3 entry daha
  • teslis inancına karşı çıkmalarına rağmen isa'yı baba tanrı ile eşit tanrısal erke sahip görmeyen hıristiyanlık mezhebidir; ana görüşe düz mantık ile bakarsak rivayete göre geiserich'in ağzından çıkmış olan şu söze denk gelir:"bir baba oğluna nasıl eşit olabilir?" bir çeşit ataerkillik. arius isimli rahip bu savını tanrı'nın dünyayı yaratırken isa'nın olmadığını belirterek isa'nın da tanrı tarafından yaratıldığı için baba tanrı'dan daha alt bir seviyede bulunması gerektiği şeklinde açıklamıştır. yuhanna incili'nde isa'nın tanrı hakkında benden daha büyük* olduğunu belirten tümce bu savı güçlendirir.

    bu tarz teolojik bir görüşün özellikle mısır'da güç kazanması roma imparatorluğu'nu tek parça hâline getirmeyi başarmış olan i.constantine zamanında imparatorluk otoritesinin sorgulanması anlamına geliyordu. mısır'ın teolojik açıdan roma otoritesini reddetmesi meselesinin siyasi geçmişi ise üçüncü yüzyıl krizinde üçe ayrılan imparatorluğun bir parçasnın mısır ve suriye olmasını belirtmekte sanırım fayda var. bahsi geçen krizin ardından geçen 30 yıl civarı bir süre içerisinde roma'da siyasi birlik oluşmuşken imparator constantine ve licinius birbirine girdi; savaştan constantine muzaffer çıktı. fakat constantine genişleyen imparatorluğun tek merkezden yönetilmesinin zor olduğunu idrak etmiş olacak ki kendi adını taşıyan ve imparatorluğun doğu tarafının merkezi olacak olan şehrin* gelişmesini sağladı. işte bu esnada siyasi açıdan da yeni bir rakip beliriyordu,ariusçular.

    constantine'in ölümünün ardından tahta çıkan valens her ne kadar arian olsa ve arianizmi desteklese de teolojik meselelerden çok got savaşları* ile uğraşmak zorunda kaldı ve adrianople savaşı'nda gotlara mağlup oldu ve öldürüldü. yerine ise arianizmden ve topluluk içinde ya da bireysel olarak yapılacak her çeşit pagan ayinini yasaklayacak olan i.theodosius geçti. i.theodosius her ne kadar imparatorluğun doğusunda ariusçuluk etkisini yok etmiş olsa da bu sefer ataerkil olan cermenik kavimlerde ariusçuluk yayılmaya başlamıştır.

    şimdi teolojik açıdan bakalım elimizde neler var:

    - hıristiyanlığın yayılmaya başladığı roma bünyesindeki cermenik kavimler ve kavimlerin ataerkil yapılarından dolayı bu kavimlerin ariusçuluğa kayması.

    - i.theodosius dönemine kadar resmi olarak kaldırılmayacak olan paganizm ve bu paganizm ile uyuşmuş bir yapıya gelen bürokrasi.
    i.theodosius'un frigidus savaşı'nda roma paganizmini destekleyenlere karşı galebe çalmasına kadar geçen süreç içerisinde roma paganizmine -belki de- daha yakın bir anlayış olan teslisin benimsenmesi.

    - üçüncü yüzyıl krizinde ayrı bir siyasi merkez olan mısır ve suriye'de krizin bitmesinin üzerinden yarım yüzyıl dahi geçmemişken teolojik olarak teolojik otoriteye, dolayısı ile siyasi otoriteye -o esnada roma hıristiyanlığa tam bir geçiş yaşamamıştı- rakip bir görüşün açığa çıkması ve gittikçe palazlanması.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap