45 entry daha
  • farsça a-teş yanma, pehlevice a-taş , a-tarş , a-tar- yanmak ,hint-avrupa ortak dilde a-ter- ateş anlamlarına gelmektedir. udun (ateş) od, ot (ateş, eski türkçe), odun da ateş yerine kullanılmıştır.
    6. yüzyılın sonunda yaşamış herakleitos'a göre, varolan her şeyin temeli ateştir. “her şey, ateş için eşit ve denktir; ateş de her şey için…” sözü ona aittir."tüm dünyayı kapsayan bir yangın nedeniyle, düzenli aralıklarla dünya yok olacak ve tekrar ortaya çıkacaktır." demekle sürekli bir reaksiyon için yanma,oksidasyonun gerekliliğinden bahsediyor gibi görünmektedir. bir çok hayati biyokimyasal reaksiyonda oksidasyon ve yanma rol oynamaktadır. fragmanlarından birinde;
    "uyanıkken gördüğümüz her şey: ölüm
    uyurken gördüğümüz: uyku"
    demektedir. herşeyin başlangıcını ateş olduğunu savunan herakleitos(m.ö. 540-480) tek bir cümleden oluşan fragmanında ise esas niyetini açık eder; "kendimi aradım" *

    insan birbirine çarpılan taşların kıvılcımlar saçtığına ve birbirine sürtülen ağaçların ısındığına dikkat etti. hem ısınmak, hem yırtıcı hayvanlardan korunmak, hem bitkisel ve hayvansal besinlerini pişirmek, hem de yeni avadanlıklarını yapmak için ateşi kullanmasını öğrenen , özellikle taşları işlemek ve alevde ucu sertleştirilen kazıklar yapmak için yararlanan insanoğlu doğanın kör güçleri üzerinde ilk zaferini kazandı; yaşam savaşımında, daha önce kendisi için afet olan doğal güçlerden yararlanmaya çalıştı. bu afetler kutsal kaynaklarda ateşin başlarına açtıkları nice ölümlerdi;

    "rab sodom ve gomoranın üzerine gökten ateşli kükürt yağdırdı.": yaratılış 19:24`

    "sabah nöbetinde rab ateş ve bulut sütunundan mısır ordusuna baktı ve onları şaşkına çevirdi."`:exodus 14:24`

    (allah) buyurdu: "sana emrettiğim zaman, seni secde etmekten alıkoyan nedir?" (iblis): "ben, dedi, ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın."

    iblis ve cin ateşten yaratılmış olanlar ve insan topraktan yaratılmış olan. iblis bir melek değil, cindir * ve dumansız ateşten yaratılmıştır *, `: sad 76.
    cinler, meleklerde olmayan özgür iradeye sahiptirler. dumansız ateş yada ateş olmayan yerden duman çıkmaz. duman çıkarmadan yakan ne çok şey öğreniyoruz aslında * * * . udun alevi ordan bir ateşken, güneşin ateşi buradan bir ateş gibi görünmektedir.

    mecusiler ; efsanelere göre zerdüşt, azerbaycan’da bakü şehrinin bulunduğu apşeron yarımadası’nın topraklarından fışkıran ateş sütunları karşısında “ateşe tapma” dinini ortaya atmıştı. ateşe tapanlar, alev sütunlarının karşısında büyük mabetler kurmuşlardı.ateşgâhlar bu dinin tapınaklarıydı.kutsal ateş bazı kaynaklarda zerdüştlükte 3'e ayrılmaktadır. bunlar ; farhang ateşi ; din adamlarının ateşi, guşnah ateşi ; savaşçıların ateşi, burzin mihr ateşi ; köylü ve çiftçilerin, halkın ateşi olarak bir ayrıma tabi tutulur. bu ateşin konumu toplumun sosyal yaşantısının açık bir yansımasıdır. hint-iranlılarda oldukça yaygın bir ibadet türü olan ateşe tapma, "kutsal alev" dedikleri şimşeği, insanla gökyüzü arasındaki bir köprü olarak görmekteydiler. ateş tanrısı ehrimen'di. persler ise ahuramanza adına sürekli ateş yakarlardı. ateşe tapma parsiler'de de devam etti. yunanlılar ateşin yararını hephaistos'ta, ateşten yararlanma sanatını prometheus'ta, kutsal alevi de hestia'da tanrılaştırdılar. roma'da ise vesta tapınağı'ndaki sürekli ateşi rahipler korurdu.
    zerdüşt döneminde, özellikle m.ö. 5., 6. yüzyıllarda krallara,büyüklere,ululara adanmış yakılan ateşler var. zerdüştilerin yazata dedikleri meleklere adanmış ateşlerden bahsedilmekte. milattan öncesinden hiç ateş kalmamış ama, 1500 yıl öncesinden kalan ateşler özellikle bir tanesi iran’ın yezd kentinde korunduğu bilinmekte.mecusilerde ateş varoluş ve yokoluş sebebi kaynağı, kaynaklar kutsallığını pekiştiriyor;
    "...ve sonra kafasından göğü
    ve yeri ayaklarından yarattı.
    ve suları gözyaşlarından
    ve bitkileri tüylerinden,
    ve ateşi kendi anlamından yarattı." *

    sina dağı`nın her yanından duman tütüyordu. çünkü rab dağın üstüne ateş içinde inmişti. dağdan ocak dumanı gibi duman çıkıyor, bütün dağ şiddetle sarsılıyordu.`: exodus 19:18`

    harunla oğullarına buyruk ver: `yakmalık sunu yasası şudur: yakmalık sunu bütün gece, sabaha kadar sunaktaki ateşin üzerinde kalacak. sunağın üzerindeki ateş sönmeyecek.: `: levililer 6:9`
    rab bir ateş gönderdi. ateş sunağın üzerindeki yakmalık sunuyu, yağları yakıp küle çevirdi. bunu gören halkın tümü sevinçle haykırarak yüzüstü yere kapandı.`: levililer 9:24`

    ateşin meydana gelebilmesi için yanabilen bir maddenin tutuşma sıcaklığında oksijen ile temas gerekir. yakıt ve oksijen devamlı mevcut ve temas halinde ise sürekli yanma olur. bir ateşin söndürülmesi, yanmaya sebeb olan unsurlardan yakıt ve oksijenin yok edilmesi, sıcaklığın düşürülmesi ile mümkündür. dünyanın merkezindeki kor , ortasındaki erime, soğuyana dek yanma sürekli devam ediyor, tıpkı insan bedeni için ölene dek yanmanın devam ettiği gibi. santralden perifere tüm yanan şeylerin sürekliliği yaşam adına da sürekli kılınıyor. sürekliliğin sağlanması konusunda yazdıkları ile herakleitos bundan bahsediyor olabilir mi? söylediği gibi görsel * ve yalancı evrenin devamlılığı için ateş mi gerekiyor? çekirdekteki ateş ile hz mevlanada da karşılaşmaktayız;

    “insanların taş yüreklerinde öylesine bir ateş vardır ki perdeyi kökünden yakar. perde yandı mı, insan hızır hikâyelerini de tamamen anlar. o eski aşktan gönlün içinde yeniden şekiller meydana gelir.”
    "ateş-i işk est ki ender mey uftad
    cuşuş-i işk est ki ender nay uftad." (bu neyden çıkan ses aşk ateşidir; şarabın coşması bile aşktandır.)

    son olarak;

    "evet, kötünün ışığı sönecek, ateşinin alevi parlamayacak."
    eyüp 18:5
    evet böyle
    (bkz: mecusi)
    (bkz: udun)
    (bkz: dört element)
    (bkz: ates seremonisi)
    (bkz: toprak/@nojoke)
    (bkz: avesta)
    (bkz: ignis)
168 entry daha
hesabın var mı? giriş yap