• stargate atlantis dizisinin 2. sezon 4. bölümünün adı. yanlış ışınlama sonucu laura cadman adlı güzel atlantis hatunumuz bizim mckay'in zihnine hapsolur. tabii sonra bir yığın gırgır olay yaşanacaktır. hatta bu bölümde mckay'in, doktor carson beckett'i dudağından öptüğüne bile şahit olunmuştur.
  • rachael yamagata'nın ray lamontagne ile beraber söylediği müthiş balad...

    sözlerini de yazayım tam olsun:

    oh lover, hold on
    'till i come back again.
    for these arms are growin' tired,
    and my tales are wearing thin.

    if you're patient i will surprise,
    when you wake up i'll have come

    all the anger will settle down
    and we'll go do all the things we should have done.

    yes i remember what we said
    as we lay down to bed
    i'll be here if you will only come back home

    oh lover, i'm lost
    because the road i've chosen beckens me away

    oh lover, don't you roam
    now i'm fighting words i never thought i'd say

    but i remember what we said
    as we lay down to bed
    i'll forgive you oh
    if you just come back home

    oh lover, i'm old
    you'll be out there and be thinking just of me

    and i will find you down the road
    and will return back home to where we're meant to be

    'cause i remember what we said
    as we lay down to bed
    we'll be back soon as we make history.
  • (bkz: düet)
  • oyunun cümle cümle hikayesini birleştirip okumak istediğim android uygulama. şu son zamanlarda cidden tabletten kitap ve sözlük okumak yerine bir oyun oynayabildim evet. atarideki tetris ile piksel piksel araba yarışları kıvamı bir oyun.
  • kumobius firmasının yaptığı, son zamanlarda oynadığım en eğlenceli ve bağımlılık yapan mobil oyun. sanırım oynadığım tüm oyunlar arasında en güzel level tasarımına sahip oyun aynı zamanda. level'lar o kadar güzel tasarlanmış ki keşke hiç bitmese diyor insan.

    bunun dışında level paketlerinin isimlendirmelerinden tutun, müziklerin tartışmasız kalitesine kadar - tim shiel yapmış müziklerini - her şeyiyle tam bir sanat eseri.

    oynayın, oynatın.

    ios versiyonu için buraya

    android versiyonu için buraya
  • haftalardır oynamaktan hakkında entiri girmeye fırsat bulamadığım şahene oyun. menu tasarımından müziklerine, bölüm geçişlerinden dış sesin karizmasına kadar her şeyi ile mükemmel. hayatımda ilk defa bir oyun uygulamasının premium versiyonunu satın aldım.

    story bölümü yasın beş evresi'nden esinlenerek oluşturulmuş, her evre bir cümlecikten oluşuyor. ilk başta gayet sakin giderken sonradan bi sapıtıyor ablamız. bi bakmışsın sanki sevgilinle kavga ediyorsun:

    ---spoiler---

    ignorance

    ı - it's good to see you. stay close to me and don't touch anything.
    ben de seni gördüğüme sevindim bebeğim, tamam peki ellemem.

    ıı - you will need a circular state of mind.
    sayende halet-i ruhiyem zaten lineer olamıyor, neyse sorun değil ver bi yanak.

    ııı - this will be easy, just hold left.
    tamam, sen ne diyorsan o olsun.

    ıv - nevet give up.
    ne sandın, tabii ki!

    v - somethings are worth fighting for.
    biliyorum canımın içi, o yüzden buradayım ya.

    denial

    ı - this will be full of unexpected twists and turns.
    hee pms yakın diyosun yani.

    ıı - tread carefully and control yourself.
    tamam tamam hakim olucam kendime, çikolata stoğum da hazır. hem fındıklı hem çilekli.

    ııı - trust your instincts.
    bıraktım kendimi, peki olmazsa ekimi de geçtik ama, içgüdülerine güven diyosan olur bu iş.

    ıv - change is normal.
    tamam normal ama sıklığını da iyi ayarlamak lazım, devreler yanmasın bak sonra.

    v - do not deny it.
    neyi, o geçen günkü olayı mı? ya arkadaşım o benim dedim ya sanki bilmiyosun.

    vı - embrace it.
    bak gaz veriyosun, dikkatli ol.

    anger

    ı - anger may make certain choices clearer.
    biz ona öfkeyle kalkan zararla oturur diye biliriz ama, haksız da sayılmazsın hani.

    ıı - pattern always always emerge, even in chaos.
    işte ona da aşk deniyor sanırım.

    ııı - this need not define you.
    aşk mı? dur anlamadım şimdi.

    ıv - let it amplify you.
    bebeğim, sevginle çoğalıyor varlığım.

    v - repeating the same action but expecting new results is a sign of madness.
    güzelim içine ramiz dayı kaçtı bak şimdi, neticede bizler yazlık sinamayı aşındırıp çiğdem çitlerken aynı filmden farklı sonlar beklemiş bir neslin torunlarıyız.

    bargaining

    ı - it's also sign that you are human.
    di mi ama, hiç! gerçi sonradan erol taş'ın da aslında sıradan senin benim gibi insan olduğunu idrak ettiler.

    ıı - once an action is done it can not be undone.
    fizik kurallarını tartışmayalım şimdi, tamam geri alınamasa bile farklı yorumlanabilir en azından.

    ııı - you can not get out of this.
    haydaa, n'oldu ki şimdi?

    ıv - accept the situation and move on.
    tamam be tamam, atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun!

    v - to try invites failure.
    öylece eylemsiz kal bari durduk yere bi bok yememiş olursun anlamı da çıkar yalnız bundan?

    vı - resistance is not an option.
    sakin ol kadın, bi şeye direndiğim yok, ha yok bana geldiler senin sinirlerini bi zıplatıcam bundan kaçamazsın diyorsan o başka.

    guilt

    ı - it's all a matter of perspective.
    her şeyi kabullen, çabalamak başka hatalara sebep olur, direnç gösterme alırım ayağımın altına dedin dedin şimdi vay efendim aslında bunlar bakış açısına göre değişir. change is normal derken bunu mu demek istedin yoksa sen?

    ıı - regret has two sides.
    tamam hadi hangisini istiyorsun fındıklı mı çilekli mi?

    ııı - the things we do...
    ummm evet...

    ıv - and the things we wish we had done
    deme öyle ya, daha güzel günler göreceğiz tatlım.

    v - others may try to make you feel guilty.
    boş ver sen onları, bize bir şey kalmadı, denizler gökyüzü sen ve ben son defaaa.

    vı - but guilty can only truly come from within.
    tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan çıkmazına sürükleme ama şimdi bizi.

    depression

    ı - nothing is wrong with you.
    sorun sende değil bende demiceksin di mi, deme lütfen çünkü.

    ıı - why are you doing this to your self?
    n'apıyormuşum ki ben, senin med cezilerine tahammül ediyorum diye yapıyorsun di mi bunu, alttan aldıkça tabii gel üstüme.

    ııı - what exactly are you trying to prove.
    bi şeyi kanıtlamaya çalıştığım yok tamam mı, ha ama durum içinde bir ispat arıyorsan tüm bu zorlamalarına rağmen hala yanında isem sevgidir o.

    ıv - you will not win.
    tabii deveyi diken zaten.

    v - all that pain and misery was worth it?
    ne halin varsa gör be, senle mi uğraşçam, halı sahaya gidiyorum ben.

    vı - i don't want you to keep going.
    tövbe yareppim, bak maç diyince nasıl da çevirdi kazı. otur sen de dizi mizi bi şey izle ağla açıl ben de bi hava alayım.

    hope

    ı - i want you to want to keep going.
    kadın mazoşist çıktı rıza baba.

    ıı -we have no reason to give up.
    bebeğim ben zaten öyle bir şey demedim, tamam gitmiyorum ağlama ama sen de bi sakin ol güzelim ya.

    ııı - you probably didn't expect to get this far.
    evet, mevzu nereden nereye geldi hakikaten, arif nere mençıstır nere songül nere!

    ıv - but if we expect something, how can it move us?
    ... (ne demek istedi şimdi bu acaba)

    v - unexpected things are beautiful.
    (make up sex is coming) (iyi ki aldım o çikolataları) gel bakiim buraya sen, sarıl bi heh şöyle yaa.

    vı - abandon all your expectations.
    hemen de anladı yaa, tamam canım öyle demek istemedim ben.

    acceptance

    ı - i wish you could see this.
    bi bırakmıyosun ki göreyim hayret bi şey, bi çay koyayım ben, maç da kaçtı zaten 77'ye bas bari kumanda şurda.

    ıı - you wouldn't be here if it weren't for me.
    ya tabii ki senin için buradayım bak saat kaç oldu hem. bi yere gitmedim sabahtan beri etmediğin laf kalmadı iki tuşa basıcan alt tarafı. tamam izlemicem.

    ııı - admit it.
    al bak kumandayı klozete attım sifonu da çektim üstüne, şimdi gidip puding yapıcam.

    ıv - change is good for you.
    tabii hoşuna gitti di mi, haspam seni.

    v - there is nothing to regret.
    pişman değilim varsın olsun gitsin kumanda, ama tencerenin dibi tutarsa o zaman görürsün sen pişmanlığı.

    vı - anger is always temporary.
    tencere sana feda olsun diyosun yani, senin o sesini yerim ben.

    vıı - sometimes letting go is the harder choice.
    bak aklı tencerede kaldı, yani ne var ya boşver gitsin.

    vııı - you must move forward.
    ne yapayım ya daha ne yapayım tiramisu mu istiyosun!

    ıx - but i want you to know one last thing...
    köstebek pasta çekti di mi canın, hadi itiraf et.

    ---spoiler---

    epilogue kısmı ise;

    -trust
    -understanding
    -control
    -identity
    -initiative
    -intimacy
    -integrity

    olmak üzere yedi bölümden oluşuyor. su an integrity vı'dayım ama hikayeyi söylemem, hesabıma 5, 50 tl yatırırsanız özel mesajda anlatırım ama.
  • az önce tanıştığım her şeyiyle sanat eseri olan oyun. google+ hesabıyla bağlanıyor sanırım. pek de dikkat edemedim bir an önce oyuna girmek için. oyun öncesi muhabbet ve oyundaki müzikler ciddi anlamda başarılı. çarptığın anda bölüme en baştan başlamak üzücü.
  • android'de oynadığım en iyi oyun.
  • disney 'in efsanevi animatörü glen keane'in çizip yönettiği kısa animasyon filmi.

    https://www.youtube.com/watch?v=0qnqqxr838e
  • oyunun seksi melodileri için tıklayınız

    sanırım bunda epilogue kısmının şarkıları yok, onlar daha da güzel. özellikle "control" bölümündeki şarkının müptelasıyım, bileni bulanı olursa yeşillendirsin; dünya'nın kapanış müziği olabilir o benim için.

    o hipnotik dış ses avustralyalı bir müzisyen olan jojo petrina isimli hanımefendiye aitmiş, aksanını yidiğim! şöyle minimal bir sitesi var kedi adına.

    bir şeyi sevdim mi çok seviyorum galiba ben, oyun ile aşk yaşadım yahu resmen.

    siz de oynayın ama jojoma göz koymak yok, benim o!
hesabın var mı? giriş yap