• bir nietzsche eseri. çekiçle nasıl felsefe yapılırın bir örneğini göreceğiz şimdi, ne demek istiyor bu deyiş onu daha iyi açıklamış olacağız:

    varlığı yerinden çekip çıkarırsınız, varlığın çivisi paslı dersiniz; varlığın pasını sökmek için uğraşırsınız ve bunu yaptığınızda gördüğünüz varlık-olmayan ne varsa odur: sonra varlık unutulmuştur; varlık ile çivinin varolması arasındaki ayrımın unutulmasına yani varlık ile varolanların arasındaki ayrıma götürürsünüz bu unutuşun kaynağını. pası sökersiniz ama gidip yerine başka bir çivi önerirsiniz, buna zamanın çivisi dersiniz ve varlık ile zamanı aynı deliğin içine tıkmaya, çakmaya çalışırsınız. ama bu sefer de duvarın engelleyiciliğiyle karşılaşırsınız, gerisin geriye bir dönüş (kehre) yaparsınız ve batı metafiziği' nin üzerinden konuşmaya devam edersiniz, kısacası pası alınmış çiviyi tekrar deliğine sokarsınız. yaptığınız şey varlığın kalınlığını azaltmak ve içerde pasın kalınlığının eksikliğinden dolayı oluşan boşluğu sorgulatmak olur: buna hakikatin yeniden değerlendirilmesi yolunda nietzscheci bir heidegger ontolojisi dendiğinde çekiçle nasıl felsefe yapılır bir örneğini vermiş olursunuz. haa tabi varlık ile uygun konuşabildiniz mi; aslında varlığın kendisi olan duvara çaktığınız onlarca çividen başka nedir ki! bir çivi ki çakılan zaman diliminde etrafındaki bütün çivilerden bağışık kalmıştır: çiviyi çakan şey, duvarın üzerinde çakılı bulunanlardan yapılı çekiçtir, kısacası batı metafiziği ve onun tarihidir. çekiçle felsefe nasıl yapılır, çekiçle varlığın tarihini sorgulayarak yapılır.

    ayrıca putların batışında - ya da- çekiçle nasıl felsefe yapılır?
  • "if the onyl tool u have is a hammer, you tend to see everything as a nail" şeklinde cevabı olabilen soru.
  • bir friedrich nietzsche deyişi, 30 eylül 1888 torino, tüm değerlerin yeniden değerlendirilişinin ilk kitabının bittiği gün:

    "gerçekliklerden fazla put var dünyada: budur benim kötü bakışım dünyaya, benim kötü kulağımdır aynı zamanda... burada bir kez çekiçle sorular sormak ve belki yanıt olarak o ünlü içi boş sesi dinlemek, o şişkin barsaklardan geleni - nasıl da çekicidir bu, kulaklarının ardında kulakları olan biri için - eski bir psikolog ve fareli köyün kavalcısı olan, tam da sessiz kalmak isteyenin, karşısında yüksek sesli olması gerektiği, benim için."

    ayrıca bir iz sürmenin anahtarı olan deyiş:

    çekiç "ile" "nasıl" "felsefe" yapılır? ile bir başkalığı çağırır, nasıl özel bir eylem türünü anımsatır, felsefe her şeyden uzaklaştıran bir bilinç biçiminin özlerini muştular. çekiç ise bunları üst üste çakanın adıdır, peki yapılan dediğine göre çekicin arkasındaki gerçek çakan kimdir ve bu çakan bir yapılma durumu içinde bizi gene bir başka gizli yere mi gönderecektir? yapmak bir çekiç ile yapılmaya dönüşüyorsa, burada kimin neyi yaptığının izini sürmeliyiz. çekiç ile yapılan şey felsefe olduğuna göre burada asıl önemli kavram nasıl olup çıkmaktadır.

    ile bize bir şey ile birlikte olma durumunu gösterdiğinden bir çoğulluğu yankılıyor; o halde bu iş çoğul yapılıyor. felsefe üst üste çekilen bulanık resimlerin varlıkla ilişkisi ise; burada da bir çoğulluk ama bulanık bir çoğulluk olduğu muhakkak. nasıl ise bize tekliği çağrıştırıyor, nasıl bir "bir" eylem içerisinde; o halde bütün çoğulluğu birliğin altına getiren ve yanıt işteyen şey nasıl! işte çekiç ile felsefe böyle yapılır.
  • (bkz: thor)
  • burda nasıl yapılacağına dair iki manyak cevap var. manyak nietzsche'nin küçüklük hali böyle olmuş olsa gerek:

    http://www.sobros.com/…misc/calvin_hammer_small.gif
    http://www.tommym1080.com/…alvinhobbes/c_hammer.jpg

    gelecek nesillerin karikatürlere erişememe ihtimaline binaen diyalogları da yazayım:
    ***
    calvin: i have a hammer!
    i can put things together!
    i can knock things apart!
    i can alter my environment at will and make an incredible din all the while!
    ah, it's great to be male! (burda jerk! diyorum cevaben, şahsen, ben kendim)

    ***
    calvin elinde çekiç, sehpa üstüne çivi çakmaktadır. annesi bunu gördüğünde koşarak yanına gelir, bir yandan da bağırıyordur (çekiçle ne yapıyorsun diye):
    mom: calvin!!! what are you doing to the coffee table?!!??
    calvin: is this some sort of trick question, or what?
  • ruslar bu soruya orak cevabını vererek 10 devrim puanı kazanmışlardır..
hesabın var mı? giriş yap