doktor öldürmek

• (bkz: doktor dövmek) başlığına denk gelince aklıma hastanede duyduğum "abi bunları öldürünce daha mı fazla ceza veriyorlar sanki?" lafı geldi. insan öldürmek sanki çok normalmiş de doktoru ayırmıyor sığırlar diye düşünmüştüm ki, bir tanesi de buradaymış başlık açmış.
  
  tanım: milletimizin kanıksadığı, normalleştirdiği eylemdir.
• 2 gün evvel tekrar bu ülkede yaşanan olay. (bkz: kamil furtun)
  - 11 kasım 2005’de istanbul üniversitesi tıp fakültesinde prof. dr. göksel kalaycıoğlu
  - 15 ocak 2008’de giresun göğüs hastalıkları hastanesinde dr. ali menekşe
  - 17 nisan 2012’de de gaziantep’te dr. ersin arslan hastanede katledilmişlerdir.
  - şimdi de acı haber samsun’dan geldi. samsun göğüs hastalıkları hastanesinde dr. kamil furtun katledildi. daha yansımayan onlarca darp vakası var, sözlü şiddet vakaları var. küfür, hakaret var.
  
  bu olaylara "haketmiştir, vardır bir sebebi" gözüyle bakan insanlara rahmetli dr. kamil furtun ile ilgili zamanında yazılan hasta yorumlarını göstermek istiyorum:
  http://www.eniyihekim.com/…n/gogus-cerrahisi/samsun
  
  allah rahmet eylesin, yakınlarına ve tüm sevenlerine sabır versin.
• günümüzde , resneli niyazinin 1912 de livonyada öldürülmesini anımsatan olaylardır. zira sonuç ne şehit ne gazi ,resneli niyazinin yolunda oluyorlar.
• dünyanın nerdeyse hiçbir yerinde olmayan ülkemize has saçmalıklardan biri. google’da aratın istediğiniz dilde bir elin parmaklarını geçmiyor çıkan sonuçlar. mass shootingleri, doktor-hasta ilişkisi harici kişisel sebeplerden olanları çıkartırsan nerdeyse hiç yok.
  
  türkiye ahlaki ve sosyokültürel olarak dünyanın belki en alt sıralarına itildi son 20 senede. sadece göstermelik ibadetlerin uygulanıp kalan tüm din öğretilerinin yok sayıldığı, hak yeme torpil yalan hırsızlık yolsuzluk gibi şeylerin gündelik hale geldiği bir yer haline getirildi. ahlak sadece kadınların bacak arasıyla sınırlandırıldı. hiç kimse birbirine güvenemiyor. yahu, gidip kuruyemişçiden 300 gram fıstık istiyorsun 280 gram koyuyor. her adımımızda paranoyakça çevremize bakıyoruz. cahiller her yerde ve çok cesaretlendiler. eskiden cahil cahilliğini bilirdi, bilgili insanların yanındayken en azından susardı. şimdi sesleri o kadar çok çıkıyor ki bilgili adamı da bastırıp kendilerini haklı zannediyorlar. her boku biliyorlar. akıl yok fikir var.
  
  zannediyor ki doktor yakınını bilerek kurtarmadı, zannediyor ki doktor bilerek randevu vermiyor, zannediyor ki doktor keyfinden ilgilenmiyor. neden-sonuç düşünme yetisi sıfır. üstüne ekonomik kriz ve toplumun genel bıkkınlığı, mutsuzluğu eklendi. üstüne tıpkı kadın cinayetleri gibi doktor cinayetleri ve şiddetinin medya ile normalleştirilmesi eklendi. ve gerçekten dünyanın bok çukuru diyebileceğimiz ülkelerde bile olmayan şekilde, doktorları rahatça dövüp öldürebiliyorsunuz ülkemizde. akıl alır gibi değil. bir yönetimin doktorları hedef gösterircesine konuşması, doktorlarının arkasında durmaması akıl alır gibi değil. bunu ancak o toplumun tamamen mahvolmasını isteyen kötü niyetli bir yönetim yapar.
  
  yav, 15 iqlu adam gidip twitterda “asker polis de ölüyor iş bırakmıyor” yazıyor, bu adamın oy verme hakkının bile olmaması gerekir normalde. bu adam kendi menfaatini bile düşünemeyecek kadar aciz durumda, korumaya alınması gerekir. maalesef üzülerek söylüyorum zeka testi yapsak yüzde 30’u falan engelli aylığına bağlanır. akraba evliliği, kapalı toplum, bir sürü sebebi var bunun. ama biz gelip bunların düşüncelerini okuyup durduk yere sinirleniyoruz. tıpkı hastaların bize kötü baktığı gibi biz de hastalara kötü bakmaya başlıyoruz.
  
  maalesef herhangi bir umut ışığı da göremiyorum. işler çok daha kötüye gidecek. özel sağlık sigortası yaptırsın parası olan. olmayan da dua etsin, yapacak bir şey yok.