• 80 yaşında su altında dakikalarca kalabilen bir bajau kabilesi üyesinin belgeseli...
    jago, 80'lik ihtiyarın adı...
    2015 belgesel film 45 dakika
    7,6/10 ımdb
    ilk gösterim tarihi: 28 eylül 2015
    yönetmenler: james reed, james morgan
    senaryo: james reed
    https://www.youtube.com/watch?v=rvvi3ta--no
  • mutlaka izlenmesi gereken, harika bir belgesel.

    belgesel; ataları gibi deniz üzerinde yaşayan, deniz altında avlanan ve ömrünün yarısını balık adam gibi geçiren, bajau kabilesinden, 80 yaşındaki rohani dedenin hayatını anlatıyor. tartsan 50 kilo adam, ağzında 2 tane dişi kalmış ama hâlâ tek başına avlanıyor, hâlâ dinç ve yaşadığı hayattan mıdır nedir, bir hayli de bilge.

    belgesel, kendisiyle yapılan röportaj ve canlandırmalarla ilerliyor. çekimler çok kaliteli ve büyüleyici. zaten endonezya'nın mükemmel doğası insana "ben büyük şehirde ne bok yemeye duruyorum ki? denizin üstüne derme çatma bir ev inşa ederim, kira derdi yok, akarı yok, kokarı yok. balık yiye yiye, 360 derece deniz manzarasıyla yaşar giderim." dedirtiyor da, o kadar kolay değil tabii o işler. bu adam döneminin efsanelerinden. elinde zıpkınıyla avlanıyor ve su altında dakikalarca durabiliyor. ilk kez 5 yaşında girmiş denizin altına. senelerce de hayatı bir deniz altında, bir deniz üstünde geçmiş. en çok şaşırdığım şey, 80 yaşında olmasına rağmen saçlarının hâlâ simsiyah oluşuydu. bir de sigara içiyor. yine de 100 yaşını görür bence.

    belgeselin sonunda çalan şarkı: ilya - 20 fathoms deep

    --- spoiler ---

    "o zamanlar hâlâ gençtim. dışarı bakınmaya çıkmıştım. birkaç kız gördüm. sayıca fazlalardı ve çok güzellerdi. fakat hiçbiri bana uygun değildi. bir kız vardı, çok güzel değildi ama o gözüme takıldı. o kızın güzel bir karakteri vardı. çoğu kızın güzel suratları vardı fakat iyi karakterleri yoktu. eğer onlardan biriyle evlenseydim benim tepeme binerdi. çok da güzel olmayan biriyle evlenmek daha iyidir. ihtiyacın olanla... o bana bakar. o iyi. ama diğer güzel kızlar ben avlanmaya gittiğimde onlar da avlanmaya gider."

    --- spoiler ---

    bana jago adını verdiler.

    benim adım rohani.

    deniz adamı.

    avcı.
  • belgeseldir konusu, rohani jago yaklaşık 80 yıldır su altı dalışı yaparak avlanan biridir. endonezya'daki bir adada yaşayan jago, tek başına mızrakla avlanmaktadır. bajau kabilesine ait ve yüzyıllardır süren bu derin deniz avcılığı geleneğini sürdüren jago, tüm hünerlerini ustalıkla sergiliyor.
  • su altında dakikalarca kalabilması ile ünlü bajau kabilesinin bir simgesi olan jago lakaplı rohani isimli adamın hayatını anlatan 2015 yapımı belgesel.

    --- spoiler ---

    son derece sade bir şekilde ve otobiyografik tarzda yapılmış olması daha 1. dakikadan sizi içine çekmesine yetiyor.

    çocukluk döneminden* içinde bulunduğu döneme* kadar olan süreci anı yaşıyormuşcasına size anlatıyor ve kendinizi endonezyanın zengin doğa görüntüleri ile başbaşa buluyorsunuz.

    hayatı sadece deniz altında avcılık olan bu insanların, çocuk yaştan itibaren nasıl geliştiklerini ve nasıl bir hayat tarzına sahip olduklarını tüm çıplaklığı ile sunuyor. derma çatma kulübelerdeki yaşamlar, eş seçimi üzerine yapılan derin analizler *, oğlunu eğitememiş olması ve onun bilgisiz cahilliğinden doğan cesareti nedeniyle ölümünü sanki o anı yaşıyormuş gibi anlatması direkt olarak etkileyen noktalardan birkaçı.

    zamanla kendini geliştirmesi nedeniyle jago* lakabını almış olan rahoni, son bölümde*su altına dalarak büyük bir av yakalıyor ve yakaladığı gibi kayığında ateş yakıp karnını doyuruyor. o yaşta bile sıradan insanlardan epey ileride bir nefes tutma kapasitesine sahip olması muazzam bir detay.

    bir noktada da son derece doğru bir tespiti var. şöyle ki; eskiden çok az insan ve çok fazla balık vardı rahat bir şekilde avlanıp geçinebilmek mümkündü, oysa şimdi çok fazla insan ve çok az balık var bu sebeple önceden gitmeyeceğimizi yerlere şimdi gitmek zorunda kalıyoruz diye belirtiyor rohani. o ilkellikte bile artan nüfusun yaşama olan etkisinin gözler önüne serilmesi de bir başka güzel detay.

    --- spoiler ---
  • 48 dakikalık bir meditasyon.

    son sahnelerde çalan william goodchild - first kill bana interstellar müziklerini anımsatmıştır.

    original score
  • endonezya'nın deniz altı güzelliklerini gördüğümüz sakin başlayan bir yerinde insanı hüzünlendiren belgesel. serüveni, yaşadıkları, avlanması, basınç yüzünden kulaklarını geliştirmesi sürükleyici. belgeselin müzikleri ayrı güzel. izlemeyenler (bkz: netflix)'ten izleyebilir. 48 dakikalık bir su altı belgeseli.

    --- spoiler ---

    bir gün dalmadan döndüğünde yoldaki güzel kadınlardan gösterişsiz olanı seçmesini anlattığı sahneye sinir olmuştum. güzel olmayan kadın bana baksın, çocuklarımı büyütsün gibi rahatsız edici cümleleri de var. ben dalmaya ava gittiğim zaman güzel kadını seçseydim o da ava gider gibi bir cümlesi var. kadınlar her toplumda böyle görülüyor maalesef. böyle bir belgeselde dahi irite oldum. dalmak ve avlanmaktan oğlunu eğitmemesi de ayrı bir üzücü. kötü bir baba iyi bir dalgıç.

    --- spoiler ---

    pandemi olmasa oralara gidip doğasını görmek isterdim.
hesabın var mı? giriş yap