• 27 yıllık aradan sonra "'97" adıyla gelen 6. sezon tek kelime ile "muhteşem!".

    1992'de yayınına başlayan dizi, jim lee'nin x-men çizimlerinden esinlenilmiş görselliği, her yaş grubuna hitap edebilen, çizgi romanlardaki en klasik hikayelerden uyarlanmış kaliteli senaryoları, mutantların dışlanmışlığının bir alt metni olarak ırk / din / cinsiyet ayrımcılığı ve azınlıklar ile ilgili konulara dikkat çekmesi, renkli karakterleri ve diyalogları ile, çizgi romandan uyarlama çizgi diziler arasında en iyi ikinci olmuştu. birinci tahmin edileceği üzere, batman the animated series. ve böyle bir birincinin söz konusu olduğu bir listede ikinci olabilmek muhteşem bir başarıdır.

    zayıf yanları yok muydu? vardı tabii. mesela izleyici kitlesinin önemli bölümü küçük yaştaki izleyiciler olduğu için şiddet ve erotizmi minimize etmek zorunda kalmışlardı. ateşli silahlar yerine lazer silahları, wolverine'in pençelerinin sadece robot veya cansız objeler üzerinde kullanılması, kan ya da ölüm gösterilmemesi gibi. barry windsor-smith'in yazıp çizdiği weapon x hikayesinin uyarlandığı bölüm örneğin. wolverine'in hayatındaki en kanlı ve travmatik olayın ne derece hafifletilerek uyarlandığını görünce bir yandan yazarları takdir etmeden de duramıyor insan. çünkü bir hikayenin tonunu bu kadar düşürebilmek, bu kadar naif hale getirebilmek de basit iş değil ve belli bir seviyede yazarlık yeteneği gerektiriyor. ayrıca yiğidi öldür hakkını yeme misali, muhtemelen risk alarak ekledikleri, rogue'un kalçalarının yakın plan gösterildiği sekanslar beni hala şaşırtıyor. yapmayabilirlerdi ama inisiyatif almayı tercih ettikleri bir konu olmuş. kısacası, bu "toned-down" konusu ellerinde olmayan bir konudan kaynaklı bir zayıflık. aynı ekip bir de doğrudan yetişkinlere yönelik bir x-men çizgi dizisi yapsaydı kim bilir nasıl bir şey çıkardı ortaya diye düşünmeden edemiyorum. bir diğer eleştiri konusu ise 5. sezonun bütçe kesintisi sebebiyle çizim ve hikaye olarak ciddi bir kalite düşüşüne uğramasıydı ama önceki 4 sezon o kadar iyiydi ki, bu da çok göze batmıyordu.

    gelelim '97'ye. yani 6. sezona. yazının buradan sonrası kısmi spoiler'lar içerebilir.

    şaşırtıcı bir şekilde, eser politik doğruculuk konusunda son zamanlarda görmeye alıştığımız türden absürd ve zorlama tercihler bataklığına saplanmıyor. bunun bir sebebi x-men'in zaten en başından "diverse" bir kasta sahip olması ve olayının zaten mutant-insan mücadelesi odağında ırk / din / dil / cinsiyet ayrımcılığı konusuna eleştiri ve farkındalık getiriyor olması olabilir. nitekim morph'u non-binary bir karakter yapmak veya rogue'un hatlarını biraz traşlamak hariç bir müdahaleye gerek duymamışlar ki bunlar da okey bence.

    bir diğer endişem, 1997'den sonra ortaya çıkan filmler başta olmak üzere diğer birçok x-men uyarlamasının etkisi altında kalmalarıydı. ama bu hataya da düşmeden, 92'de başladıkları kendi üsluplarını çok güzel koruyarak devam etmişler.

    dizi daha açılıştan yakalıyor insanı. intro müziği biraz elden geçmiş ama neredeyse eskisinin aynısı. sekanslar çok küçük modifikasyonlar hariç eskisinin aynısı. orijinal intro o kadar mükemmeldi ki ne yaparlarsa yapsınlar daha iyisini yapamayacaklarını kabul etmişler ve sadece çizim / müzik anlamında güncellemekle yetinmişler. ve bence bu haliyle eskisinden bile daha iyi olmuş. intro'nun her bölümde küçük farklılıklar içeriyor olması da hoş bir dokunuş. her bölüm öncesi intro'yu izlerken farklılıkları tespit etmeyi bir oyun haline getirecek.

    çizimler eski jim lee üslubuna benziyor ama daha keskin ve kalın hatlara sahipler. renkler inanılmaz güzel, canlı, 90'lar çizgi romanlarından fırlamış gibi eğlenceliler. dizi görüntü anlamında bence orijinalin üstüne koymuş durumda.

    aksiyon sekansları çok güzel. ilk bölümde rogue'un bir sentinel'e amerikan güreşindeki "bulldog" hareketini çektiği sahneyi izleyip de "nerd-gasm" yaşamayacak bir x-men fanı olduğunu sanmıyorum. :) cyclops'un paraşütsüz inişi, ya da magneto'nun x-cutioner'i oyuncak ettiği sahneler de çok epikti.

    wolverine, rogue vs. orijinal ses aktörleri 27 yılda formlarından hiçbir şey kaybetmemiş. ses efektleri de oldukça tatmin edici.

    orijinal dizi, spider-man başta olmak üzere dönemin diğer marvel animasyonları ile aynı evreni paylaşıyor (marvel animated universe) ve bazen cameo'lara yer veriyordu. muhtemelen bu durum bu sezonda da devam edecek zira şimdiden ilk bölümde spider-man'ın adının geçtiği bir daily bugle gazetesi gördük.

    prof. x'in vasiyet olarak malvarlığıyla birlikte x-men'in liderliğini magneto'ya bırakması, yeni hikaye için muhteşem bir başlangıç. burada magneto ile ilgili bir parantez açmak gerekir. bu karakter çizgi roman dünyasının gördüğü en komplike, en derin işlenmiş "villain"lardan biridir ve doğru şekilde yazması oldukça zor bir karakterdir. bunun temelinde magneto'nun kötü olmayan bir kötü karakter olması yatar. dizinin senaryosundaki başarı kendisini esas burada gösteriyor. magneto'nun kendi görüşleri ile ölen dostu xavier'ın anısına ve vasiyetine göstermek istediği saygı arasındaki gelgitleri, x-men ile arasındaki "love-hate" ilişkisi, sürekli içinde tutup dizginlemeye çalıştığı şiddeti ve öfkesi çok iyi işleniyor ve united nations oturumunda yaptığı konuşmada karakter resmen pike yapıyor. "please, do not make me let you down."

    onun liderliğindeki bir x-men'i izlemek çok eğlenceli bir deneyim olacak.

    gidişattan anlaşıldığı kadarıyla yeni hikayeler oluşturulurken ilk beslenilen kaynak gene çizgi romanlar olacak gibi duruyor zira rogue ve magneto arasındaki romantik yakınlaşma, magneto'nun "m" harfli yeni kostümü ve x-cutioner karakteri, çizgi romanlardan gelme. 1997'den günümüze de hayli klasik x-men macerası birikti. dizinin önünde beslenebileceği, sezonlar boyunca yetecek materyal mevcut.

    ilk iki bölüm itibariyle durum benim nazarımda inanılmaz pozitif. dilerim tüm sezon aynı kaliteyi korurlar ve yıllarca yeni sezonlar ile karşımıza çıkarlar.

    "to me, my x-men!"
  • tüylerimizi diken diken eden bir fragmanla gelmiştir. ben disney+'da yayınlanacak bu projenin çizim yönünden eskiye bu kadar bağlı kalmasını beklemiyordum. örneğin scooby-doo serilerinde karakterlerin vücut formlarında değişiklikler olur, spider-man çizgi dizilerinde de bu çok oldu. yapımların stili gerek hitap ettiği kitle, gerek bütçe, gerekse teknolojik şartlardan dolayı değişebiliyor. samurai jack de uzun bir ara sonrası devam etmişti. stil ve hedef kitleye değişimi diziye bayağı canlılık katmıştı.

    bu yapım için de samurai jack örneğindeki gibi en azından günümüz şartlarına daha uygun renk ve çizimlere yer verselerdi kitleyi genişletebilirlerdi. biz çocukken izlerdik ama şimdinin çocuklarına bu stil çekici gelmeyebilir. buradan anlıyoruz ki hedef kitle fox kids çocukları. böyle olması çok manidar tabii. 20 mart'ı bekliyoruz.
  • 5. bölüm sonunda şunu demek istiyorum
    olm ne yapıyorsunuz lan siz. biz artık 30-40 yaşında adamlarız kalbimiz var, tansiyonumuz falan var ayıp değil mi?
    neyse, aynen böyle devam edin. muazzam bölümdü.
  • bayram bitmiştir, evimize ateş düşmüştür, ocağımız sönmüştür, ciğerimiz kalmamıştır.

    beşinci bölümü ile dizi senaristlerine ve mcu içeriği yapan herkese masterclass vermiştir. örnek alınmalıdır.
  • darısı spider-man the animated seriesin başına
  • 5. bölüm için söylüyorum, o neydi lan öyle? izlediğim en iyi çizgi dizi bölümlerinden birisiydi. milyonlarca dolar harcanan birçok filme diz çöktürür, tövbe istetirdi. sonu ne biçim bitti. içime öküz oturdu. mcu'nun 15 yılda veremediğini adamlar 5. bölümde yaptı.

    5. bölüm sonunda dizinin özeti;

    --- spoiler ---

    no country for old men
    --- spoiler ---
  • 5. bölüm su ana kadar ki en dramatik bölümdü diyebiliriz.

    --- spoiler ---

    hani x-men'in red wedding'i desek yanlis olmaz.

    zaten parti sirasinda the watcher uatu'nun gök yüzünde gözükmesiyle kesin bir bok olacak gibiydi.
    yaklasik 20. dakikada dans öncesi görülebilir.

    genosha'nin yok edilmesi daha önce cizgi romanlarda bahsedilmisti. genosha massacre diye gecer ama acik söylemek gerekirse cizgi filmde daha etkileyici ve daha karanlik olmus. bunu kolay kolay görmeyiz.

    dans sarkisi bu diziyi cocukken izleyenleri zaten yakalamistir. ace of base'in happynation parcasi. müthis ama müthis bir uyum. rogue'un temas edebildigi birisiyle olabilmesi ama kalbinin baskasinda olmasi...vay arkadas.

    bana kalirsa magneto ölmedi. daha sonra tekrar ortaya cikacaktir.
    ama gambit icin ayni seyi söylemek zor. yani jeneriklerde bile mevcut olan bir x-men takimi üyesini öldürmek cok ama cok tasakli bir hareketti. wolverine'den sonra en sevilen üyelerden biridir gambit ve yillarca sinematik dünyaya gelmesi beklendi (geldi ama boktan bir filmde cok ufak bir roldü).

    wild sentinel master moldgelen sentineldi bu arada. önümüzdeki bölümlerde kimin neden gönderdigi ortaya cikar. büyük ihtimal arkasinda cassandra novaolacaktir ama cable'in ortaya cikisi ve bahsettigi "o geliyor" derken "him" demesi baska birini kastetmis olabilir.

    diger rahmetlilere de simdiden bassagligi dileyelim.
    morlocks (callisto, leech, tommy)
    dazzler
    marrow
    sebastian shaw
    banshee
    moira mactaggert

    emma frost ve madelyne pryor ölmedi sanirim. emin degilim. zaten cyclops'un ask maceralari icin önümüzdeki bölümlerde görürüz.
    --- spoiler ---

    herkese iyi seyirler dilerim. sonraki bölümü iple cekiyoruz.
  • --- spoiler ---

    8.bölüm muazzamdı. olm bunlar sanırım klasik spiderman serisini de geri getirecekler. elim ayağım titredi görünce spideyi. bu arada kevin feige bu ciddi tonun ne kadar ilgi çektiğini görünce, mecbur marvel sinematik evreninin bu tona taşımak zorunda kalacak. yoksa insanların ağzında buruk bir tat bırakır. o yüzden xmen 97'nin başarısı mcu evrenini de etkiler. sadece xmen filmlerini değil tüm filmleri
    --- spoiler ---
  • dün duyurusu yapılmış aşmış, über çizgi dizi.
    ne zamanı anlatacağı şu an için bilinmiyor. belki gelecek belki de geçmiş ama ben olsam iceman'li, deforme olmamış beastli takımı içeren ilk x-men'i ve ondan önceki charles-erik goygoyunu anlatırdım.

    böylelikle x-men de mcu'ya giriş yapmış olacak. akabinde filmini de bekliyoruz...
  • türkçe dublajlı ve tüplü televizyonda izlemek istediğim seri...

    şimdilik sadece ilk bölümünü izledim. yarattığı nostalji duygusu bir parça hüzün de getirdi beraberinde. diğer bölümlere geçemedim a.q
hesabın var mı? giriş yap