*

  • bertrand russell'in bir oykusu. ikinci ismi de: "burada korkunc seyler hazirlanir".
  • 1950 yilinda nobel odulu almistir.
  • yurdanur salman tarafından zahatopolk ile birlikte çevirilmiş ve tek kitap halinde basılmıştır.
  • orijinal adı “satan in the suburbs and other stories” olan bertrand russell kitabı.
    boğaziçi gösteri sanatları topluluğu yayınları tarafından 2017 yılında seda çıngay mellor çevisiriyle yayımlanmıştır.
    çevirisi muntazamdır.
    seda çıngay mellor mütercimliğin hakkını vermiş, kendisini tebrik ediyor ve bu güzel çeviriyle bu kitabı bizlere aktardığı için kendisine teşekkür ediyorum.
    ayrıca asgeir scott gayet güzel resimlemişti. kitabı okuma hazzına güzel bir görsel eşlik etme sağlıyordu.

    kitaptaki ilk öykü “şeytan banliyöde ya da burada dehşet üretilir” dehşet üretme konusunda hayranlık uyandıran ve insan davranışlarını yönetme üstadı olduğunu düşündüren sempatik kötü doktor malakko karakteriyle hayatım boyunca içimde gezinecektir.
    “kızılötesiyoskop” öyküsü de çeşitli alanlarda birlik halinde hareket eden azınlık muktedirlerin algılarımızı nasıl yönetebildiklerini ve tüm hatlarıyla topluma korku saçarak egemenliklerini pekiştirebileceklerini görmek açısından önemli bir sosyoloji-edebiyat buluşmasıydı, biraz da gülümseyerek okudum.
    son öyküleri biraz fazla yeşilçam havasıyla bitmiş gibi geldi bana. ama yine de özellikle kitaba ismini veren “şeytan banliyöde ya da burada dehşet üretilir” öyküsü gerçekten dehşet bir güzellik üretmiş ve bu üretimin ortaya çıkardığı dehşetin güzelliğini selamlıyorum, tadı damağımda hikayesi zihnimin muamma duvarlı labirentlerinde kaldı-geziniyor-gezinecektir hep.

    kitabın girişinde russell “hikayelerin ahlaki bir ders verdiği ya da öğreti anlattığı düşünülürse çok üzülürüm. her biri kendi adına, salt bir öykü olarak yazıldı. ilginç ya da eğlenceli bulunurlarsa amaçlarına ulaşmışlar demektir” demiş. kesinlikle büyük bir bakışın eğlenceli bulunması anacıyla yazdığı bu öykülerin özenli bir okumayla katkı sağlayacağına, en azından eğlenceli bir zaman geçirme ameliyesi olacağına dair hiç şüphem yok sözlük.

    kitaptan bir iki de alıntı bırakayım:

    &

    “insanlık” ,diye düşündüm, “insanlık bir hata. onlarsız evren daha tatlı, daha temiz olurdu. sabah çiyi, bir eylül sabahının yükselen güneşi altında elmas gibi ışıldadığında her bir çimen yaprağında güzellik ve zarif bir saflık bulunur. bu güzelliğin, paragöz ve acımasız hırslarıyla nefasetlerini lekeleyecek günahkar gözlerce seyredildiğini düşünmek tüyler ürpertici. bu güzelliği gören tanrı’nın kendisinin sureti olarak yaratıldığını söyleyerek günahkar bir şekilde şişinenlerin soysuzluğuna bunca zamandır neden hoşgörü gösterdiğini anlamıyorum. belki nuh’un zamanında gönülsüzce yerine getirilen ilahi amaç için kusursuz bir vasıta olmak benim payıma düşüyordur.”

    &

    “açgözlülük ve merhametsizlik insanlara mahsus değil.” diye düşündüm. bunlar yaşamın doğasının, hiç değilse hayvan yaşamının bir parçası, çünkü canlılar ancak başka canlıları avlayarak yaşayabilir. yaşamın kendisi kötü. bırakalım gezegen ay gibi ölüp gitsin, ancak o zaman ay gibi güzel ve masum olacak.”

    &

    “içinde yaşadığımız savaş ve savaş söylentileri çağından bakıldığında, büyükbabalarının yaşadığı, tasasız bir hayat gibi görünen, görünüşte sarsılmaz istikrar dönemini özlemle anımsayan pek çok kişi var. ancak sarsılmaz istikrar, bedel ödemeden elde edilemez; bu bedeli ödemeye her zaman değdiğine de pek emin değilim.”
  • fazlaca tesadüfe dayanan olay örgüsünün keyifle okunabileceği uzunca bir bertrand russell öyküsü. fakat öyküde fazlaca tesadüfe yer verilmesi aslında russell'ın vermeye çalıştığı ana fikir için de oldukça mecburi olduğu anlaşılıyor. insanın hiçbir zaman yapmayacağını düşündüğü, kendisini o duruma sokmayacağını varsaydığı veya en derin ihtiraslarından bilinç üstünde nasıl da köşe bucak kaçtığı şeylerin ortasına nasıl düştüğü anlatılıyor. hiçbirimiz öyküdeki dr. mallako ile tanışmayacak olsak da esasında hepimizin etrafı dr. mallakolar ile çevrili vaziyette. önemli olan kişinin kendisini anlık tutkulardan, geri dönüşü olmayan yollardan nasıl koruyacağını öğrenmesi, tersi durumda sonuçları çok ağır oluyor, hem de her bir kişi için farklı farklı şekillerde ve farklı zorluklarda.
hesabın var mı? giriş yap