kolay
-
fifth element'te leeloo'nun ancient language'de "easy" anlaminda soyledigi kelime..
-
eşan. (eşanlamlı): kasmaz, kastırmaz, oluverir.
-
(bkz: kolaya oturan kadin)
-
örnek vermek gerekmezse ki ben veririm;
bir iş yaparken etraftan geçenle kolay gelsin derler, alışılmış bi söylemdir, ayrıca; nasıl girip, nasıl çıktığına dair bir tartışma vardır, kolay girer kolay cikar , kolay girer zor cikar, zor girer kolay cikar şimdiye değin ortaya atılan görüşlerdir, yeni evli çiftlere lazım olabilecek kolay yemek tarifleri her zaman kurtarıcıdır, oysa yemek yaparken kolay tahrik olan kadin insanın şevkini kırar, buna tahrik olmak değil kokay keklenmek denir yine de ekolayzir'in kolay'la bi alakası yoktur. -
aslında kolay ile basit aynı şey değildir; (bkz: kolay ile basit arasindaki fark)
-
kolay mı kafdağını çevirmek dolay dolay?
var ol ey ulvî zorluk, yere bat sefil kolay!
--- necip fazıl kısakürek --- -
görece bir yapma, olma eylemi betimleme sözü.
-
kolay ile ilgili sürekli şu söylenir, duyarım bir türlü:
"kolay görünen aslında en zorudur,
aslı ölmektir hatta belki de...
kolaycılığın hayatı zordur.
hayatın cevabı da bazen
belki de
çoğu zaman
zor olana kaçmaktır
en kolayından ama;
kaçınmaktır
kolaydan.
sırf bir zortluk çıksın diye hayattan." -
-
bir şeyi nasıl gerçekleştirilebileceğini bilmek ve o şeyi gerçekleştirmek için zamanın yeterli olması durumunda, gerçekleştirilecek olan şey kolaydır. genellikle bir saatlik işi aşan durumlar ne kadar kolay olursa olsun ''bayar'' olarak sıfatlandırılırlar.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap