• saniyorum simdiki kocasi bir ingiliz-ama oldukca iyi turkce konusan bir ingiliz-zekeriyakoy ya da o tip istanbul'un disinda yerlesimlerden birinde evleri var.bir de savastan kalma bir cip var, onu da emine usakligil kullaniyor, gorulmesi evlere senlik.
  • yakin zamanda yazmis oldugu benim cumhuriyet'im isimli kitap ile bir donemi sanildiginin aksine kendi romantik anilari cercevesinde degil, ciddi yapilmis tarihsel arastirmalarla ve kaynak sunumlari ile dile getirmis paris sciences-po mezunu gazetecidir. ayrica kendisinin anne tarafindan nadir ve baba tarafindan usakligil aileleri'nin torunu olmasi sebebiyle bu topraklardan cikmis ve dusun dunyasini etkileyen en onemli ailelere mensup oldugunu soylemek yanlis olmayacaktir.

    (bkz: nadir nadi)
    (bkz: halid ziya usakligil)
  • benim cumhuriyet'im kitabi son zamanlarda yazilmis en iyi yakin tarih kitaplarindan biridir.
  • yazdigi kitap enteresan noktalara deginen, ancak genis kapsamli bir gozden gecirmeye ihtiyac duyan gazeteci.
    ktiabi buyuk bir ilgiyle okumaya basladim. basinda neyin bu kitabin konusu olmadigini ifade eden usakligil, ardindan 450 sayfayi askin uzun bir turkiye cumhuriyeti ve cumhuriyet gazetesi hikayesi sunuyor, kendi aile(leri)sinin de tarihinden onemli unsurlari okura tasiyarak.
    sorun ise, kasten secmis oldugu flashback tarzi bolum yapilanmasinin kitabi zor okunur kilmasi. tam yunus nadi'nin gencligini okurken, diyelim, cok ileri yillardaki turk siyasal tarihine gecebiliyor yazarin anlatisi.
    bu aslinda kolay da ustesinden gelinir bir konu degil, hakli olarak. nadi ve usakligil ailelerinin iki cocugunun evliliginden dogan bir yazar, tabii ki kendi ozel ve genel tarihinde turkiye tarihinden izleri ve turkiye tarihine vurulmus izleri genis olarak tasiyacak. ancak, kitap cok sayida seyi bir anda yapmak istemesiyle biraz fazla uzun olmus izlenimi veriyor. iyi bir editoryel mudahale bunu bastan onleyebilirdi.
    cok da sikayetci gozukmek istemiyorum, sonucta emine usakligil cok basarili analizlerle kapsamli bir donemin uzerinden geciyor. sadece, kitabin bazen bir erken cumhuriyet tarihi gibi olmasi, bazense gel-gitlerle ilerlemesi okunusu daha az keyifli kiliyor.
    bilindigi uzere, bahsettigim kitap, yani benim cumhuriyet'im, yayinlandigi 2-3 yil oncesinde, hasan cemal'in malum kitabina da bir tur karsi-angajman sunuyordu. usakligil, cok bu diger kitabi dogrudan elestirmekten kacinsa da, bunu yaptigi sayfalarda, cok acik ve kesin bir reddedis sunuyor cemal'in anlatisina. benim hatirladiklarim boyle olmamisti doyor, cemal'in bazi anekdotlari icin. uzunca kitabinda cemal'in cumhuriyet gazetesinde emine usakligil-okan gonensin-hasan cemal troykasi uzerinden gelisen reform cabalarina gereken yeri vermediginden sikayet ediyor, ve sadece bir kere hasan cemal'in emine usakligil sayesinde gazete buyuk atilimlar yapti derken, kendisine ovgu getirdiginin altini ciziyor.
    benim en cok merak ettigim husus, arka kapakta da yerini alan, ve kitabin girisinde gecen ifadesiydi usakligil'in. turkiye'de demokratik cevrelerin, ulkenin disa acik ilerleyisini arzulayan cevrelerin, insani, dogayi, ilerlemeyi onemseyen bir yayin politikasiyla kamuoyuna ve okuyucularina katki verebilecegi bir mecra. iste bunun yarim kalmis hikayesi bu.
    bakalim bu hedefler, gercek bir sekilde demokratik degerlerden yana angaje olmus, reformcu, laik, cevreye duyarli, insan haklarini gozeten bir gazeteyi ne zaman gorecegiz?
    hep dusunuyorum, niye emine usakligil ve onun (ve burada cogumuzun) paylasabilecegi bu degerler ispanya'daki el pais tarzi bir yapilanmayla gerceklestirilmez diye. 1000 kisi, 5000 kisi, yuzde 1'er, binde 1'er hisselerle ortak olup turkiye'de bu degerleri guclendirecek bir gazeteyi cikaramaz mi diye...
  • kentsel dönüşüm üzerine yazdığı "bir şehri yok etmek - istanbul’da kazanmak ya da kaybetmek" adlı bir kitabı yayımlanmıştır.
  • benim cumhuriyetim kitabını okuduğum yazar. açıkçası cumhuriyet gazetesinin içindeki tartışmaları, iktidar mücadelelerini ve hırslarına bürünmüş isimlerin birbirlerini mağlup edercesine yaptıkları davranışlarda türkiye gerçeğini görüyor okur. gazetenin içindeki karışıklıklar, yayınlanmaya başladığı 7 mayıs 1924 tarihinden günümüze bir dönemin anatomisini de ortaya koyuyor. bu açıdan önemli. en nihayetinde zaten yunus nadi’nin, baştan beri mustafa kemal’in çok çok yakınında bulunması, bilahare milletvekili olması da, gazetecilikle siyasetin kesiştiği noktada konumlanması, cumhuriyet’in salt bir gazete olmadığını gösteriyor. kitap hakkında daha fazlasını okumak isteyenler ayraç'ın "cumhuriyet'in genç kuşağı" özel sayısına bakabilir. (ayraç 57)

    o değilde ben asıl bir şehri yok etmek kitabını merak ediyordum. kitabı edindim ama henüz başlayamadım. eğer emine hanımın bu kitabını okumayı düşünenler varsa, mutlaka şu kitapla birlikte okusunlar, harika bir ikili okuma olacaktır.
  • tarihin arka odasi'nda yer almistir. https://youtu.be/nfetykmoi-g
  • asaf savaş akat'ın ilk eşidir. hayret nasıl yazılmamış bunca zaman*. evlilikler önemlidir arkidişler kayıtlara geçelim ki bizden sonrakiler daha iyi araştırabilsinler*
hesabın var mı? giriş yap