şeytanlaştırmak

• karşıdaki kişiyi şeytanmış gibi göstermek, olmadığı halde tartışmada bir kişiye şeytani özellikler atfetmek demektir. mesela bir konu hakkında fikir mi beyan edilir? önce hasmın şeytanlaştırılması icap eder. oysa, çatışması gereken fikirlerdir. bu, çoğu zaman böyle olmuştur çok büyük oranda.
  tartışma kültürü olmayan ya da tartışma kültürü piçleştirme [yani şeytanlaştırma] üzerine kurulu kişilerin vazgeçilmez özelliklerindendir. ancak, bunu belirtiyor olmam, beni bunun dışında tutmaz.
  yani bir konuda doğru olduğuna dair inancımı, fikrimi ve tanımımı verdiğim bir konu, beni o konunun içeriğinden müstağni kılmaz.
• "merkür hiçbir şekilde hıristiyan şeytanı değildir - hıristiyan şeytanının daha ziyade lucifer'in ya da merkür'ün "şeytanileşmesi"^* olduğu söylenilebilir." carl gustav jung - aspects of the masculine
  
  (bkz: ötekileştirmek)
  (bkz: ayrımcılık), bölücülük
  (bkz: itibarsızlaştırma)
• günah keçisi ilan etmektir.
  
  mesala birine sorsak ikinci dünya savaşı neden çıktı diye, hemen hitler'e bağlar, söver. karanlık güçlerle aydınlığın şövalyeleri savaştı sanki. böylelikle atom bombasını iki şehre atan taraf kendini temize çıkarmış olur.
• ikili ilişkilerde terörün ve psikolojik şiddetin yöntemlerinden biridir.
  kendi hata ve yanlışlarını kabullenmekten kaçan, tartışma kültürü hiçbir zaman gelişim göstermemiş kişilerde bir nefret ayini olarak ortaya çıkar.
  yapılan her davranışı, söylenen her sözü kötü niyetli bir düşünceye yoran kişi, bir yandan mevzu bahis kişiyi etrafına kötüler diğer yandan da ne kadar masum/duygusal/iyi kalpli olduğu mesajını alttan alta verir.
  şeytanlaştırıp gerçeği deforme etmeye çalışır, yazdığı hikayeyi kendine de inandırmak için çaba içine girer.