• bilinmedik bir ülkenin bilinmedik bir vatandaşı tarafından, sevgilisi kendisini kısıtladı diye kaleme alınmış mektup...
    bu mektubun, gerçek kurum-kişi ve olaylarla alakası yoktur.
    btk'yı, üç isimli bir sevgilinin kısaltması olarak düşününüz, bir kurumla bağdaştırmayınız...

    sevgili btk
    beni kısıtlamak için yaptığın düzenlemeyi okudum ve çok üzüldüm. oraya girme, buraya girme, onu yapma diyerek beni zaten çok fazla sıkıştırıyordun ama bu yaptığın son uyarı ilişkimizi sorgulamama neden oldu.

    aşkım, neden bu kadar kısıtlayıcısın. hani seninle ileri demokrasisi olan bir ülkede yaşayacaktık, hani herkesin demokratik hakları olacaktı. bu kadar mı güvensizsin bana. hani kurduğumuz yuvada ikimizde düşüncelerimizi rahatça dile getirecektik, ne oldu o hayalimize. bana uygulamak istediğin kısıtlama da hem bireysel hak ve özgürlüklerimi kısıtlıyorsun, hem de olaya çok bel altından bakıyorsun aşkım.

    sence ben, kendi bilmez bir hayvan mıyım? bu kadar cahil miyim? illa porno diyorsan, sende biliyorsun ki zaten cinselliği bastırılmış bir toplumda yaşıyoruz ve her sağlıklı cinsel hayatı bireyin masturbasyon yaptığını da, yapması gerektiğini de çok iyi biliyorsun, evli çiftlere bile tavsiye ediliyor psikologlar tarafından. bu bilimsel bir gerçeklik. cinsellik ne kadar çok bastırılırsa, gazetelerde bir o kadar tecavüz haberleri artacak. şimdi bile günde en az iki tane okuyoruz. cinsellikten neden bu kadar çok korkuyorsun?

    senin bu mantığına göre aşkım, eşek lafı da engellenmeli. biliyorsun daha geçen ay birlikte, bir eşeğin bacağı sakatlandı diye, onu ahıra bağlayan ve kıpırdayamadığı için rahatça tecavüz eden kişilerin haberini okumadık mı? 70 küsür yaşındaki tinercilere yemek veren teyzeye yapılan tecevüz ne olacak peki? olaya bel altından bakan sen, kısıtlayacı zihniyetle refaha mı ereceğini sanıyorsun ailemizin? aşkım sende pekala biliyorsun ki, "genelevlerin varlığı yüzünden annelerimiz, kızkardeşlerimiz yolda bir nebze rahat yürüyorlar". bastırılmış cinsellik yüzünden 30 yaşında daha ilişkiye bile girememiş bir ton insan var bu ülkede. genelevler olmasaydı, internet olmasaydı ne yapardı annen, ablan, kardeşin ve benimkiler. rahat yürürler miydi sanıyorsun? zaten ülkemizde bir çift otobüste sarıldı diye, bunu seks adleden insanlar mevcutken.

    diyebilirsin ki, izliyorlar ve azıyorlar, gidip insanları rahatsız ediyorlar.
    o zaman aşkım, dizi de izlemeyelim. pek çok dizi uzasın diye, rating için herkes herkesle birlikte oluyor, adamlar öldürülüyor. senin mantığına göre önce bunların engellenmesi lazım gelmez mi? pek çok dizi bize neyi nasıl gizleyeceğimizi, nasıl adam öldürebileceğimizi göstermiyor mu? ezel'de tefo'yu öldüren çocuğa özenen binlerce çocuk olabilir senin bu mantığına göre. ya da behzat ç.'de ki küfürler ne kadar biplense de küfürü seven bir toplum doğabilir bu tuhaf mantığına göre, değil mi?

    aşkım çok yanlış düşünüyorsun. ne ben, ne toplum bu şekilde düzelmez.
    benimle olan ilişkini beni kısıtlayarak düzeltemezsin. baskıcı bir düzen bilirsin ki, elbet patlar. kafayı değiştirmedikten sonra istediğini yasakla, patlar...

    "geleceğimiz, çocuklarımız" diyerek bireyselliği elden alıyorsun. fikir özgürlüğümü, farklı düşünceleri okuma özgürlüğümü elimden alıp, benim ve çocuklarımın tek tip insan olmasını istiyorsun.
    ve diyorsun ki, "sen bilebilirsin ama çocuklarımız bilmez"
    aşkım, neden aptal yerine koyuyorsun beni.
    bir sürü filltreleme sistemi var internette. k9 isimli bir program kullanmıştım zamanında yeğenim bilgisayar başına oturacak diye. ne güzeldi o program değil mi? bedevaydı, rahattık, belli giriş çıkış saatlerini de kontrol edip otomatik kapatıyordu vs. bu tür programlar hem servis sağlayıcılarında hem de internette çok var. rahatsız olan onlardan kurar, sana ne benim internetimden...

    belki çocuğumuzun ismini haydar koyacağız ve ileride ismi ve soyadına ilişkin bir internet sitesi almak isteyecek çocuğumuz. kısıtladığın diğer kelimelere girmiyorum bile aşkım, neresinden tutarsan tut, elinde kalıyor, hepsi saçmalık.

    sen iran, çin, afganistan gibi ülkelerin vatandaşı değilsin aşkım. böyle baskıcı bir şekilde düşünüyor olman beni gerçekten çok üzdü. bu kadar bağnaz olmandan dolayı şaşırdım. bu kadar faşist birisi olduğunu bilmiyordum.

    aşkım ben de seni uyarıyorum...
    eğer bu yasakçı zihniyetine devam edersen, ben, ben olmaktan çıkarım.
    haber alma, iletişim kurma, fikirlerimi ifade etme özgürlüğümü elimden alırsan, bir yerden sonra isyan ederim.
    bu zihniyet devam ederse, çocuklarımız baskıcı düzenin tek tip insanları olacak, bunu mu istiyorsun ileri demokrasi olacak dediğin evimizde.
    kendinle çelişiyorsun aşkım.
    zaten sana yurt dışındaki ilişkilerden daha çok para harcıyorum. bakımsız ve pasaklısın, üstüne de bu bana belirttiğin kısıtlamalara katlamam...

    önce eğitim aşkım. faşist yaklaşımlar, yasakçı zihniyet yerine ,ailemizin eğitim seviyesini ve refahını yükseltirsek, öncelikli hedefimiz kısıtlama değil de, eğitim olursa sence de doğru yapmış olmaz mıyız? cinsellikten korkmayan, baskıcı yetişmemiş, tek tip düşünmeyen, fikir ve düşüncelerini rahatça ifade eden çocuklarımız olmasın mı?

    beni mazur gör aşkım.
    senden kaçacağım diye bu ülkeden ayrılamam ama bu baskıya da devam edersen gereğini de yapmasını bilirim...

    sevgiyle öpüyorum aşkım
    değişmen dileğiyle
    ipeksi dokunus
  • kime yazıyorsun ki sen bu mektubu? kime? okuyacaklar mı sanıyorsun? umurlarında olacak mı sanıyorsun? ortalama 40 yaşındaki türk toplum aile yapısı tornasından geçmiş, tipik türk okullarına gidip oralarda eğitim görmüş adamlara sen ne anlatabileceğini sanıyorsun? muhafazakarlığın duvarlarının dünyanın toplam kalınlığından daha fazla olduğunu bilmez misiniz yahu?

    bu mektubu sen çocuklarına yaz. varsa küçük yeğenlerine yaz. onların anaları babaları belki göremeycek güzel günler, ama onlar çoğunluk olmadıkça bir bok olmayacak. sen daha doğmamışlara, yapraklardaki vitaminlere yaz bu mektubu.
  • o flitreyi kendinize takında kanınız temizlensin, beyninize oksijen gitsin.

    dimağınız açılsın ki böyle saçmalıklar düşünmeyin.
  • iki gözüm btk,

    bana elinde bulundurduğun yetki açısından bir engizisyon mahkemesiyle arandaki 7 farkı bul, parfümlü, saç telli, fotolu aşk mektubum 7 gün içerisinde kapında.

    yors feytfuli
    naynilevantöğbo, ştutgart
hesabın var mı? giriş yap