• 1882 ila 1964 yillari arasinda yasamis ve furtwaengler tarafından çağdaş avusturya muziğinin en önemli bestecisi olarak nitelendirilmiş, ve devlet konservatuari nin kurulusunda daha devreye hindemith, bartok vs girmeden önce 1931 ve 1932 de bas danisman olarak görev yapmis. sonra oyle bir unutulmus ki arvo bile kendisini tarihin tozlu raflarindan bulup çıkarmamış.50 yılı aşkın aktif bestecilik kariyerinde en az 150 liedi ve onlarca eser bestelemiştir.
  • mi major tonunda, "romantisches klavierkonzert" adinda bir de piyano koncertosu bulunan besteci.
  • avusturyalı besteci ve müzik eleştirmeni. 1932 yılında atatürk’ün daveti üzerine türkiye’ye geldi ve bizim bildiğimiz meşhur hindemith raporlarından 3 sene önce istanbul belediye konservatuarı’nda müzik eğitiminin nasıl olması gerektiği konusunda istanbul valiliğine bir rapor sundu. bu raporda kısaca müziği genel olarak teşvik eden kanunların çıkarılması ve müziği ‘fena hocalardan’ kurtarma teşebbüsleri yer almaktaydı.

    rapordan bazı maddeler:

    * • müzik öğretmenlerinin aynı zamanda pedagojik açıdan da yeterli hale gelmesi.

    * • türk musikisi işlenmeye çok müsaittir. bugüne kadar şayanı hayret [şaşılacak] derecede çok az iş yapılmıştır. garp musikisiyle türk musikisinin millî vasfını yok etmek çok hatalı olur.

    * • konservatuvarın faydaları
    * • konservatuar iyi musiki propagandacısıdır. halkı terbiye eder, sanat alâkasını [ilgisini] çoğaltır, halk arasına musiki idealistlerini sokar. istidatların [yeteneklerin] keşif ve inkişafına [gelişmesine] sebep olur.

    * • orkestra: faydaları
    * • konservatuvar binasında bir de tiyatro yapılmalı.
    * • ciddi musiki müesseselerinin vergileri indirilmeli

    * • yeni inkişafa [gelişmeye] başlamış bir memleket için çok tehlikeli olan dans musikisinin revaç bulduğu yerlere büyük vergi koymak yerinde bir tedbir olur. böyle mahallerin yeniden açılmasında dikkatli hareket etmek lazımdır.

    * • musiki faaliyetlerini mükâfatlandırmalıdır [ödüllendirmelidir].
    * • hocalara unvan verilmeli, layık bir muallim icabında profesör unvanını almalıdır.

    * • radyoya fazla kıymet ve ehemmiyet vermelidir.
    * • bugünkü konservatuar binası genişletilmelidir. tiyatro dersi konulmalıdır. (bu dersin hocalığına, liyakati istanbul’da temsil ettirdiği operetlerden anlaşılan rejisör ertuğrul muhsin getirilmelidir.)

    * • musiki tarihi ve türk musikisi için hasan ferid’i teklif ediyorum.

    * • her devlet, her hükümet, her teşkilat mevcut şeraite [şartlara] tetabuk etmelidir [uymalıdır].) avrupa zihniyetiyle ve bütün dersleriyle bir konservatuar tesisi[kurulması] pek hatalı olur.

    * • istanbul’da opera yoktur, muntazam konser veren orkestra yoktur, solist celbeden [getirten] acenta yoktur. bu sebeplerden dolayı istanbul konservatuarı bu eksikleri mümkün mertebe tamamlamalıdır.

    * • (istanbul konservatuarı eski türk musikisini, halkın hususiyetlerini kaybettirmeyecek derecede ve yeni türk sanatında muhafaza edebilecek derecede kale[dikkate] almaya mecburdur.)

    * • her millet halk sanatına en sıkı rabıtalarla [bağlarla] bağlıdır. istanbul’da avrupa numunesine [örneğine] göre konservatuar yapmak, memleket musikisini tecahül [bilmezlikten gelmek] ve ihmal etmek büyük hatadır. musiki bir milletin ruhunun lisanıdır. onun içindir ki türkün musiki terbiyesini sırf avrupai olarak tesis etmek tehlikelidir.

    * • hocalar günde dört saatten fazla ders okutmamalıdırlar.
    * • esas derslerle yardımcı dersler birbirinden ayrılmalıdır.
    * • talebeye fena şekilde yüksek eserler çaldırmaya çalışmaktansa, orta derecede eserleri iyi çaldırmaya gayret etmelidir.
    * • hocalar sazda ve tegannide [çalgıda ve şarkıda] bir parçayı evvela kendileri çalmalı ve söylemelidirler.
    * • iki üç haftada bir hocalar ve talebeler tarafından konserler verilmelidir. bu konserleri daha büyük bir mektep salonunda vermeli ve talebe velilerini davet etmelidir.

    joseph marx istanbul belediye konservatuarı ile ilgili raporu.

    müzikolog ersin antep'in çalışması.
hesabın var mı? giriş yap