• ülkede delirme yaşının 12'ye düştüğünü gösteren olay.
  • öğretmenlerden bahsedilmiş nasil boyle bir cocugu farketmediler diye. farkediyoruz merak etmeyin ama ne yapabiliriz? aileye çocuğunun durumunu söyleyince ya reddediyor ya da gayet normal karşılıyor. çocuğa ceza işi zaten sadece kagit uzerinde. dövsek kamera kaydını ana haberde izlersiniz, böyle ogretmen olurmu diye söversiniz. türkiye'de kac cocuk bicakla okula geliyordur sizce? peki kaçı yakalanınca ceza alıyordur? anca birine saplayacak da öyle. adalet sistemimiz de oyle değil mi? birini dövebilirsiniz, ceza almazsınız, dövdüğünüz yanınıza kalır ama kişi döverken ölürse hapsi boylarsınız.
  • 12 yaşındayken sınıftakiler en fazla silgi çalar birbirine dil çıkarırdı. çocuk ayrı ailesi ayrı incelenmeli. şiddete nereden alışmış onu bulmak gerek.
  • (bkz: yeni türkiye)
  • yine bütün suç öğretmenlere atılmış. ekşi sözlüğe girerken aranan temel özellik haline geldi artık herhalde öğretmen düşmanlığı. öğretmenin okulda disiplin uygulayabilecek hiçbir yaptırımı kalmadı. öğrenciye höt desen herkes istisnasız üzerine geliyor. öğrenciler önümüzde küfür edecek kadar umursmazlar artık. bu durumdayken öğrencilere değil eğitim vermeyi öğretim bile yapamıyoruz.
  • önce çocukların masum olmadığını kabullenin.
    sonra zihninizde bu olaylar anlam kazanmaya başlar. masum insan diye bir şey yoktur, masum doğulmaz. saf çıkar vardır.
    iyilik, vicdan, empati, saygı vs doğuştan gelmez toplum ve aile tarafından öğretilir. içselleştirilmese bile uygulanması bir ölçüde devlet tarafından denetlenir. çünkü insan saf haliyle çıkarından başka hiçbir şeyi önemsemez.
    iyi olmak için doğmak yetmez.
  • 20 yıldır cahil bırakılan toplumun sonucudur.
  • oğlum beyinsiz misiniz siz?

    "akran zorbalığına uğramış yavrucak, bir noktada patlamış" diyerek cinayeti meşru kılma çabası ne lan? salak mısınız siz? bir kere de suçluyu haksız bulun amk. 12 yaşında bir çocuk öldürülmüş, hala katili aklama derdindesiniz.

    "öğretmenler bu kızın tehlikeli olduğunu farkedemedi mi?" diyenler şirinler köyünde yaşıyor herhalde. diyelim ki öğretmenler farketti, ne yapacaklar? "bu çocuk birilerine zarar verebilir" diyerek psikoloğa mı yönlendirecekler çocuğu? böyle bir yetkilerinin olduğunu falan mı sanıyorsunuz cidden? en fazla çocuğu karşısına alıp konuşur, nasihat eder. ki eminim ki onlarca kez yapmışlardır bunu. ses tonunu biraz yükseltse ertesi gün barzo babasını ya da çirkef annesini bulur karşısında. yaşadığım yerde geçen sene, yaramazlık yapan öğrencisini uyaran öğretmen çocuğun babası ve amcası tarafından okul bahçesinde dövüldü. ilk ifadesinde "karıma mesaj atıp sarkıntılık etti, ondan dövdüm" demiş adam. hemen ertesi gün yerel gazete "öğrencisinin annesine sarkıntılık eden öğretmene meydan dayağı" diye birinci sayfadan verdi haberi. mahkemede iddianın aslı olmadığı ortaya çıktı ve öğretmen haberi yapan gazeteyi dava etti ama o saatten sonra ne fayda?

    "nöbetçi öğretmen ne yapıyormuş?" diyenler, harbiden ne yapıyormuş bu nöbetçi öğretmen? onca sınıf içerisinden neden özellikle kızlar tuvaletine odaklanmamış cidden? ya nöbetçi öğretmen erkek ise? teneffüste önünden geçerken şöyle kafayı çevirip kızlar tuvaletine doğru baksa ilk önce siz linç edersiniz herifi, "sapık öğretmen, kızlar tuvaletiyle senin ne işin olur?" diye.

    "hiç kimse mi sesi duymamış?" diyenler, siz okullarda zorbalık yapan orospu evlatlarını tek başlarına hareket ediyorlar mı sanıyorsunuz? en az kendisi kadar leş dört beş arkadaş buluyorlar kendilerine. sonra ali kıran baş kesen oluyorlar. disiplin cezası diye bir şey yok, en fazla uyarma ve kınama cezası. çok da umurlarında sanki. okuldan atmak zaten zinhar yasak bu piçleri. bu olay yaşanırken de en az bir kişinin ölen kızı tutup zapt ettiğine ve yine en az bir kişinin tuvaletin kapısını tutup içerideki diğer öğrencileri ses çıkarmamaları için tehdit ettiğine adım gibi eminim.

    veli olayına hiç girmiyorum bile. sözlükte bile "benim çocuğuma bağıracak öğretmenin iflahını sikerim" diyen barzo dolu. bir kusur işlediğinde iflahı sikilmesin diye senin çocuğuna bağıramayan öğretmen başka bir çocuk senin çocuğuna bir şey yapınca ona da bağıramıyor işte. bizim buralarda bir söz vardır "bir tek senin çocuğun mu amdan çıktı?" diye. hah, senin çocuğuna zorbalık eden piç de amdan çıkıyor. onun babası da laf ettirmiyor çocuğuna.
  • herkes akran zorbalığı demiş ama hangimiz akran zorbalığına maruz kalmadık ki? dünya tarihinden beri yaşanan bir gerçek bu. not yazıp, plan yapıp, hortumla döverek bıçaklamak nedir aklım almıyor.

    on iki yaş, 12!
  • akran zorbalığının nelere sebep olabileceğini gösteren bir olay.

    zorba olan çocuklar için okul yönetimlerinin hep pasif kalması, cezai bir durumun olmaması, zorbalığa uğrayanın da zorbalaşmasına sebep oluyor.

    muhtemelen uzun süredir uğradığı zorbalık sonucu bunu yapmıştır.
hesabın var mı? giriş yap