• dolar 10 lira olacak ya 15 lira olacak ya diyen yiğide selam olsun! kulakları çınlıyor mu acaba?
  • bu fragman bile değildi.
    yılanoğlu kış uykusundan uyanıyor. şöyle hafif bir esnedi, gerildi sadece. mokoko seçimden sonra.
  • bana 29 mayıstaki dolar kurunu merak ettiren başlıktır. benim tahminim hızlıca 21'e dayanacağı yönünde.
  • şimdi şunu net olarak anlamak gerek buğday ve et ürünlerinin bile dövizle temin edildiği bir ortamda üstüne birde dolar ödeme garantili dev devlet projeleri eklediğinizde durum zaten uzun vadede oldukça kötü olacaktı.
    fakat şuan ki sorunun ana sebebi döviz açığı değil. bankaların sizin yatırdığınız paralara karşılık kasasında tutması gereken bir zorunlu bir oran vardı.

    akp piyasalara ufak bir rahatlama olsun diye bu güvenlik mekanizmasını kaldırdı.
    "tcmb, türk lirası mevduat için zorunlu karşılık oranlarını değiştirdi. türk lirası mevduatın vadesinin uzamasını teşvik etmek amacıyla 3 aydan uzun vadeli türk lirası mevduat için zorunlu karşılık oranlarının yüzde sıfır olarak belirlenmesine karar verildi.15 oca 2023"

    fakat bu çare olmadı neden ? çünkü 3 aydan uzun tl ile vadeye yatırım yaptığınızda aldığınız faiz enflasyon'a kafa kafaya bile yetişemiyor üstüne zarar ediyorsunuz.

    paranız durduğu yerde değil faizdeyken bile zarar ediyor.
    devlet ne yaptı döviz endeksli mevduat diye bir icat çıkardı.
    türk lirasını inip çıkmasını dikkate almayın ben size döviz kuru üzerinden faiz vereceğim gelin paranızı buraya yatırın dedi ve oluşacak dev zararı hazine üstüne yıktı.
    bu hamle kısa bir süre piyasadaki dolara yönelimi durdurdu fakat olumsuz bir etkisi oldu.
    bankaların size vereceği kredi ile ticari riske girip kazanacağı para enflasyon sebebi ile mantıklı bir ticaret değil.
    buda vatandaşa kredi olarak dönmesi gereken bir çok mevduatın tekrar mevduat fonuna aktarılmasına sebep oldu.
    üstelik sizin yatırdığınız para karşılık banka kasasında hiç bir bakiye bulundurmak zorunda değil.
    lafın özeti tüm döviz endeksli mevduat fonu kullanıcıları sistemden çıkmak isterse ne olacak bir soru işareti.
    kısacası sorun sadece dövizin yükselmesi değil finansal piyasalarda büyük yasal boşluklar yaratıldı.
    bu yasalar meşhur bankaların hortumlanıp vatandaşın mağdur olduğu dönemden sonra çıkmıştı ki bu gibi durumlara tekrar gelinmesin
    politika faizi normale dönse bile bu dövize endeksli mevduat işinden en az zararla sıyrılmamız gerek yoksa iki yakamız bir ara gelmez.
  • merkez bankasının bankalara verdiği kurdan bakmayın. serbest piyasada şu an 21.66
  • kkm'de olanları etkilemeyecek olan kurdur *
  • haftanın son işlem gününde çılgın atmış kur. aynı zamanda seçim öncesi son işlem günü olması sebebiyle, malum sonuç sonrası senaryonun fragmanını izletmiştir.
  • doların 2 liradan 3 liraya çıkması ile 20 liradan 30 liraya çıkması arasındaki farkı basit bir matematik ile anlatalım.

    türkiye'nin dış borcu 400 milyar dolar olsun iki durum içinde.

    dolar 2 liradan 3 liraya çıktığında borcunu ödeyebilmek için fazladan 400 milyar tl'ye ihtiyacın var.
    400 milyar*2=800 milyar tl
    400 milyar*3= 1.2 trilyon tl

    dolar 20 liradan 30 liraya çıktığında borcunu ödeyebilmek için 4 trilyon liraya ihtiyacın var.
    400 milyar*20= 8 trilyon tl
    400 milyar*30= 12 trilyon tl

    bazı arkadaşlar şu soruyu soracaktır bize: niye tl'ye ihtiyaç duyalım, veririz dolar öderiz borcumuzu.

    cevap: hayır arkadaşlar, yanıldınız. dediğiniz durumun gerçekleşmesi için cari fazla veren, dış ticarette fazlası olan bir ülke olmanız gerekiyor ki döviz biriktirip tl basmadan borç ödensin. diğer türlü tl basarak ve devamında tl karşılığında (swap yaparak) yüksek faizle döviz bularak borç ödemesi yapmanız gerekir. neticede basılan her tl enflasyon yaratır (para enflasyonu).

    cevaplanması gereken asıl soru: şirketler neden dövizin yükselmesini istiyor?

    bu durumun birden fazla cevabı var ancak biz iki nedene yoğunlaşalım.

    ilk durumu basit matematikle anlatalım:

    a şirketi yılda 7 birim dolarlık ithalat , 10 birim dolarlık ihracat yapsın.
    (1 dolar=20 lira üzerinden gidelim.)

    10-7=3 dolar ticaret fazlası var.
    bu 3 doların bir kısmı da diğer giderlere (çalışan maaşları, vergi, elektrik, doğalgaz, nakliye, akaryakıt vb.) gidecek. saydığım ödemeler tl üzerinden yapıldığı için enflasyonist ortamda şirketler, tl'nin değer kaybetmesini ister. çünkü elinde kalan 3 dolar 60 lira değil de 90 lira ederse ödemelerini daha rahat yapacak ve fabrikada çark dönmeye devam edecek. 60 lirada kalır ve giderleri zamlardan dolayı katlanırsa fabrika kapatır. enayi mi kkm faizi % 40'larda iken düşük karla, batma riskiyle iş yapsın. gider parasını kkm'ye yatırır patron, keyfine bakar. (acımaz bu patronlar yapar mı yapar! )

    diğer nedene gelecek olursak, enflasyonun kontrolsüzce arttığı ortamda dövizi baskılar isen üretmeden para kazanma furyası çıkar: emlak, al-sat, kkm, döviz-altın biriktirme, kripto, stokçuluk vb. para üretimden dışarıya çıkar. şirket sahibi üretince kendini enayi gibi hisseder. iç piyasaya zam üstüne zam yapar ancak dış piyasaya yapamaz. orada rekabet var. biraz pahalıya satarsan onlar kendine başka alıcı bulur. yakın zamanda oppo'nun türkiye'deki fabrikayı kapatıp mısır'a kaydırması gibi. arçelik, sun tekstil, lcw gibi birçok firma karlılığı azaldığı, yurtdışında rekabetçi olamadıkları için üretimlerinin bir kısmını mısır gibi ülkelere kaydırdılar.

    gelmeyen her doğrudan yatırım, çıkan her doğrudan yatırım maalesef çok büyük bir kayıp ülkemiz için. gelmeyenlere ve gidenlere gereken güveni vermek çok zor. para hem çoğalmak hem de çoğalırken güvende olmak ister.

    işin özü: dolar yükselse vatandaşa, yükselmese patrona, patrondan vatandaşa. sonuçta her türlü vatandaşa
  • gün geçtikçe şaşırtmıyor
  • islem saati sonrasi makas aciliyor o yuzden gordugunu rakamlar daha yuksek
hesabın var mı? giriş yap