• 4 yıl geçti. hala bir yönetici çıkıp da “aga biz nasıl bir bok yedik yav şu işi düzeltelim” demiyor. demeyecek.

    şu kararı alanın da, sürdürenin de gelmişini geçmişini sileyim. kardeşim siz özellikle mi gerizekalısınız? bir bok yediniz, bari düzeltin anasını satayım.

    şu ortamda paypal açık olsun, ülkedeki on binlerce insan yurt dışına çok rahat iş yapar.

    bir örnek olarak web developerlar. avrupalıya, avrupa fiyatının 5 kat ucuzuna, daha kaliteli iş yapma imkanı var. ama avrupalı adam ödemeyi paypal ile yaparım diyor. mecburen iş yatıyor. bunun gibi 10 binlerce insan var. iş kolu var. belki de milyarlarca dolar ülkeye zararı oldu şu aptal inadın.

    ne diyeyim. emeği geçen herkesin sülalesini sileyim, süpüreyim.
  • kesin haraç istemişlerdir bunlardan, siz çok para kazanıyorsunuz, birazını bize verin demişlerdir.
  • "gerekli izinlerin" alınabilmesi için kimler ne kadar rüşvet istedi onu da yazarlarsa güzel olur. ülkedeki mevcut yapıyı tanıyorsam, sürecin o nedenle bu noktaya geldiğine neredeyse eminim.
  • bu kararı verdiren yönetimin allah gani gani belasını versin diyorum. uluslararası freelance çalışmayalım, etsy gibi mağazalarda satış yapamayalım, ebay'den sipariş veremeyelim, herşeyi bu boktan vergileriyle 10 katına satın alalım, heryere kredi kartını yazmak zorunda olduğumuz için güvenli alışveriş yapamayalım, böyle bir ülkede doğup yaşadığımız için de allah belamızı versin. bir iki seneye bitcoin gelir de bu bankacılık sisteminin ağzına sıçar umarım.
  • nedir lan bu çektiğimiz bu ülkeden? yettiniz lan!! ulan yurtdışına mal satıyorum. bu ülkeye döviz getiriyorum. her yaptığım ticaret faturalı, bankaya gelen her kuruş şirketin resmi hesabına geliyor. üstüne üstlük eşek yüküyle vergi ödüyorum. yine biz cezalandırılıyoruz. yetti lan harbiden yetti. allah bin belanızı versin.

    bu arada yırtık dondan çıkacak aklı evvellere şimdiden anlatayım. çalıştığımız aracı kurum ve online siteler sadece paypal ile çalışıyor. yani anlayacağın başka ödeme türü yok.

    hakikaten siktir olup gideceğim, yeter artık. nerede orospu çocuğu var el üstünde tutulur, alnının teriyle ailesini geçindirmeye çalışan insanlara yapılanlara bak. şerefsizler.
  • küçük büyük herkesin gelirinde gözü olan ampul örgütünün son icraatı, paypal gibi prestijli bir şirkete lisans vermemek olmuştur.

    paypal'ın prestiji nereden geliyor derseniz, tek yapmanız gereken paypal'ın sitesine girmek. adres çubuğunda, şirket adının yeşil kutu içinde görünmesi extended validation ssl encryption kullanılıyor demektir.

    bunun veri güvenliğine pek çok etkisi var, ama temelde olay şu, birisi paypal'ın sitesini topyekun kopyalayıp "paypal.net" gibi bir domainle insanları kandırmaya çalışsa bile aldığı sertifika sayesinde foyası ortaya çıkacaktır, çünkü bu yeşil kutu orada görünmeyecektir.

    açıkçası ben paypal olmayan hiçbir yere kolay kolay güvenmem, devlet böyle bir şeye girişirse başına veritabanı parolasını 123456 yapacak bir çomar getirir, sonra bizim kredi kartlarımızla anonymous eğlenir.

    edit: imla vs.
  • vallahi yeter billahi yeter ne sevsek kullansak ya sürekli bir engel sürekli zorlaştırma hiç olmadı ulaşılamaz lüks hale getirme böyle ağır sistemli bir işkenceye hiçbir insan toplum maruz kalmamıştır yeter ulan
  • rezalet. hani ekşi sözlük'te "bilmem ne rezaleti" diye başlık açıyorlar ya; onlar rezalet değil. bu rezalet. hem de tüketici tipi değil, sanayi tipi, kemiksiz, löp rezalet.

    konudan bihaber kardeşlerimizi hoş görüyoruz (herkes herşeyi bilmek zorunda değil zira. bu işlerle uğraşmadıktan sonra da ne olduğu, ne işe yaradığı konusunda bilgi sahibi olmak şans işi). olayın vehametini mazur göstermeye çalışan göt kıllarının da t.a.k.

    paypal internet üzerinden alış-verişlerde standart oluşturmuş bir ödeme sistemi şirketidir. paypal'ın bir ülkeden çıkması, visa'nın, mastercard'ın o ülkeyi küresel kartlı ödeme şebekesinden çıkarması gibi bir şey. paypal tabiki visa ya da mastercard değil ancak faaliyet gösterdiği alanda standardı belirleyen şirket.

    bu rezalet hakkında bddk'ya kızmak pek doğru değil. sonuçta kanunu meclis çıkartıyor, bddk uyguluyor. düzenleme yapmak bddk'nın işi değil. kızacaksanız meclisteki sığırlara kızın.

    düzenlemeye göre paypal'ın milyonlarca dolar harcama yapıp, bir o kadar parayı da burada bağlayıp, sunucularını, verilerini türkiye'de tutması gerekiyor. bu bir internet şirketi için volkswagen'e "türkiye'de fabrika kurmazsan arabalarını sattırmam" demek gibi bir şey. örnek olması, kafada canlandırılabilmesi için söylüyorum. kaldıki paypal türkiye ha deyince sunucularını, verilerini buraya getirebilecek değil. "abd ve ab'nin düzenlemelerine uymakta hassas davranan" diye serzenişte bulunmuş bir yazar. paypal a.b.d. merkezli bir şirket. a.b.d. yasalarına tabi. sunucuları a.b.d.'de ve a.b.d.'nin "güvenli liman" olarak tanımladığı ülkelerde. nereler buralar? avrupa ülkeleri, diğer batı bloğu ülkeleri. neden buralar güvenli liman? a.b.d. ve avrupalılar'ın üzerinde anlaştıkları veri güvenliği koşullarını karşıladıkları için. taraflar veri tutan sunucularda asgari güvenlik önlemlerinin alınmasını öngörüyor ve bunu denetliyorlar. bunu yapmamanın ciddi cezaları var. türkiye güvenli liman anlaşmasının parçası mı? hayır. neden acaba? (bkz: 70 milyonun kimliğinin çalınması) sen üçüncü dünya ülkesi gibi davranırsan sana da üçüncü dünya ülkesi gibi muamele çekerler. aşağıda paypal'ın faaliyet göstermediği ülkelerin listesini verdim. oturur karşılaştırısın hangi ülkeler o ülkeler. yani paypal istese de o verileri buraya ha diye getiremez öyle kolay kolay. o verileri ve sunucuları getirmeli mi peki? hayır. bütün bu "burada şu kadar para tutacaksın. sistemde kim, neler yapıyor düzenli rapor edeceksin. bana sınırsız erişim hakkı tanıyacaksın. yılmaz'ı meseneden sileceğsin" ergen atarları mevcut yönetimin hayatlarınızı a'dan z'ye denetim altına alma ve yönlendirme çabasının uzantıları. vergi toplamak, bankacılık düzenlemelerine tabi kılmak bu işin kılıfı. birinin parasını ödemese en başta kendi itibarı iki paralık olur. herkes sizin gibi mağara da mı yaşıyor mına kodumun göt kılları. devlet vergi toplamak istese, herşey kayıt altında zaten. kimden neyi saklıyacaksın?

    ne kazandı türkiye bu işten? koca bir hiç. tüketiciyi mi korudu? iş sahiplerini mi korudu? kime yaradı şimdi bu? paypal'ın hizmetlerine son verdiği sırada yerli ve milli online ödeme sistemlerinin öne çıkarılması manidar ve bir o kadar da anlamsız. isveç'ten ürün alacaksınız? isveçli satıcıya "ya birader sen gel bizim troy'a üye ol. türkiye devleti'ne şu şu şu bilgilerini ver de paranı göndereyim" mi diyeceksiniz? adam "eeeh kim uğraşıcak senle. satmıyorum" diyecek kapatacak. aynı biçimde ülke dışına ürün ya da hizmet satacaksınız adam demeyecek mi "senle mi uğraşıcam. iki kuruş daha veririr şurdan alırım". yerli ve milli ödeme sistemlerinizi yurt dışındakiler kullanmadığı sürece akvaryumda süs balığı olursunuz anca. ha madem teknoloji geliştirmek istiyorsunuz, dünya'ya açılmak istiyorsunuz o zaman serbest piyasada çıkıp çatır çatır rekabet edeceksiniz. akvaryumda yüzmekle büyük balık olunmuyor.

    ayrı bir konu bu yerli ve milli ödeme sistemlerinin güvenliği. paypal kusursuz olmasa da kalburüstü bir güvenliğe sahip. şimdi şirketin içinde tanıdığım filan yok. belki gerçekten dünya standartlarında güvenlik önlemi almışlardır, haklarını yemeyelim. fakat, yurt dışındaki şirketler bile maliyetli oluyor diye güvenlikten zaman zaman ödün verirken yerli, denetlenmeyen bir ödeme sistemine ne kadar bilgiyi ne kadar gönül rahatlığıyla teslim edeceksin?

    başka bir konu türkiye'nin adı çıkacak haliyle dünya bu işten dolayı. daha geçtiğimiz hafta binali yıldırım açıklama yaptı "yatırımcının önüne türkuvaz halı sereceğiz" diye:

    http://www.hurriyet.com.tr/…hali-serecegiz-40108490

    böyle mi seriyorsunuz türkuvaz halıyı? "yaa size türkuvaz halı seriyoruz ama dünyanın başka yerinde talep edilmeyen şu şu şu şartları karşılarsanız burada iş yapmanıza izin veririz". dünya'nın geri kalanı ile ticareti kolaylaştırmak ve arttırmak yerine saçma sapan kaprisleri tatmin etmek için kısıtlamalar getiriyorsunuz. böyle mi dünya'nın en büyük ilk on ekonomisi arasında gireceksiniz? onun yerine arasına girdiğiniz ülkelerin listesine bir bakın bakalım. işte paypal'in iş yapmadığı ülkeler: küba, belarus, kamerun, orta afrika cumhuriyeti, ekvator ginesi, haiti, iran, ırak, kuzey kore, lübnan, liberya, libya, burma, nijerya, pakistan, papua yeni gine, sırbistan, sudan, suriye, zimbabwe. türkiye'nin aralarında olmaktan gurur duyacağı ülkeler mi bunlar?

    türkiye paypal için büyük bir pazar değildir. nitekim türkiye bir sik değildir. türkiye dünya üretiminin %1.4'ünü oluşturan bir ülkedir. 50 senedir de bundan bir gıdım ileri gidememiştir. bir çoğunuzun "ineğe tapar" diye burun kıvırdığı hindistan dünya üretiminin %7'sini gerçekleştirmektedir. paypal de hesabını yapmış, "sikerim böyle aşkın ızdırabını" diyerek türkiye'den çekilme kararı almış.

    mağdurlara geçmiş olsun. göt kıllarının bir kez daha t.a.k.
  • türkiye'de alternatif olarak eminim dandirik bkm express'i öne çıkarmaya çalışmak adına set çektiler bunlara. açıp okumadım ama bu sikindirik hareket beklenir bddk'dan.

    ciddi şekilde güvendiğim ve kullandığım bir sistemdi. ülkemiz o kadar sikimsonik ki düzgün şirketler bile sikerim türkiyesini diyip gidiyor.

    her şeyi tekelleştiren bu zihniyet, adam gibi bir hizmet sunan alternatifler yokken bunu yapabiliyor.

    çok yazık oldu gerçekten. umarım geri gelirler bir şekilde. :(
  • normal bir ülkede, her türlü mal ve hizmet üretimi vergiye tabidir. dolayısıyla, vergiye tabi olabilmesi için kayıtlı ve denetimli olması gerekir.

    paypal, bu denetim ve kayıt mevzuatına uyumlu çalışamamış ve çekilmiş görünmektedir.

    buraya kadar sorun yok.

    *

    problem şuradadır: ülkemiz normal değil! vergi uygulamaları açısından hiç mi hiç normal değil...

    normal bir ülkede, temel kamu hizmetleri, temel piyasa hareketleri üzerinden vergilendirme yapılamaz, hatta olanak var ise bunlar ücretsizdir.

    eğitim, su, ulaşım, iletişim konut enerjisi: bunlara ilişkin harcamaları gözden geçirelim:

    eğitim: okulda verilen kurslar dahil her türlü ek eğitim masraflı. dersane veya özel okul şart.

    su: aylık ortalama fatura 25-30 dolar seviyelerinde. normalde ücretsiz verilmesi gerekir.

    elektrik: dğıtım monopolü mevcuttur. anayasaya aykırıdır. hane kullanımında ortalama fatura 35-40 dolar civarı. normalde belli bir seviyeye kadar ücretsiz olması gerekir.

    ulaşım: taksi ücretleri dünya standartlarının altında, ancak toplu ulaşım çok yüksek. tek vasıtayla işe gidip gelmek için bir asgari ücretli çalışan maaşının yüzde 20-25'ini ulaşıma ayırmak zorunda. normal midir? hayır rezalettir. soygundur.

    iletişim: kepazeliğin doruk noktası. kartel engellenemiyor. vergiler fahiş. günümüzde internet bir zorunluluktur. insani bir ihtiyaç dolayısıyla haktır.

    gelelim katma değere: en insafsız, en insanlık dışı vergi türü katma değer vergisidir. çünkü fakir de zengin de aynı oranda vergi verir. katma değer vergisinin amacı devlete gelir sağlamak değil, işlemlerin kaydını tutma, gereğinde toplum lehine piyasalara ince ayar çekmektir.

    ancak uygulamada istismar edilmekte, bütçe açığını kapatmak için kullanılmaktadır. eski devirlerdeki "vergi salma" uygulamasının günümüze uyarlanmış halidir. eskiden padişahlar krallar hazine zor duruma düştükçe kafalarına göre vergi toplarlardı. günümüzde geçerliği meşruyeti yoktur. ama maalesef gel de bu gerçeği halka anlat.

    *

    yukarıda arz ettiğim tablodan şu sonuç çıkar: bu anormal şartlara uyum sağlayabilmek için vatandaş kendince çözüm üretmek zorundadır. aksi takdirde açlığa mahkumdur. çünkü elde ettiği gelirin çok büyük bir kısmına el konulmaktadır.

    işte bu paypal ve benzeri sistemler sayesinde, insanlar çocuğunu okutuyor, öğrenciler kantin paralarını çıkartıyor.

    200 lira harçlıkla geçinmeye çalışan, çok mecbur kalmadıkça kampüsten çıkmayan, 25-30 kuruş fark vermemek için minibüse değil otobüse binmeye çalışan onbinlerce genç pırıl pırıl çocuğumuz gencimiz var. onlar için internetten gelecek 50 lira yüz lira çok çok büyük bir para. burada gerçek mağdur onlar.

    bu hayatla savaş halindeki insanlara "üç beş internet satıcısı" veya benzeri laflarla aşağılayan, küçümseyen yok sayanlar toplum düşmanı statüsündedir, halk düşmanıdır. normal bir ülkede bunların sınırdışı edilmeleri gerekirdi.

    *

    maliyenin şöyle bir dilemması var: ya vergiyi toplamayı başaracaksın ve denk bütçeyi sağlayacaksın. ya da, bunu başaramıyorsan ve kdv ile temel hizmetler üzerinden vergi salıyorsan vatandaşı rahat bırakacaksın.

    örneğin burada, paypal üzerinden vergi kaçırılmıyor esasen. çünkü devlet vergiyi parayı harcarken tahsil etme yolunu seçmiş. sen parayı vergisiz kazansan da fark etmiyor, harcarken ister istemez yine vergi veriyorsun.

    dolayısıyla, maliyenin yapacağı en akıllı iş küçük esnafı rahat bırakmak, görmezden gelmek. çünkü fakirliğin açlığın sonucunda öyle zararlar ortaya çıkıyor ki, senin gözünü biktiğin 400-500 milyon dolarların çok daha ötesinde.

    sonuç: ineği memesinden kan gelene kadar sağmaktan vaz geçin.
hesabın var mı? giriş yap