• -teşbihte hata olmaz diyerek affına sığınıyorum,işbu cümle dizisinin tüm muhataplarının.-
    baudelaire cümlelerini jesus and mary chain'i tanımlamam için ödünç verseydi bana; seçeceğim şu olurdu:
    "çağdaş ve erselik bir tanrı,destansı denebilecek kadar büyük, devasa bir güçsüz!"
    aynı usulle automatic'i tanımlamak icap etseydi:
    "aynı zamanda büyük bir miskin, tutkun bir kederli ve mutsuz bir ünlü."
    automatic'e girişte bizi kapıda karşılamaya gelmiş olan between planets namına da şunu seçerdim:
    "anlamaya çalıştıkça durumu ağırlaşan deliler gibi akıl sağlığımız bozuldu."

    benim -bu kelamların ardından şüphesiz aciz- dağarcığıma başvurursak bu üçlüyü tanımlamak için sırasıyla seçtiklerim şunlar olur:
    "par excellence" - "orta şekerli" - "azamet"

    sıra, kendilerinin anlatmasına gelirse kendilerini, automatic'i ve between planets'i karşılaşacağımız manzara şudur:

    suicide standing sucking in her cheeks
    too much lips and too much eyes
    hasn't slept for weeks
    she don't know just where it goes

    jackie t said she saw death
    she's done it fifty ways
    but she's been off that medicine
    for almost fifteen days
    she don't know just where it goes

    so turn around and run back where you're from
    you can't get on
    don't shake those hips don't bite those lips
    just keep it hid

    come on now you gave it away
    and all the friends you had got paid
    come on now you were never that shy
    and that's no way for you to say bye bye

    baby you drive me crazy
    don't come around here no more
hesabın var mı? giriş yap