• çok değerli bi insanın doğum günüyse ona en uygun hediyeyi sorarak değil düşünerek bulmak gerekir. nitekim en yakın arkadaşlarıma hep böyle yaparım. hediye dediğin -çok aranan bir şey olmadığı sürece- satın alınmaz, yapılır.
  • fakirlerin nöronlarında aktivasyon şiddetine erişemeyecek sinir iletimidir.
  • düşünün ki yıl 2016, biri sizi sevdiğini söylemek için telgraf çekiyor. karşılığında digital olmayıp basılmayı başaran bir fotoğrafın arkasına tükenmez kalemle "seni seviyorum" kısmını bastıra bastıra yazaraktan cevap veriyorsunuz.
  • benim icin kendi yaptigim sarabi hediye vermektir,emek veriyorum ozenle ugrastigim bir is sonucta. sisesini susleyip paketler hediye ederim begenip begenmemek onlara kalmis simdiye kadar 3 tane guzel yorum aldim.
  • kucaginiza almayi cok istediginiz bir varligi, dogum gununuzde bu dunya'ya getirmeniz olabilir mesela.

    gift from heaven ...
  • hayatımda hiç piyango vs kazanmışlığım yoktur (çekilişlere de katılmam). her neyse, gençtik, yeni evliydik ve para durumumuz çok parlak değildi. her nasıl olduysa, kanada havayollarının düzenlediği bir promosyona katıldım (normal olarak yapmayacağım bir şeydi) ve şans işte, kanada'da bizim seçeceğimiz bir şehirde beş günlük kısa bir tatil kazandım. rezervasyonu yapmak için belirli tarihler verilmişti, biz de o tarihlerden bize en uygun olanı seçtik. seçtiğimiz gün eşimin doğum gününe rastlıyordu. o gün, sabah erkenden, günün ilk uçağıyla toronto'ya uçtuk. yaşadığımız şehirle (londra) toronto arasında 5 saat zaman farkı var, o nedenle biz ögleden sonra toronto'ya indiğimizde saatimizi 5 saat geri aldık, dolayısıyla eşime "doğum günün kutlu olsun, senin ömrüne extra 5 saat daha katıyorum" diyebilmek hakkım doğdu. doğum gününün 24 saat değil 29 saat sürdüğü o tatil gayet romantik bir durumdu bence...
    (ama tabii tatil bitip evimize geri döndüğümüzde, batıdan doğuya doğru gittiğimiz için ödünç aldığımız beş saati geri verdik, ama olsun). hayatımızın en romantik tatiliydi. para verip gitseydik kesinlikle bu kadar mutlu olmazdık.
  • bir keresinde çok yakın olduğum bı kız arkadaşıma son anda doğumgünü hediyesi bakmaya çarşıya inmistim, o kadar acelem var ki (ama sağolsun ailesi 1 ocak'ta doğmadığı halde tüm insanların yılbaşını kutlarken onun doğumgününü de aradan çıkartmaları için yaptığı bı kurnazlık olarak dusunuyorum) hem yılbaşına hem de arkadaşımın dogumgunune yetismeliyim. hediyelik esyaciya girdim bu ne kadar, ama bu da güzelmiş peki bu ne kadar diye dolanıyorum. sonra kendime almak istediğim tarzda bı yüzük gördüm ki arkadaşımın da sevebilecegini dusundum fakat bencilliğin sırası olmadığını ve az zamanım kaldığını farkettim yuzugu hemen paketletip tozu dumana karıştırarak kayboldum. yolda koşar adım giderken tezgahta milli piyango biletleri gordum, kendi kendime dedim ki bundan daha güzel bı hediye olmaz en azından hediyenin zevki alınca hemen bitmez çekilişe kadar sürer dedim:) yüzüğü paketinden çıkarttım ve piyango biletini de kıvırarak bizim yüzüğün münasip bı yerine iteledim. hediyeyi verdiğimde herkeste başta anlamayan ardından parlayan gözler gördüm. işin kötü tarafı ikramiyeyi geçtim bari kendi parasını çıkartsın dediğim amorti bile cikmadi, onun yerine arkadaşa bı bira ismarlardik tüh!
  • bir keresinde burda bir link görmüştüm.
    yabancı bir ülkeden insanlara doğum günün kutlu olsun mesajı söyleten biri vardı.o linki bilenler yeşillendirebilirmi
  • arkadaşlarımın babamın adına tema' ya bağışladığı 30 tane ağaç.
    benim şimdiye kadar aldığım en güzel hediye bu.
  • hatırlanmaktı.
hesabın var mı? giriş yap