakması. bir diğeri de eşi evde kahve doldururken, usta telefonda konuşuyor, eğlence lafı geçtiğinde kahve doldurmaya ara vermesi, süper detaylardı.

    tüylerimi diken diken eden iki sahnesi olmuştur;
    birisi annenin ölüm sahnesi, orada babanın* geldiğini hayal eden anne sanmıştım başta ama ikisini birlikte hayal eden usta* imiş meğersem
    diğeri ise filmin son sahnesi olan doğanın uçağa binip motoru durdurduğunda etrafı sisli görmesi, diğerlerinin görmemesi. buna rağmen eşinin ısrarcı olması. "ulan daha ne ısrar ediyorsun adama, ölüme gidiyorsunuz" diye düşündüm ama ölümü göze alıp hayalini gerçekleştirdi, helal olsun dedim. uçak havalanıp şehrin üstünde dolanırken gözümden yaşlar geldi, sonrasında aşağıda bekleyenlerin üstünden geçerken bu sefer bir kahkaha patlattım.

    bir de çok alakasız ama filme 4-5 ayrı yerde aynı araba mıdır bilmem ama yeni kasa hb clio gördüm altın renginde, en azından dikkatimi çekecek kadar çok görünüyordu, tamamen tesadüftür sanıyorum.

    değinilmiş zaten, devrim arabaları tadı aldım ben de. artık salonlarda bulunması zor ama bir şekilde seyredilesi bir film

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    doğan* çocuğa okuması yönünde nasihatta bulunurken, babasının kendisine söylediği sözü söylüyordu. aklımda kaldığı kadarıyla:

    "şimdi sana hilminin oğlu doğan diyorlar ya, sen okuyacan büyük adam olacan, ozaman bana doğanın babası hilmi diyecekler. bir babanın en çok istediği şey budur."

    --- spoiler ---
  • iyi ki gittim içim sıcacık oldu dedim çıkınca filmden. sanayi ne kadar uzak benim gibi birine, ordaki dialoglar ne kadar yabancı. ama bu film o yabancı ortamın insanlarını çok da tanıdık detaylarla anlatıyor ben gibilere. herkes kendi hayalinin "usta"sı olsa keşke...
  • bir gitar sitesinde* rastladığım ve beğendiğim bir tümcenin öznesi olan mesleğinde, sanatında aşmış* kişi. sizinle de paylaşmak isterim,

    "all of the masters were born shitting in a diaper, just like you. the only thing that separates you from them is practice."

    çevirebildiğim kadarıyla türkçesi,

    "ustaların tamamı doğduklarında bebek bezine kaka yapıyolardı, aynen senin gibi. seni onlardan ayıran tek şey çalışma/uygulamadır."

    öyle düşünüyorum ki bu, sadece gitaristlik anlamında değil, herhangi bir mesleğin erbabı/ustası/üstadı için de genişletilebilecek bir cümle.
  • amca'dan çok daha baba yarısı olan kişilik.
  • hümeyra'nın 1984 tarihli benim şarkılarım albümünden bir şarkıdır.

    sevda ne yana düşer usta hicran ne yana
    yalnızlık hep bana bana mı düşer usta

    gurbet ne yana düşer usta sıla ne yana
    hasret hep bana bana mı düşer usta

    elim sanata düşer usta dilim küfre yüreğim acıya
    ölüm hep bana bana mı düşer usta
  • türk sinemasında son zamanlarda yapılmış en içten, en samimi, en güzel filmlerden biri. kesinlikle sadece 'bir uçak filmi' değil. çok daha fazlası, çok daha güzeli..

    --- spoiler ---

    annenin ölüm sahnesinin sadece türk sinemasında değil bütün dünya sinemasında yapılmış en güzel ölüm sahnelerinden biri olduğunu söylememe de gerek yok sanırım..

    --- spoiler ---
  • müslüm gürses 'in kanımca en iyi şarkısıdır bu. arabesk deyip burun kıvırmamak lazım.
  • dvdsi çıktı mı yoksa; hiç çıkmayacak mı diye merak ettiğim film.
  • tamam böyle bir galeyana gelinmiş, coşulmuş film yapılmış filan da, böyle kesif bir samimiyetsizlik geçti bana biraz senaryodan biraz da oyunculardan. dizi gibi olmuş. ajitasyon, samimiyet, kalite ortalaması güneşi gördüme çok yakın. yani işte onu beğenen bunu da beğenir. tam bir düz adam filmi, beyazıt öztürk filmi. bu tür filmler mesaj odaklı olmaları yüzünden, süreci yeterince dikkate almayıp sonuca gitmeye çalıştıkları için sanatsal yönden zayıftırlar.. meyve olsaydı olgunlaşmamış amasya elması idi ancak. ama vavien öyle mi? kivi mübarek.
    yine de tabi ellerine sağlık..
hesabın var mı? giriş yap