923 entry daha
  • daha önce başka başlıkta yazmıştım, metro turizm'di sanırım (bkz: metro turizm/#16648059), bu başlıkta tekrar yazayım.

    efendim, bu tip kurumlarla ilgili bilgi araştırırken, hangi siteye girseniz, hani foruma baksanız hep şikayetle karşılaşırsınız. niye? çünkü forum veya sözlük gibi ortamlara yazanlar, sadece olağanüstü bir durumu yazma ihtiyacı hissederler. bu olağanüstülük olumlu veya olumsuz olabilir. ama herhangi olağanüstü bir durum yoksa, kimse çıkıp zaten olağan olan durumu yazma ihtiyacı hissetmez.

    ne demek istediğimizi örneklerle açıklayalım.

    hepsiburada.com, internet üzerinden çeşitli mallar satan bir sitedir. bu siteden beklenen, olağan olan şeyler nelerdir? parayı doğru çekmesi, ürünü doğru, sağlam ve taahhüt ettiği süre içinde yollaması. bu kadar. şimdi bu siteden alışveriş yapan ve alışveriş süreci normal bir şekilde gerçekleşen kimse, foruma, sözlüğe girip de "hepsiburada.com'dan alışveriş yaptım, normaldi" yazmaz. ne yazar? olağanüstü bir şey yaşamışsa onu yazar. olumlu olarak, mesela "3 gün içinde tedarik edilir" yazdığı halde ürün ertesi gün gelmişse, hiç beklemediğin anda %50 indirim vermişse, ürünün yanında bir de hediye gelmişse falan gelip bunu yazar. "hepsiburada.com hediye yolladı, çok çabuk geldi, şöyle güzel indirim yaptılar" diye. veya olumsuz olarak, ürün zamanında tedarik edilememişse, fazla para çekilmişse, bozuk, kırık, yanlış ürün gelmişse gelip bunu yazar "yanlış ürün geldi, kırık geldi, fazla para çektiler, iade almadılar" falan diye.

    hepsiburada.com sitesinde olumlu olağanüstü şeyler pek olmaz. kırk yılda bir indirime denk gelirsiniz, o da belki. olumsuz şeyler çok olur. ama olumsuz şeylerden çok daha fazla normal, hiçbir olağanüstülüğü olmayan, olağan alışveriş gerçekleşir. lakin bu olağanlar gelip yazmadıkları için, olumlu olağanüstü durumlar da olmadığı için siz baktığınızda sadece olumsuz yorumları görürsünüz.

    olay budur.
  • kargo şirketleriyle saçma sapan bir anlaşma yapmışlar. aldığınız ürünü kesinlikle bir başkasına teslim etmiyorlar. tamam zaten konuya komşuya, kapıcıya falan teslim etmesinler ama ulan adrese getiriyorsun zaten. işyeri burası, sekreter denilen ve sırf bu gibi işler için çalışan bir kişi var. ne bileyim eve getiriyorsun, evde anne var, kardeş var. kredi kartı mı teslim ediyorsun, altı üstü sitindirik bir ürün. elaleme teslim ettirmiyorsan da adrestekilere teslim etsinler bari. sitindirik ürün için işi gücü olan adamları işyerine çakılı bırakma.

    hadi güvenliktir bilmemnedir, adrestekilere illa ki teslim ettirmiyorsun. o zaman izin ver adreste bulunmamamın cezasını çekeyim, gelip şubeden bizzat teslim alayım. yok. kendim de gelsem, kimliğimle, vukuatlı nüfus örneğimle de gelsem kesinlikle şubeden de teslim ettirmiyorsun. illa ne zaman geleceği belli olmayan ürünümü kargocunun keyfi olana kadar adreste paşa paşa beklemem gerekiyor.

    illa böyle saçma bir güvenlik tedbiri uyguluyorsan gününe, saatine kadar bana garanti etmelisin. demelisin ki "ürün pazartesi günü saat 10:00 ile 11:00 arasında elinizde olacaktır diye, her ziki tembihlediğin kargocuna da resti çekip "bak paşam, tam bu saatte ürün gidecek" diye talimatını vermelisin ki ben de dizimi kırıp bir saatliğine işimi gücümü ona göre ayarlayayım. ama yok sen her şey kendi istediğin gibi olsun istiyorsun. paramla aldığım ürünü teslim alabilmem için inek gibi bağlıyorsun adrese. yoksa yalvarsam da vermiyorsun ürünümü.
  • o-ha lan o-ha. bu siteden almak istediğim 15x15 cm boyutunda 2 tane "arabada bebek var" yazısının -ki ağırlığı da taş çatlasın 100 gram olsun- kargo bedeli 9 küsur lira. atayizler değil ama hepsiburada isimli savunma kullanıcısı gelip bunu da açıklasın. a4 boyutunda içi kağıt dolu dosyaları yurtiçi kargo ile şehirdışına yolladığımda bile daha az kargo ödüyorum lan ben. 9 lira nedir küçücük şey için? dana kadar kutuya koyup göndermek yerine ufak bir mektup zarfı ile yollarsanız az tutar sayın hepsiburada. bu nedir lan? ürünün fiyatı 15 lira, kargosu 9 lira olur mu?

    hem eskiden kaç lira olursa olsun taksit yapılırdı. şimdi neymiş, 75 lira üstüne taksit yapılabiliyormuş. hayır 15 liralık şeyi taksitle alacak değilim zaten de niye taksit yapılamıyor artık onu anlamadım.
  • bu memlekette bu kadar zor mu dürüst olmak anlamıyorum. yani elinize ne geçiyor, ne kazandığınızı veya ne kaybetmediğinizi zannediyorsunuz merak ediyorum.

    geçen çarşamba günü slazenger outdoor bot siparişi verdim 59 liraya. süper hızlı gönderi demişsin, 24 saat içinde kargoya verilir demişsin. bugün pazartesi, hala siparişim hazırlanıyor. bırak kargoya vermeyi, daha siparişi bile hazırlayamamışsın.

    hayır anlıyorum seni. bir ayakkabı için, hele slazenger marka bir ayakkabı için gayet uygun bir fiyat bu. beklediğinden fazla talep görmüş ve stokların tükenmiş olabilir, ürün temininde sıkıntı yaşıyor olabilirsin, elemanın işten ayrılmıştır, sel basmıştır, kar yağmıştır. hepsi olur. zaten sana demiyorum ki "niye 24 saat içinde kargoya vermedin" diye. bir aksilik olmuş verememişsin, peki.

    o zaman oraya niye 24 saat içinde kargo, süper hızlı jet gibi falan yazıyorsun? hadi yazdın, ben siparişi verdim, çocuğu depoya yolladın bi baktın ki aa hasittir kalmamış. hadi beni salladın, idare ederiz boşver dedin. e bugün girdim hala 24 saat içinde süper hızlı kargo yazıyor. yalan söylemekle eline ne geçiyor? sen oraya "ürün teminindeki problem nedeniyle anca bir haftaya kargoya verilir" yazsan yine senden alacağım. ya da bu yüzden senden almıyorsam bile en azından aklımda dürüst imajınla kalacaksın, bir sonraki alışverişimde orada yazana güvenip, "yazdıkları sürede yolluyorlar" diye inanıp seni tercih edeceğim. ama sen 24 saat içinde gönderemeyeceğini bile bile oraya 24 saat içinde kargo yazıp ürünü satıp göndermiyorsun.

    yalan söyleyerek eline ne geçti? müşteri kaybetmemiş mi oldun, imajını sarsmamış mı oldun? şu saatten sonra ben sana niye inanayım?

    çok mu zor dürüst olmak söyle bana.
  • süper hızlı 24 saat içinde kargo dediği gönderi bir haftasını doldurmuş, üstüne de bir gün daha geçmiştir, daha da hala hazırlanıp kargoya bile verilmemiştir. alınan kışlık botun üstüne memlekete iki sefer kar yağmıştır. karda giyelim diye aldığımız ayakkabı daha hepsiburada'nın binasından bile çıkamamıştır.

    eğer kış bittikten sonra gönderecekseniz boşuna zahmet etmeyin.

    (bkz: düğün bittikten sonra sok götüne zurnayı)
  • hepsiburada nickli kurumsal iletişim kullanıcısına da mavi ekran verdirmiştir. gün itibariyle hazırlanması ikinci haftasını dolduran süper hızlı gönderi hakkında geçen hafta, 24 saat içinde kargoya verilecek süper hızlı gönderi henüz birinci haftasını doldurmuş iken girdiğim entry (bkz: #31772582) üzerine kendisi bana mesaj atıp sipariş numaramı sormuş ve yardımcı olacağını söylemiştir. onun da üzerinden bir hafta geçmiş, 24 saat içinde kargoya verilecek süper hızlı gönderi gün itibariyle ikinci haftasını (saat hesabı yaparsak 336. saatini) doldurmuştur. lakin hepsiburada nickli kurumsal abimizden de ses seda çıkmamıştır. sipariş numarasını alıp o da yuvasına çekilmiştir.

    hayır delikanlı ol abi çok mu zor, dürüst ol yahu. "yok abi elimizde kalmamış kusura bakma, istersen bekle, istersen paranı geri vereyim" de. dürüstlüğüne puan vereyim. hadi hepsiburada.com'u biliyoruz dürüstlüğün, d'si yok da kurumsal iletişim temsilcisi de oynak çıktı lan. siparişin üstünden iki, senin yardım talebinin üstünden bir hafta geçti. halledemiyorsan halledemiyorum de, paramı da geri ver, gidip şuradan ayakkabı alayım. kışlık bot gelene kadar bahar geldi amk güneş açtı be.
  • ürünlere piyasanın altında fiyat verip bu ürünleri sürekli mail atarak reklam ederler. üstüne de süper hızlı gönderi yazarak iyice cazip hale getirdikten sonra siparişleri toplarlar. süper hızlı gönderi dedikleri şeyin parasını anında çekip ürünü iki hafta boyunca yollamazlar. bu yollamadıkları iki hafta boyunca siparişini verdiğiniz aynı ürün ile ilgili iki sefer daha mail gelir. hani aksilik olmuştur stoklarında ürün kalmamıştır desen, adam hala mail atıp reklam ediyor. e stoklarında var dersen niye yollamazsın. yollamayacaksanız paramı iade edin dersiniz, "kusura bakmayın en kısa süre içinde yolluyoruz diye diye iki hafta bekletirler. iki haftanın sonunda parayı iade ederler. bu iki hafta boyunca kimbilir kaç kişinin parasını kullanıp para üstünden para kazanırlar.

    özet: ticari ahlakla bağdaşmayacak işler yapan bir firmadır.
  • ben samsung türkiye garantili samsung galaxy s3 satıyorum. tanesi 1200 liraya. (edit: işbu entry girildiği sıralarda samsung galaxy s3 1300-1400 lira civarına satılıyordu).

    almak isteyen varsa hesabıma 1200 lira göndersin, ben de ona telefonu göndereyim.

    1000 kişiden sipariş aldım, paralarını da aldım. elimde 1,2 milyon tl. param oldu. ama telefon falan yok. gidiyorum samsung türkiye'ye diyorum ki "hocam sizden iki hafta sonra trink parayla yüklü miktarda telefon alıcam tanesi 1000 liradan yaparsın di mi" diyorum. bana 1000 tane civarı s3 ayır, ama 100 adet falan oynayabilir diyorum. parası peşin diyorum. vermezler mi? eminim ki verirler. vade yok, taksit yok. trink nakit paraya.

    ben siparişlerden topladığım elimdeki 1,2 milyon lirayı bankaya faize koydum. ya da daha çok kazandıracak yatırım araçlarıyla değerlendiriyorum. 2 hafta sonra telefonları alana kadar para boşta durmuyor. insanlar parasını peşin peşin verdi ama telefonu bekleyecekler. ben onlara "yarın gönderirim" demiştim ama boşver, "en kısa zamanda hallediyom abi" der geçiştiriveririm.

    iki hafta geçti. ben iki hafta ha bugün yolluyom, ha yarın hallediyom diye müşterileri oyaladım. kimisi çileden çıktı "istemiyom telefonunuzu paramı verin" dedi. onu da iki hafta boyunca "bugün gönderiyorum aksilik oldu" falan diye şablon cevaplar ile oyalıyorum. iki hafta boyunca kimse ne telefonunu alabiliyor, ne parasını geri alabiliyor. iki haftanın sonunda ise parasını isteyene 1200 lirasını aynen iade ediyorum. sabırla telefonunu bekleyene de az önce trink para verip samsung türkiye'den aldığım telefonlardan bir tane gönderiyorum. parasını isteyene iade ettim, kalanıyla telefonları aldım. toplamda sattığım telefon başına 200 lira kar ettim mi? ettim.

    ee peki milleti oyalayıp oyalayıp o süre boyunca yatırım araçlarında değerlendirdiğim miktar? o da cukkaaa.

    işte budur hepsiburada.com.

    tabii burada samsung galaxy s3 güncel bir ürün diye, örnek olarak verilmiştir. aynı işlem, özellikle kar marjının çok yüksek olduğu farklı ürünlerde, örneğin tekstil/giyim ürünlerinde çok daha güzel işler.

    yaşanmış örnek: (bkz: hepsiburada.com/@kibritsuyu)
  • kredi kartlarında valörlenme süresi diye bir şey yok. öyle bir kelime olmadığını yukarıdaki arkadaş söylemiş ama ben bir mali müşavir olarak bahsedilmek isteneni anlıyorum. o dediğinizden var da öyle herkese değil. yani sizin kredi kartıyla yaptığınız bir paranın ekonomiye girmesi için en az 1 ay geçmesi lazım falan değil. uygun bir komisyon verirseniz*, ya da bankada vadesiz hesapta falan ciddi miktarda (300.000+) paranız varsa komisyon bile vermeden paranızı en geç ertesi güne çatırt diye alırsınız. o kadar ki, taksitli alışverişin bile tutarının tamamını uygun bir iskonto oranıyla anında alabilirsiniz. ha ben kuruş komisyon vermem, hesapta boş tutacak param da yok derseniz o zaman banka sizin paranızı bir ay geç vermek suretiyle kullanır. yani hepsiburada sizi bekletirken paramızı bir güzel kullanabilir. parayı illa bir ay sonra alacak diye bir şey yok. koskoca hepsiburada.com'un da mahalle esnafı gibi komisyon vermemek için bir ay parasını almayan üye işyerlerinden biri olduğunu hiç sanmıyorum. merak eden varsa üye işyeri hesap özeti örneği gösterebilirim.

    hepsiburada'nın yaptığı iş tedarikçiye gidip senden 1 ay içinde şu kadar ürün istiyorum, şu fiyata verir misin diye onayı aldıktan sonra satışı başlatmak olabilir. satışlar geldikçe tedarikçiden siparişi vermesi de mantıklı çünkü bu sayede depolama masrafından da kurtuluyor.

    peki tedarikçi malı kargolamayı geciktirdiğinde sıkıntılar başlıyor da, hepsiburada.com gibi bir site bunu söylemekten aciz mi? müşteriyi iki hafta boyunca oyalamak yerine dürüstçe "tedarikçide problem var, özür dileriz" demek yerine, niye hala tedarik edemediği malın reklam maillerini bir haftada üç kere tekrar tekrar gönderiyor? niye ürün sayfasında hala 24 saat içinde kargo yazıyor? tedarik edemiyorsun, sıkıntın var, olabilir bunu anlarım, ama tedarik edemediğin malın bir hafta içinde üç kere reklamını yapabiliyorsun. hayır soruyorum lan işte çok açık. tedarik edemiyorsan, elinde kalmamışsa, her hangi bir nedenden dolayı ürünü göndermede sıkıntı yaşıyorsan niye hala 24 saatte kargo diye reklam ediyorsun, mail gönderiyorsun?

    basiretli bir tüccar parasını peşin aldığı malı gönderemiyorsa ya çıkar açık açık "abi tedarikçide problem var al paranı ben seni bekletmeyeyim" der. hadi onu demedi. ha bugün ha yarın mal gelir müşteriyi de kırmayayım dedi. bu da olabilir. hiç satmadığı mal için "yok" yerine "kalmadı" diyen bir milletiz. onu da anlarım. lan bari utan da gönderemediğin şeyin reklamını yapmaya devam etme. onu kes bari. ayıp be.

    hayal gücüm geniştir benim. zira bana gerçekleri söylemeye yüreği yetecek bir hepsiburada.com yetkilisi çıkmamıştır. ben de hayalimde kendilerine en yakıştırdığım kurguyu yapmışımdır. buna hayal diyen lütfen çıkıp şu sorulara dürüstçe cevap versin.

    1. 24 saat içinde kargo dediğin ürünü bir hafta geçmesine rağmen niye göndermedin?
    2. tedarikçide sıkıntı var ise niye ürün bilgilerindeki "24 saat içinde kargo" notunu "bir hafta içinde kargo" şeklinde güncellemedin? bir hafta desen senden almayacak mıydım?
    3. aradan bir hafta geçtikten sonra da gelmeyen ürün için "ya yolla, ya paramı geri ver" dediğimde tedarikçinde sıkıntı yoksa eğer niye paramı geri vermeyi değil de bir hafta daha oyalamayı tercih ettin?
    4. madem 24 saatte kargo vaadi verdiğin ürünü iki hafta boyunca yollayamıyorsun, bu süreç içerisinde niye aynı ürünün reklamı üç kere mail olarak geldi?
    5. iki haftadır tedarik edemeyip kargolayamadığın ürünün ürün bilgilerinde, iki haftanın sonunda bile niye hala "24 saatte kargo" yazıyor?
    6. problem ürün tedariği problemi değil ise nedir benim paramı peşin alıp ürünü göndermeme gerekçen?
  • ulan ben adam olmam be. eşşek adam olur, ben adam olmam.

    yedi yıl önce; süper hızlı gönderi, 24 saat içinde kargoda dediği ürünü iki hafta boyunca ne gönderip ne de iptal etmediği zaman kullanmayı bırakmıştım (bkz: hepsiburada.com/@kibritsuyu). üstelik o zaman sadece kendisi ürün satıyordu, aynı ürünü satan farklı satıcılar falan yoktu.

    ulan dedim herhalde yedi yılda bir şeyler değişmiştir. oğlana iki parça lego alacaktım, buradan alayım dedim. ürünlerin birini hepsiburada.com satıyor, öbürünü farklı bir satıcı. üstelik de güveniyorum ya, diğerinin de satıcısı hepsiburada.com olanını aradım, bulamadım.

    neyse dedim bir şey olmaz.

    24 saat içinde kargo falan demeyen diğer satıcının ürünü aynı gün kargoya verildi, iki gün sonra da elime ulaştı.

    24 saat içinde kargo diyen hepsiburada.com satıcılı ürün, 10 gündür hazırlanıyor.

    iptal edelim diyorsun, "faturası kesilen ürünler iptal edilememektedir, ürün elinize gelince iptal edebilirsiniz" diyor. ulan dangalak, ürün elime gelmediği için iptal etmek istiyorum zaten. senin faturayı kesmenden bana ne ulan, paramı almışsın, ama ürünü de göndermiyorsun. gönderme, şu saatten sonra senin ürününü istemiyorum diyorum, iptal edip paramı da geri vermiyorsun, "ürün gelince iptal edilir" diyorsun. lan sen ürünü sonsuza kadar göndermezsen ben senin keyfini mi bekleyeceğim be?
4041 entry daha
hesabın var mı? giriş yap