• yönetmenliğini florian gallenberger 'in yaptığı 4 bölümlük alman 2. dünya savaşı mini dizisi.
    https://www.imdb.com/title/tt5917226/
    --- spoiler ---

    saf ve temiz yürekli bir alman askerinin 2. dünya savaşının son günlerinde birliğine gitmek için bindiği trene kaçak olarak binen partizan kıza aşık olmasının hikayesi olması dışında savaşın kötülüklerini, otoriter rejimlerin birbirinden pek de farklı olmadığının vurgulandığı orta karar bir dizi.
    --- spoiler ---
  • beklentimi yüksek tutmadan izlediğim, finalinde yine yüreğime öküz oturtan, 2. dünya savaşının son yıllarında alman ordusunda görevli, birliğine teslim olmaya giden bir askerin başından geçenleri anlatan 4 bölümlük mini dizi.
  • can yayınları tarafından saf değiştiren ismiyle yayınlanan ikinci dünya savaşı romanı. savaş sırasında donanmada görev yapan siegfried lenz'in kişisel gözlemlerinden yola çıkarak kurguladığı bu roman, dönemin havasını mükemmel biçimde yansıtıyor. kitapta bana göre en çok göze çarpan unsur, iç içe geçmiş alman ve leh hududunda sıkışmış insanların yaşadığı derin ikilem. prusya devri, birinci dünya savaşı ve nihayetinde nazizmin yükselişi sonrası -politik ve askeri sebepler de işin içine girince- ustura ağzına dönen bir coğrafyada söz konusu insanların hayatta kalma uğraşı yansıtılmış. alman vatandaşı iseniz, acımasızca işgal ettiğiniz ülkenin (polonya) vatandaşları yüzyıllardır bir arada yaşadığınız komşunuz aslında. polonyalı olarak vatanımı savunayım deseniz yine benzer bir durum var. yahudi kıyımı, köylere kadar sirayet eden aşırı politikleşme derken sıradan köylülerin ortak yurdu merhametsiz bir savaş alanına dönüşüyor. üstelik savaşın kurbanları sadece askerler değil, kadın ve çocuklar da.. ve kurtarıcı olarak yolu gözlenen kızıl ordu 1945'te çıkagelince intikam olgusu devreye giriyor, işler iyice içinden çıkılmaz bir hal alıyor. (bu noktada 2011 yapımı roza filmini mutlaka tavsiye ederim.)

    kitaba dönecek olursak, dost ve düşman kavramının belirsizleştiği sık ormanlık bir arazide, düşmanları tarafından izole edilmiş bir manga alman askerinin durumuna odaklanıyor. arka planda başkarakter walter prozka ile polonyalı direnişçi kızın yaşadığı aşk bile, 1940'larda bölgedeki çarpıklığın resmi gibi. dünya ile bağlantısı pamuk ipliğine bağlı, her tarafı partizanlar tarafından kuşatılmış alman askerlerinin ruhsal durumuna da ışık tutulmuş: neredeyse bütün diyalog ve şakalaşmalar ölüm karşısındaki duyarsızlığa işaret ederken; disiplini ile ünlü alman ordusundaki emir-komuta zincirinin çözülmesi kolayca seziliyor. yoğun betimlemeler, gözümüzün önünde cennet tasviri uyandırsa da; yeşilin bin bir tonu aslında her an kızıla boyanmak üzeredir. bu noktada walter proska yaşam ve ölüm arasındaki ince çizgiden "saf değiştirerek" sıyrılır ve kurtuluşu -daha düne kadar kurşun sıktığı- kızıl ordu'ya katılmakta bulur. erwin barkmann'ın vatan ve führer için hatıratında sıkça bahsedilen seydlitz'in askerlerini anımsatır bu geçiş. fakat bu sefer alman üniformasının koluna beyaz pazubent bağlayarak değil, tastamam sovyet üniforması giyerek işe koyulur saf değiştirenler. yaptıkları propaganda ile eski yoldaşlarını kızıl ordu'ya teslim olmaya ikna ederler, zaten mayıs 1945'teki kayıtsız şartsız teslimiyet de eli kulağındadır. (hemen aklıma gelmişken bir film tavsiyesi daha vereyim: ich war neunzehn) walter, savaş sonrasında yeni kurulan doğu almanya'da ise yine moskova ekseninde makbul bir vatandaş olur. ancak içsel çelişkileri bir gün bastırılamaz hâle geldiğinde nazi dönemini aratmayan baskıcı rejim için sakıncalı piyade konumuna gelir..

    kitaptan uyarlanan aynı adlı 4 bölümlük mini diziyi de seyrettim. romana pek sadık kalınmamış ama fena değildi bence. özellikle walter'i oynayan oyuncuya wehrmacht üniforması çok yakışmış. almanların gözünden aktarılan hemen her ikinci dünya savaşı film/dizi/romanı gibi hoş bir yapım çıkmış ortaya. yine de edebiyatın anlatım ve imgeleme gücünün karşısında hiçbir film duramayacağı için öncelikle kitabının okunmasını tavsiye ederim.
hesabın var mı? giriş yap