• filmekimi 2005 kapsamında gösterilecek olan 2005 yılı fransa yapımı filmle ilgili iksv sitesinde yer alan tanıtım yazısı;

    --- spoiler ---
    yönetmen: yvan attal
    oyuncular: charlotte gainsbourg, yvan attal, alain chabat

    fransa, 2005
    35 mm. / renkli / 100’
    fransızca-ingilizce; türkçe altyazılı

    2 pazar 13.30
    5 çarşamba 13.30
    senarist-yönetmen-oyuncu yvan attal, ma femme est une actrice / benim karım aktris’te herkesin gözünün üzerinde olduğu, fazlasıyla ünlü bir kadın oyuncuyla evliydi ve bu durum onun “erkek” gururuna pek iyi gelmemiş, kıskançlığı su yüzüne çıkmış, evliliği tehlikeye girmişti. bu filmin izleyen ve sonsuza dek mutlu yaşadılar’da, evlilik müessesesi bu kez daha ciddi virajlardan geçiyor. yvan attal’ın canlandırdığı araba satıcısı vincent ve emlakçı eşi gabrielle (gerçek hayatta da eşi olan charlotte gainsbourg), evliliklerinde artık tutkunun hafiften küllendiği bir noktaya varmıştır ama henüz, vincent’ın yakın arkadaşı georges ve eski feminist eşi nathalie gibi birbirinin gözünü oyma aşamasına gelmemişlerdir. fred ise, evli arkadaşları vincent ve georges’a kötü örnek olmak için birebir, cep telefonuyla sürekli birtakım beraberlikler ayarlayan sözde bir çapkındır. sonunda vincent, fred’den bu kadar çok “zafer” öyküsü duymanın sonucunda heyecan dolu ufak bir kaçamağa bulaşmakta bir mahzur görmez. böylece kahramanlarımız, kadın-erkek ilişkilerinde vardıkları noktaları sürpriz bakış açılarıyla sorgulamaya başlar. bu neşeli, hızlı tempolu seks komedisinin yapımcısı yönetmen claude berri’nin ve johnny depp’in de sürpriz rollerde karşımıza çıktığını ekleyelim.
    --- spoiler ---
  • fr. evlendiler ve bir suru cocuklari oldu.
  • "onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine" diye geçmiştir türkçemize.
  • bu sene film ekiminde gösterilecek olan, fragmanında bir çifti yemek masasında oturup, konuşmadan birbirlerine yumurta, un, vs. attıklarını gorunce "aha kesin gitmeliyim" dedirmiş; evlilik kurumunu eleştiren fransız filmi.
  • multivision kanallarında yayınlanan hoş fransız filmi
  • negatif elestirilerim:
    1) uzundu(~140'). ve bu, klasik bir "fransiz filmi olmanin getirdigi" manasinda anlasilabilecek, bagislanabilecek bir uzunluk degil. sadece "bebeklerinin" bir kismini feda edememis yonetmen sanki montaj esnasinda. (bu "bebek feda etme" bir hocam tarafindan, odevini etkileyici olmasi icin biraz daha kisaltmalisin demeye calisirken kullanilmis bir kalipti birkac yil once. uydu burda da context'e).. hatta bir cok acidan fransiz filmi degil gibi idi bile, birseylerin karmasi gibi idi. koyu koyu "bunalamadim" yani.

    2) uzunluga bagli bir temcit pilavlasmasi olustu sonunda. bir turlu kisir donguden kurtulamiyor, icinde yuvarlaniyorduk. (bilmiyorum istenen bir etki miydi bu gerci) fakat bu durumdan kurtarislari gayet iyiydi (ozellikle son sahneden bahsediyorum.. sanki tek kurtulus o gibiydi zaten. siirsel bir bitirisin otesinde, kadinin kafasinda bitirdik filmi)

    pozitif:
    1) amelie tadi aldim bundan biraz da olsa. hem olumsuzun olumluya donusmesi konusundaki inanc acisindan, hem de aileye bakisi sicak oldugu icin.. bu acidan bakarsak oldukca konservatif bir filmdi aslinda, yani bunu annemle izleyip "bak iste, anne her yerde anne, sorumlulugu almak zorunda" filan deyip agladigimizi dusunebiliyorum (ya da onun agladigini). bu olumlu bir ozellik, cunku tutucu baslayip sonradan detaylarda acilmak daha mantikli geliyor bana.. ozel durumlar gorup istisnalar yaratmak..

    --- spoiler ---
    ornegin aileden daha degerli olabilir mi sevgili? bir erkek, kime karsi sorumludur, "sevgi" denen seyden ne anlamaktadir? klasik konularin, bircok bakis acisindan gorulup yine de "ezilen evli kadin"in perspektifine geri donusumuz "dogru" geldi bana. tutucuya donus.
    --- spoiler ---
    2) cok hos (ama biraz abartilmis bir tema):
    --- spoiler ---
    karisindan/onunla iliskisinden memnun olmayan georges, arkadaslarina dert yanar:
    -ben bu kadini secmekle ne buyuk bir fedakarlikta bulundum, farkinda misiniz? yani bir kadini, "bir" kadini sev ona sadik ol, dunyadaki "tum diger" kadinlardan mahrum kal. bir tarafta "bir" kadin, bir tarafta" tum diger" kadinlar. dusunsenize! tanrica falan olmali bu sectigim kadin herhalde..
    --- spoiler ---

    3) "kontrast" cok guzel kullanilmis bu filmde. gerek teknik olarak kesimlerde, gerek konunun kendi icindeki kontrast manasinda. adina "aniden duygulanma endeksi" diyecegim sey oldukca yuksek, ama yine de gecislerde gariplik hissetmiyorsunuz. orantilar iyi ayarlanmis ve kotu bir bulamac izlemis gibi olmuyorsunuz.
  • evliliği sorgularken aslında hayatın amacını sorgulamada gayet başarılı bir fransız filmi. evlilik içerisinde hem erkeğin* hem kadının yaşadıklarını*, closer tarzı ilişki tespitleriyle sunan gerçekçi, duygusal, düşündürücü, zaman zaman bunalımsal, zaman zaman komik bir film. vincent ve georges'in diyalogları ve mimikleri ise müthiş oyunculukla süslü, erkek dünyasına bakışta sanırım* isabetli en matrak sahnelerdi.

    --- spoiler ---
    filmin süprizi ise jonny deep'in 2 sahnede görünmesi ve bu göründüğü toplam 5 dakika boyunca filme ayrı bir renk katması. kocasını seven ama aldatıldığının da farkında olan bir kadının aldatma ile aldatmama arasındaki gidiş/gelişlerini çok güzel yansıtan birinci sahne, radiohead- creep ile nefis olmuş. özellikle "ı wish ı was special" ve "she's running out" sahneye özel yazılmış gibi (veya sahne şarkıya özel yaratılmış diyelim*). unutulmaz sahnelerim arasında yerini aldı kesinlikle, radiohead sayesinde. ikinci sahnede ise insanın sınırlarını zorlamayı, ve "acaba?"yı çok net görüyoruz ama yaşananlar net değil, bize bırakılmış, bu da hoş bir ayrıntı. tebrik!
    --- spoiler ---

    --- spoiler ---
    bir de vincent'in karısı ve metresinin tesadüfen karşılaşma sahnesi, durumu çok iyi özetleyen ve yaşanan durumun içler acısı halini gözler önüne koyan gene çok başarılı bir kilit sahneydi, kanımca.
    --- spoiler ---

    sonuçta filmin isminden dolayı "ewet evlilik süper birşey, tamam tüm evliliklerde problemler çıkabilir, ama onlara rağmen mutlu bir evlilik, hem de sonsuza kadar..." gibi masalımsı - gene de hala inatla inandığım - ve umut verici bir film bekliyordum. anca "güzel film" diyerek çıkabildim. hayaller ise başka bahara kaldı*...
  • filmde aldatmak/aldatılmak, aile hayatı ve seks konuları doyasıya işlenmiştir.
    filmin en çarpıcı yanı ise creep'dir kanımca...
    hele piyanoyla çalınan versiyonu var ki ayrı bir muhteşem olmuştur...
  • brad mehldaunun piyanosuyla yorumladığı paranoid androidli sahne pek bir hoş olsa da creepli virgin sahnesi eşsizdir.
hesabın var mı? giriş yap