formalite

• yasaların gerektirdiği işlem şeklinde bir anlamı olsa da,yasalar olmadan da büyük ölçüde hayatımızda yer eden illet bişey..bir devlet dairesinde formalite icabı kattan kata,masadan masaya dolanmanız gerekirken,yine formalite icabı bi davete giderken şık elbise ve topuklu giymeniz gerekir vs.(erkeklere topuk şart diil bildiğim kadarıyla)
• (bkz: formalite icabı)
• bir litre çözücüde çözünen maddenin formül gram sayısıdır. (bkz: molarite)'ye benzer ve f harfi ile gösterilir.
• hafif forma ^{* *}
• nefes almaya başladıktan sonraki süreç.
  
  bilmem kaç aya kadar anne sütü iç, sonra mamaya başla. yaşın gelince okula git, defterlerini kitaplarını kaplayıp etiketlerini yapıştır. pazar günleri banyonu yap, çantanı hazırla ve yat.
  
  biraz daha büyü. okuldan çıkıp dershaneye git, hafta sonları yine git. bilgisayardan uzak durmaya çalış, 'ayşe teyzenin kızı' gibi sınavlarda dereceye gir. deneme sınavlarında olmadıysa, lise sınavlarında mutlaka gir. bu noktaya gelene kadar yorulmak lafını ağzına alma, daha çok başlardasın. sınavına başvurdun, girdin, lisene gittin. bir noktaya gelince yine dershaneye git, burası bir alt seviyeye benzer.
  
  başarılı değilsen bile üniversiteye gitmek zorundasın, önüne hangi bölüm gelirse seç, kapağı bir yere at. bu sefer isimleri farklı sınavlarla karşılaş, isimleri başta havalı gelebilir ama sonra anlarsın ki onlar da diğerleri gibi sınavdır. o seviyeyi de öyle böyle bitir (alttan ders alma durumları olabilir, sınıfta kalabilirsin, bu noktada daha normal karşılanabiliyor ama çok da abartma).
  
  ortada kal, öylece etrafına bakın, ne yapacağını şaşır. aslında yaşadığın dönem için çok normal ortada kalman ama bazı insanlar dünyada bununla ilk karşılaşan senmişsin gibi bir tavır takınabiliyor. çok soru gelebiliyor, nasıl cevaplayabileceğini bilemiyorsun çünkü cevaplar sende değil. laf anlatmaya çalış onlara, başarısız ol ve sonuçta vazgeçmen gerektiğini anlayıp sessiz kal o sorulara. "o kadar da üniversite okudun" laflarını duyup o zamana kadarki çabalarına yan.
  
  iş bul veya bulama, evlenme yaşın gelsin. o yaş belirlenmiştir zaten, etrafındaki homurdanmaları duyunca anlarsın zamanını sanırım. sonrasında da zaten çocuk zamanı gelecek, onlar da aynılarını yaşayacak.
  
  senin ne zaman, ne yaşaman gerektiği belirlenmiştir ve sen ona göre yaşarsın.
• formalite icabı ile rutin laflar/işlemler nasıl çakışmış, bir bakın..
  
  (bkz: formal)
  (bkz: formalite evlilik)
  (bkz: formalite icabı)
  (bkz: bürokrasi), kırtasiye
  (bkz: senet sepet)
• perfunctory.
  
  (of an action or gesture) carried out with a minimum of effort or reflection
• yasalar tarafından mecbur tutulan, bir işlemin geçerli olabilmesi için yapılması gereken prosedür demektir.
  
  diğer anlamı ise önem vermeseniz dahi nezaketen uymanız gereken asgari görgü kurallarıdır.