eugenic

• kusursuz insan manasina gelen bir kelime (bi ihtimal latince)
• almanya'da hitler'in, italya'da ise mussolini'nin kalıtsal hastalıkları olan zihinsel ve bedensel engellileri toplatıp gizlice öldürmeleriyle uygulamış oldukları söylenen, saf ve üstün ırk yaratma amaçlı politika.
• yuzyilin baslarinda amerika birlesik devletlerinde de bizzat devlet eliyle gerceklestirilmis politika. bugun nazizm denen insanlik disi uygulamalarin salt hitler donemi almanyasi yada mussolini italyasinin resmi politikasi oldugunu buyuklerimiz bize ezberletmis. sanirim nihai savasin kazanani olmak tarihi istedigi gibi yazma luksunu de kazandiriyor.
  
  ilgili bir makale icin http://www.sabah.com.tr/…/04/04/yuzyillik-kalabalik
  
  ayrica bayinizden israrla isteyiniz; jodi picoult - bir daha bak
• kökeni antik yunan şehir devletlerinden biri olan sparta'ya dayanmaktadır. öjeni daha sonra nazi almayasında kendine uygulama alanı bulmuştur.
• (bkz: öjeni)
  "modern" dünyanın engellilere uyguladığı ayrımcılık. disabilism ile yakından ilişkili bir kavram.
  bir araştırmaya göre üreme teknolojileri ile ilişkili olarak "engelli bir çocuğunuz olsun ister misiniz? hamileliği sonlandırır mısınız?" diye soruluyor.
  almanlar hariç cevaplar: evet
  almanlar soykırım bilinçaltı ile "hayır" diyorlar.
  herkes "perfect" ve normal çocuk isteyerek doktora soruyor:
  "please doctor, may i have a normal baby?"
  çarpıcı araştırma ve sarsıcı öjoni iddiası için bakınız:
  https://www.jstor.org/…seq=1#page_scan_tab_contents
  
  peşin peşin edit: söz konusu gen teknolojisi hamileliği 5. ayında sonlandırmaya olanak veriyor.
  hong kong ve bazı diğer şehirlerde yaptırmanız mümkün.
• nazilerin evrimci görüşlerinin temelinde yatan kavram. bu, sakat ile hasta insanların ayıklanması, sağlıklı bireylerin çoğaltılması yoluyla bir insan ırkının ıslah edilmesi anlamına geliyordu. bu kavramı ilk ortaya atan kişiler de darwinistlerdi; charles darwinin oğlu leornard darwin ile kuzeni francis galton..
• fen liselerinin devlet üretme çiftliği gibi kurulmuş-yapılandırılmış olması akla alman/nazi öjenisini getiriyor. sözkonusu olan bu çocukların (kardeşlerimizin) gdo'lu oluşu değil; olan veya planlananın, damızlıkların birbirini bulup eşleşmesi istenmesi (resmen değil tabii, sistem kuruluşun bilinçdışı güdüsü). bence o hedef gerçekleşmemiş. nasıl; hayatta/pratikte çoğunlukla beyin beyini değil, beyin bedeni, beden beyini istiyor-seçiyor.
  
  (bkz: öjenizm)
  (bkz: fen lisesi/@ibisile), fen liseleri/@ibisile
  (bkz: lebensborn)
• mantıken bakıldığında, fiziksel ve belki sinirsel hastalıkların önünü almak için uygulanmış bir tedbirin felsefesidir bu.
  
  ama sağlıklı nesiller için sadece genetik koşullarla oynamak yetmez; yetiştiriliş itibari ile sağlıklı kişilikler, ruhlar, üsluplar gerekir. yani nature'ı hallettik, "donanım/hardware" konusunu mükemmelleştirdik diyelim, peki ya nurture, yani "yazılım/software" ne olacak?
  
  bunu düzeltmemize imkân yok. nitekim şu entryde cici bir bakış açısı var ve bize diyor ki, idiocracy'ye gidiyor daima insanlık. yani,
  
  1) kaliteli çocuklar yetiştirmek isteyenler, fazla sayıda değil, az ama öz çocuk sahibi olmayı isteyecek bir bilinci haizler, bu yüzden bu "entelektüel" bilincin nüfusu hep yerinde sayıyor, veya giderek azalıyor. zira mümkününce çok çocuk isteyen ama akıbetlerini önemsemeyen kişiler nicelik olarak nüfusun hep daha büyük kesimini teşkil ediyorlar
  
  2) bu büyük kesimi teşkil eden nüfus, entelektüelleri, bilinçlileri en bilindik ve ilkel yöntemle, kalabalığın kaba kuvvetiyle barbarca sindiriyor, yahut tümden öldürüyor ve dünyadan, zaten az sayıdaki entelektüel insanlardan birisini daha hunharca silmiş oluyor. entelektüel, "aydınlanmış" kesim zaten art niyetli olmadıkça kaba kuvveti tercih etmiyor, etse de sayısı zaten "barbar" kesime yetmiyor. ama aklıyla, hitabetiyle kitleleri peşinden sürükleyecek basireti yoksa, yaşama şansı hepten azalıyor. bu da nüfusun dengesinin "barbar" kesim lehine daha fazla dönmesini sağlıyor iyice.
  
  bu yüzden, öjeni başarıya ulaşamaz. biz bu hayali, her yönüyle bizzat tasarladığımız "robot" gibi gereçlerde gerçekleştirmeye bakalım. ötesi, boş fantezi...
• türkçeleşmiş adı ‘öjenik’ olan eugenic:
  insan ırkının genetik özelliklerini düzeltmek amacıyla bilimsel olarak yönetilen ayıklama olayının araştırılması ve uygulanmasıdır. öjenik denetim ilk kez 1883'te francis galton tarafından ileri sürülmüştür. bu görüşü destekleyenler "iyi" özellikleri olan insanların çocuk yapmaya teşvik edilmelerini; "kötü" özellikleri olanlarınsa aile kurmaktan kaçınmalarını önerirler. ancak hangi özelliğin "iyi" ya da "kötü" olduğuna objektif olarak kimin karar verebileceği de ayrı bir sorundur. yakın zamanlarda 'eugenics' avrupa'da ve abd'de uygulanmıştır.
  1)mussolini 1935 yılında etiyopya'yı işgal ederek 1941 yılına kadar 15 bin insanı katlettirdi. mussolini'ye göre etiyopyalılar siyah ırktan oldukları için aşağıdaydılar ve italyanlar gibi üstün bir ırk tarafından yönetilmek onlar için bir şeref olmalıydı.
  
  2) 1907’de abd'nin ındiana eyâletinde kabul edilen bir kanunla zekâ özürlü, sağır ya da körler zorla kısırlaştırılmaya başlanmıştır. benzer bir yasayı 1909'da washington ve kaliforniya eyaletleri kabul etmiştir.1927’de virginia eyâletinde zekâ özürlüler kısırlaştırılmışlardır. yasa, amerika’nın pek çok eyâletinde 1960'lara kadar yürürlükte kalmıştır. toplamda 67000 insan kısırlaştırılmıştır.
• eugenics (sıfat) ingiliz bilimcisi francis galton tarafından 1883 yılında icat edilmiş bir kavram, anlamı ise; insan ırkının ya da ırk kültürünün evriminde ilerleme doktrini demek miş. (eugenic; isim hali). fizik ve ahlak kuralları benzeşimi ile grekçe eu- (good) "iyi" + genos (birth) "doğum" kelimelerinden.
  
  (bkz: inquiries into human faculty and its development) adlı eserinde francis galton şöyle tanımlamış eugenics'i:
  
  "insan öjenisinin, yani yüksek tipte erkeklerin üretildiği koşulların araştırılması." galton, "human faculty," 1883
  
  dayısı (ya da amcası) (bkz: charles darwin)'i anlamış ama belli ki yanlış anlamış. bu yanlış anlama ve dayatmanın sonucu, icat ettiği bu kavram üzerine devlet tarafından ağır çocuk istismarı yapılan öjenik kurumlar açılmış ve toplum üzerinde vahim sonuçları olmuş. ve hatta; nazilere örnek olmuş.
  
  (bkz: francis galton/@sorugan)