kesiş

• kutsal üçleme'nin ilk aşaması. (bkz: kesişmek)
  sırasıyla şunlar takip eder bu periyodu (bkz: yazış) (bkz: yiyiş)
• argoda bakışmak mâhiyetinde olan kelime.
  
  tanımı yaptığıma göre, gönül rahatlığıyla hikâyemi paylaşabilirim :
  
  " uzunca bir süre gözlerimi çevirmeden baktım. başta, bakışlarımdan rahatsız olduğunu hissettirmeye çalışıyor ama bundan haz aldığını gizleyemiyordu. daha sonra gizleme çabasından vazgeçip, alenî kesmeye başladı o da beni. dilim dilim ayırıyordu gözleriyle.
  
  muhtemelen her dilimi ayrı bir analize tâbi tutup beni 'görücü usulü'ne sokuyordu. şu an 'görme' aşamasındaydı. ilerleyen safhalarda beni babasından gizleyerek annesine benim fotoğraflarımı, annesinin 'façe' diye adlandırdığı bir internet sitesi vâsıtasıyla gösterecek; annesinin beni beğenmeyişine 'niye öyle diyosun annee yaaa!' diye serzenişte bulunacaktı. daha da ileride, baba olabilme potansiyelimi değerlendirecek, sigarayı bırakmamı ve arabayı onun üstüne yapmamı isteyecekti. sık sık, beklediği ilgiyi göremediği için trip yapacaktı.
  sadece 2-3 noktadan oluşan veya "ok.srn deil,tklmana bk sn!" tarzı mesajlara hazırlıklı olmalıydım.
  hayır olamazdım. bu kadarı fazlaydı.
  
  oturduğum yerden kalkıp yanına gittim. 'allah ne verdiyse' suratına bir tokat patlattım. "aa, delinin zoruna bak!" dedi aynı masada oturan arkadaşlarından biri. "sen sus!" dedim. tersledim onu. döndüm 'benimki'ne, -hüngür hüngür ağlıyor- "bana" dedim, "bana, bir daha
  bakarsan yüzüne kezzap atarım!". korktu, içi salı pazarı'nı andıran çantasının içinden, -polisi aramak maksadıyla olduğunu düşünüyorum- cep telefonunu bulmaya çalışıyordu. ufak ufak uzaklaştım oradan.
  içime bir huzur gelmişti. "