722 entry daha
  • resmen bir parçası değilim, ama karar vermediğimden ötürü.
    devamını oku'ya basmanıza gerek olmadan özet geçeyim.
    sözlüğün para kazanması derdim değil. okumak, yazmak ve feedback alabilmek derdim. bu grev neticesinde birçok insan "gidiyorum buralardan, belki siz de gidecek olursunuz, var mı yazdığınız başka yer?" diye soruyor...

    daha önce kimse bana bunu sormamıştı. yanlış değilsem 12 yıl oldu sözlükte yazmaya başlayalım, epey çalkantılı olay gördük ama bu kadar olmamıştı.

    neyse, şahsi görüşümü deklare etmek için yazıyorum bunu.

    sözlük format kavramını yitirince sözlük olmaktan çıktı. daha önce belirtmiştim bunu (bkz: #58637851)

    hal böyle olunca kutsal bilgi kaynağı tarafını koruyan yazılar parmakla gösterilir oldu. sayıca azalmadı, oran olarak azaldı. oran olarak azalınca çöplüğün içinden seçtikleriniz yine de sizi doyurmaya yetiyor, çünkü çöplük büyük, kocaman bir havuz. çöp yazmayanlar da gerçekten iyi yazıyor. doymamak elde değil.

    işin garip tarafı, gerçekten de ssg ve fikirlerini etkileyen yakın çevresinin ne paragöz olduğunu düşünüyorum, ne de aptal olduğunu. bilakis oldukça zeki insanlar ve sözlüğü kutsal yapan bu tayfaydı. yönetici olarak da iyi işler çıkardı ssg. daha önceki krizlerde sadece kendisine bir kez hak vermemiştim. (açıklaması yok, ispatı var sadece (bkz: #29823970)) ben hiçbir şeyi beğenmem valla, bu kadar krizden sadece birinde ssg'yi haksız bulmuşsam bu ssg'nin başarılı olduğuna delalettir benim çakma metrik uzayımda.

    açıkçası sözlüğün (özellikle şirket olarak) yönetim mekanizmaları hakkında pek bir bilgim yok. mesela kanzuk ne zaman ssg ile "birlikte" yönetimde kararlar almaya başladı bilmiyorum, umursamıyorum da. bu insanlar ve varsa çalışanları bir ofise sahipler mi? bu ofiste gün boyunca neler yapılıyor hiçbir fikrim olmadı. ama nedense sözlüğün benim gözümdeki sıçışları kanzuk'un yönetimde payının olduğunu hissetiğim dönemlere tekabül ediyor. hiçbir zaman doğrudan "kanzuk kötü bir yönetici" diyecek somut delilim olmadı bu yüzden böyle bir "suçlama" argümanı geliştirmedim. hiçbir zaman da dürümcü espirisi yapmadım, zira hem argümanım yoktu, hem de çok bayağı buluyorum bu lafları.

    peki neydi bu rahatsız olduklarım? mesela ticari itibar mevzusu. otisabi'nin reha muhtar'a çıktığı programa bakın, sözlük televizyon programında sanatçıların ticari itibarını tescilli enteliyle itin götüne sokuyordu. hep buydu lan burası?

    bu fark edildi ve eleştirildi. ne yapıldı? moderatör olarak entry silen kişilerin adı modlog'dan kaldırıldı, artık kimin entry sildiğini göremiyorduk ticari itibar gerekçesiyle, orada nick yerine ekşi sözlük yazmaya başladı.

    benim derdim ticari itibar yüzünden silinecek olması falan da değil. derdim tutarlılık. sözlük başarılı bir programcı tarafından yönetilirken kurallar dahilinde nelerin legal olup olmadığı belliydi, talepler dahilinde nelerin gerçekçi olup olmadığı ekşi sözlük'te olmayacak özellikler başlığında deklare ediliyordu. örneğin tanımlanan kurallarda bir açık varsa, ssg de bunu keyifle abuse ediyordu, çünkü kuralların dahilindeydi bunlar. buyrun bu efsane başlığı ineleyin: dünyada üretilmiş cümleler. format gereği örnek olduğundan kurallara uyuyordu ve her yazılan legaldi. "olur mu lan öyle şey?" demedi ssg, "hassiktir çok iyiymiş lan!" dedi o da açığı abuse etti ve eğlendi. (bkz: dünyada üretilmiş cümleler/@ssg)

    bunları ssg'yi övmek için söylemiyorum. ssg zaten akıllı adam, başka yönleriyle de övebilirim.

    benim için flu olan bir zaman çizgisinde kanzuk işleri devralında programcının getirdiği katı kurallar esnedi. önce neyin ticari itibarı zedelediğini anlamadık. sonra bir şeyin ticari itibar zedelediğine kimin karar verdiğini göremez olduk. üstüne üstlük format da kalktı. en kötüsü de, götümüze girebilecek bir şey yazılırsa ve bu sözlük yönetiminin gözünden kaçarsa, yazarların bilgileri (normal olarak) emniyet ile paylaşılırken yazarlara (anormal olarak) bir mesaj dahi atılmadığına tanık olduk.

    yani bir programcının tanımladığı kurallar tıkır tıkır işlerken, bir avukatın esnettiği kurallar keyfiyete döndü. hep derim, hukuk fakültelerinde matematik eğitimi verilmeli, diferensiyel denklem çözmek için değil ama...

    şimdi mevzu tam olarak şu: bütün sözlük dünyada üretilmiş cümleler başlığına döndü.

    insanlar buna bir nebze katlandı. hala da katlanmaya razı. çünkü çöp bir hayli büyük, buraya hala değerli içerik giriliyor.

    ama tavır çok değişti. tema kısmına değinmeyeceğim. tutum problem.

    dedim ya, içeriğimle para kazanılıyor olması umrumda değil, yeter ki birileri okusun. daha da önemlisi, sözlük insanları yazmaya teşvik etti. buyrun burada daha 1.5 ay önce belirttim bunu: (bkz: #57941249) üstelik o entry'de de sözlüğün içerik biçimiyle ilgili kaygılarım olduğunu, önümüzdeki cumalar paylaşacağımı belirtmiştim...

    bu kadar lafı uzattıktan sonra en kıl olduğum noktaya değineyim: burası bir kutsal bilgi kaynağıydı. içeriğini biz oluştursak da para kazanmanıza zerre gocunmadım, yeter ki bu kutsallığı, bu platformu bizi azıcık umursayarak sunun, ve en önemlisi, kutsallığına dokunmayın. ne demek bu?

    buyrun ekşi şeyler'deki tesla makalesi.

    bu makale sözlükten çıkma tabii ki. ya sözlükten araklandı ve fizikistte paylaşıldı, ya da fizikist sözlükte arakladı bilemeyeceğim, ancak makaledeki "nobel ödülü" zırvalığını daha önce eleştirmiştim. bu eleştiri turing'in dikkatini çekti ve daha da ileri götürüp şurada konuyu insanların dikkatine sundu: (bkz: teslanın fizikten anlamaması) orada da bir ton noktadan tartıştık konuyu. artık olay nobel ödülünün dışına çıktı, izafiyete, kuantum mekaniğine gitti. dahası? lecagot (zannedersem bu olaylar olmadan önce) ekşi şeyler'in kullandığı entry' sahibini uyarmış (bkz: #58953662) ve entry sahibi bu uyarıları dikkate alıp entry'i editlemiş!

    yani yanlış bilgi sözlük normunda tartışıldı, ve ilerletildi. biz bu konuyu sözlük olarak aştık. sözlük olarak kutsal bilgi kaynağını daha kaliteli bir noktaya taşıdık. ama sözlük, alternatif uzayında onedio rekabeti kaygısıyla bunu dikkate almadı, ya da alamadı. ikisi de fena. hangisi olursa olsun, ekşi şeyler'in duruşu kutsal bilgi kaynağı mottosunun tamamen dışındadır.

    yani eskiden içeriğin seçiminde iyi/kötü bir öz yönetim mekanizması vardı, debe veya fav gibi mekanizmaları (eleştirilecek yönleri olsa da) bunu sağlıyordu. ama kutsal bilgi kaynağını bu şekilde abuse ederseniz kutsallığı kalmaz. "burası çok çöp oldu, resimli mesimli ve seçilmiş olarak şurada sunalım" dediniz resmen. dahasını söyleyim, ekşi sözlük'te olmayacak özellikler arasında resim vardı. şimdi teknik olarak resim eklemediniz, entry'i resimli başka bir yere taşıdınız. kusura bakmayın bayım ama bu sözlüğün mevcut formunun verimsiz olduğunun bir itirafıdır.

    çok uzattım toparlıyorum. bir süre tartışma formatı dışında yazmayacağım, başta belirttiğim gibi bu grevin parçası olduğumdan değil, kararsız olduğumdan. bu arada da yapılması gerekenin ne olduğunu şurada belirttim. (bkz: #59008232)

    belki gerçekleşecek olan: bir gün ansızın bütün entrylerimi reklamsız blog linkleriyle değiştirebilirim. yeter ki yazmama bahane olunsun, insanlar iki gram faydalansın ve feedback versin.

    kesinlikle gerçekleşmeyecek olan: olay ışığım eskisi gibi "x nickli yazarımız y ile evlendi! üstelik z nickli yazarımızın da yeni kitabı çıktı hobaley!" gerekçesiyle yanmayacak. çok eskide kaldı onlar.
245 entry daha
hesabın var mı? giriş yap