katlantı

• deri katmeri
  birşeyi oluşturan katlardan herbiri
  (bkz: plica)
• katlantı diye yazmak gerek; i'nin noktası burada konulmayacak!
  
  hasıl-ı zarb/darb (= çarpma işleminin sonucu) için önerilmiş 1936'da türk dili'nde
  abdullah şinasi hisar 1952 neşredilen "nizami beyin alafrangalığı ve şeyhliği" eserinde katlama izi anlamında kullanıyor.
  hanri benazus'un "düşüncenin ıstırabı" (1997) kitabında tahammül, katlanma, sabretme anlamında geçiyor.
  tdk "metalbilim işlem terimleri sözlüğü"nde ing. fold karşılığı "erimiş metalin kalıplara boşaltılması sırasındaki sıçrama sonucu bir ön donma ile oluşan ve haddeleme ile yassılaşan yüzey kusuru" anlamını vermiş!
• [eğer alınyazısı birini kötülük için yaratmışsa, onu kimse bundan vazgeçiremez; iyilerin yaratıcı iradeyi iyilik için kullandıkları gibi kötüler de bunu kötülük için kullanırlar. bu nedenle özünde iyi olan birinin kötülük yapması o kadar büyük tehlike yaratmaz. çünkü davranışının bilincine vardığında, eyleminden pişmanlık duyar. bir iç çatışmaya hedef olabilir ya da korku duyabilir, bu olasıdır ama, her şey biraz katlantı sonucu düzene girecektir. doğulu düşünce şöyle der: "tanrıların isteğine göre, ya kral ya dilenci ya da suçlu rolü oynayacaksın."] carl gustav jung - insan ruhuna yöneliş